Çevrimiçi ortamda gerçekleştirilen toplantının açılışında bir konuşma yapan Dr. Derya Bakbak, Güneydoğu Avrupa ülkelerine karşı Türkiye’nin her zaman yapıcı, diyalog taraftarı ve çözüm odaklı yaklaştığını belirterek huzur ve güven ortamının kalıcı olması gerektiğinin altını çizdi.SALGIN KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER OLUŞTURDUKüresel koronavirüs salgınının dünya sisteminde köklü değişikliklere yol açtığını ifade eden Dr. Bakbak, “Ekonomisi güçlü ve refah seviyesi yüksek ülkeler bile salgınla mücadelede zorluk yaşarken; ekonomik bakımdan güçsüz ülkeler ise bu zorluğu çok daha şiddetli yaşamıştır. Sağlık ve ekonomi dışında salgın sürecinden birçok alan daha etkilenmiş, salgın ülkeler için ciddi zorlukları da beraberinde getirmiştir. Bir yandan aşılama ile salgının önüne geçilmeye çalışılırken diğer yandan mutasyon haberleri mevcut sürecin geleceğini belirsizleştirmektedir. Birleşmiş Milletlerin çeşitli organları küresel salgının neden olduğu krizin etkilerinin gelecek yıllarda da devam edebileceğini ifade etmektedir. Bu şartlar altında, daha sıkı bir dayanışma ile güç birliği yapmak zorundayız.” diyerek ülkeler arasındaki işbirliğinin önemini vurguladı.YERLİ AŞI ÇALIŞMASIYerli aşı çalışmaları konusunda da bilgi veren Dr. Bakbak, sprey şeklindeki nazal aşı çalışmalarının sürdüğünü ifade ederek, “Bu kapsamda çalışmalarını yaptığımız aşıları insanlığın hizmetine sunduğumuzda, bu aşılar ‘Türkiye’nin’ değil, ‘Hepimizin’ olacaktır. Çalışmalarımız son aşamalara ulaştı. Bilim insanlarımız var güçleriyle klinik deneyleri sonuçlandırmak için çabalıyorlar. Türk bilim insanlarının üzerinde çalıştığı nazal yani sprey aşı, teorik ve pratik aşamaları başarıyla geçti. Şu anda tüm dünyada kullanılan aşılar, virüse karşı antikor oluşturmakta fayda sağlıyorlar. Ancak bizim üreteceğimiz nazal aşı daha çok hastalığın bulaşmaması temelinde fayda sağlayacak.” şeklinde konuştu.YARGI ETKİNLİK KONUSUToplantının ana gündem maddelerinden olan salgın döneminde yargı etkinlikleri konusuna da değinen Dr. Derya Bakbak, Türkiye’nin önemli bir dijital dönüşümden geçtiğini ve bunun insanların faydasına olacak şekilde verimli kullanıldığını söyledi. Yargı hizmetleri alanında özel tedbir ve çözüm gerektiren konularda titizlikle çalışıldığını ifade eden Bakbak, “Vatandaşlarımıza sunulan hizmet çeşitliliğini artırıp yargılama işlemlerini rahat takip edebilmeleri amacıyla “e-Adalet Vatandaş Mobil” uygulaması hizmete alındı. Ceza infaz kurumlarında bulunan vatandaşların salgından en alt seviyede etkilenmeleri için ilk günden bu yana titizlikle hareket edildi. Ring ve servis araçlarını düzenli olarak dezenfekte edildi. Hükümlü ve tutuklulara sağlık-hijyen malzemeleri ücretsiz dağıtıldı. Aileleriyle görüşme süreleri artırıldı. Adli ve idari davalarda gelen evrak nedeniyle yüz yüze etkileşimi en aza indirmek için, “e-Tebligat” uygulamasını başlatıldı. Dava Takip Sistemi ile fiziki dosya olmadan işlerin takip edilebilmesi sağlandı ve çalışanlar arası dosya teslimini önlenerek temas en aza indirildi. Görüntülü duruşma uygulamasıyla bugün 505 mahkemede faaliyet gösterilmektedir. “e-Arabulucu” ve “e-Bilirkişi” uygulamalarıyla yine pandemi tedbirleri çerçevesinde vatandaşımıza hizmet götürülmektedir.” diyerek salgın döneminde yargıda alınan tedbirleri paylaştı. HABER MERKEZİ