geçmişte Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) cübbeli hainlerinin sahte delillerle, uydurma suçlarla sanıkları peşinen suçlu ilan ettiği, kamuoyunu da manipüle ettiği davaları hatırlatarak "Hukukun araçsallaştığı dönemlerde şüpheden sanık yararlanmadı, çünkü yargı değil ön yargı vardı. Hakim görünümlü militanların ayaklar altına alma girişiminde bulunduğu hukuku, biz masumiyet karinesiyle, lekelenmeme hakkıyla, adil yargılanma hakkıyla en üstte tutma kararlılığındayız." dedi.SÜREÇ DEVAM EDECEKBakan Gül, bu yıl "Ben Masumum" temasıyla düzenlenen 10. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'nin akademik programında konuştu. Programa video konferans yoluyla katılan Gül, masumiyet karinesinin, en çok değer verdiği konuların başında geldiğini belirterek "Adem Sözüer hocamız bu yılki programın temasını ilettiğinde bu davete katılmak için açıkçası iki kat heyecan duydum." dedi.Masumiyet karinesinin, sürekli ajandalarında tuttukları bir kavram olduğunu belirten Gül, o yüzden "Ben Masumum" teması altında bu platformda dile getirilecek görüş ve önerileri çok önemli bulduğunu, değerli akademisyenler ve hocaların engin birikiminden istifade edeceklerini söyledi.HASSAS DENGENİN FARKINDAYIZMasumiyet karinesini tamamlayan bir ilke olarak lekelenmeme hakkının da önemine işaret eden Bakan Gül, şöyle devam etti:"Ceza muhakemesi işlemleriyle hak ve hürriyetler arasında gözetilmesi gereken hassas dengenin farkındayız. Elbette ceza muhakemesinin ilk aşamasında kuvvetli veya zayıf sadece bir şüphe bulunmaktadır. Ancak bu şüphenin varsayıma dayalı olarak soyut ve dayanaksız bir kuşku düzeyinde kalmaması gerektiğini de biliyoruz. Bu düzeyi aşan şüphe, muhakeme işlemlerini başlatmakta, şüphenin yenilmesiyle de bir hakikate, bir sonuca, yani hükme ulaşılmaktadır. Bu adli süreç içerisinde temel amaç, ceza adaleti sisteminin hiçbir hak ihlaline yol açmadan doğru ve adil biçimde işlemesidir. Suçla ve suçlulukla mücadele ederken masum vatandaşlarımızın incinmesini asla kabul edemeyiz, göze alamayız. Kuru ile yaşın, masumla suçlunun birbirinden titizlikle ayrıldığı bir adalet, mülkün temelidir ve hukukun temel hedefidir. Lekelenmeme hakkı da bu amaca matuf çok önemli reformlardan biridir."