Bu döneme kadar hiç böylesine çekişmeli olmamıştı Ticaret Odası seçimleri.. Geçtiğimiz haftalarda yazmıştım, demokratik yönüyle örnek alınacak bir seçim hazırlığı yaşanıyor.. Bu bir yarıştır elbette, kendine güvenen her üye meclis için de, başkanlık için de aday olabilir..

Ama bir şey dikkatimi çekiyor bu seçimde.. Niye bu kadar önem kazandı Ticaret Odası seçimi..

İşte burasını iyi irdelemek gerek.. Ben sadece görebildiğim kadarıyla şunu söylemek zorundayım.. GTO bu seviyeye gelmiş ise, bunu sağlayanlar demekki, çok başarılı işler yapmıştır.. Oda'nın eski durumuyla şimdiki durumunu en yakından bilenlerden birisi olarak bunları belirtmek görevimdir.. Bunu ben dahil hiç kimse görmemezlikten gelemez.. Gerek odanın bu noktaya gelmesi, gerekse de Mehmet Aslan'ın Gaziantep'in en etkili seslerinin başında gelenlerden birisi olması inkar edilemez bir gerçektir..

Elbette bu yerlere kolayına gelinmiyor.. Her ne kadar bazıları hiçbir vasfı olmasa da, siyaseten önemli mevki ve makamlara kolayca gelse de, Mehmet Aslan gibiler her zaman farklı olmuştur.. Çünkü Aslan, göreve başladığı günden itibaren sürekli yenilikler yapmış, odayı büyütmüş, modernize etmiş, profesyonel bir anlayışa büründürmüş, kentin sosyal kültürel ve eğitim yönlü tüm faaliyet ve etkinlerinin yanı sıra, projeler üreterek Türkiye'nin örnek alınacak bir odası haline getirmiştir.. Bir şey daha varki, mutlaka belirtmeliyim, Mehmet Aslan ve ekibi odayı geliştirip büyütürken, bunu şahsıyla özdeş tutmuş, bilgisiyle, tecrübesiyle, donanımıyla sözü dinlenir, önerileri dikkate alınır bir profil oluşturmuştur.. Mutlaka yanlışları olmuştur.. Ama artıları Gaziantep'i ve GTO'yu düşündüğümüzde o yanlışlarının belki de hatalarının çok çok üstünde yer almıştır..

MUHALEFET HER ZAMAN İYİDİR

İşte bunun içindir ki, GTO şimdi herkesin yöneticilik yapmak istediği, hatta Eyüp Bartık gibi isimlerin başkanlığa adaylığını koyacak noktaya geldiği bir kurum haline gelmiştir.. Kabul edelim ki, Eyüp Bartık da bu yarışın lideri olma konusunda iddialı konuşmakta, iddialı projelerle oda üyelerini etkilemeye çalışmaktadır.. Her ne kadar bu projelerin büyük kısmının zaten Mehmet Aslan'ın döneminde gerçekleştirildiği, çoğunun mevcut olduğu iddia edilse de, ben yine de Sayın Bartık'ın bu yarışa farklı bir renk kattığını söylemeliyim.. Bunun GTO'ya faydası olacaktır, çünkü rekabet olmadan, muhalefet edilmeden hiçbir kurum ve kuruluş başarılı olamaz..

Oda seçimi öncesi son sözüm şudur; GTO her zaman Gelenekçi bir düşünceye ve ağırlığa sahiptir.. Yenilikçilik ve Değişimcilik parolası elbette etkileyici mesajları da beraberinde getiriyor..Ama tüccar erbabı geleneklerinden kolay kolay vazgeçmez, bunu bir kenara not etmekte yarar görüyorum.. Umarım, üyelerin bu seçimde kullanacakları oylar GTO'nun hayrına olur..

EN ANLAMLI PROJE

Kuşkusuz Mimarlar Odası Gaziantep'in en aktif STK'sı olmuştur.. Sıtkı Severoğlu'nun Başkanlığa seçilmesiyle birlikte gerek mesajlarıyla, gerek etkinlikleri, gereksede temsiliyet bakımından Mimarlar Odası artık örnek bir oda haline gelmiştir.. Özellikle son projeleri bu övgümün belgesi niteliğindedir.. Kolay kolay kimsenin aklına gelmeyen bir projeyi hayata geçirmek, hem topluma örnek olmak, hem vefa duygusu, hem bilinmeyenleri gözler önüne sermek, hemde aileleri ve kızlarımızı okuyup başarılı olanlar gibi düşünmeye zorlamak gerçekten alkışa değer bir projeydi..

"KIZLAR OKUSUN, ONLAR GİBİ OLSUN" diyerek müthiş bir teşvik projesi geliştiren Mimarlar Odasının çok akıllıca düşünülmüş bu çalışması hepimizi çok etkiledi.. Hele örnekleme olarak Gaziantep'in gerek ailenin ekonomik sıkıntısı, gerekse aile ve çevre baskısına adeta kafa tutarak zorda olsa okuyabilen, yüksek okullardan mezun olarak şehrine dönüp hizmetler yaparak "iLK"lere imza atanların tanıtılması, onların konuşturulması gerçekten hepimizi çok duygulandırdı..

Programa katılan ve Gaziantep'imize İLK'leri yaşatanların başında gelen Sayın Fatma Şahin'in etkileyici konuşması da, böylesine mükemmel bir projeyi hazırlayan Mimarlar Odasını ayakta alkışlamamıza yetmiştir.. Ayrıca bu projeye emeği geçen ve katkıda bulunan Şehitkamil Belediyesini ve Başkanı Rıdvan Fadıloğlu'nu da kutlamalıyız.. Aslında şu bir gerçek ki, Sayın Fadıloğlu'nun Gaziantep'in değerleri adına yapmış olduğu etkinlikler ve önemli projeler, belediye olarak hizmetlerindeki farklılık ayrı bir övgü konusu.. Belirtmeden geçemem..

ARTIK BU ŞEHİRDE İKİNCİ BİR SÜHEYLA TAHAOĞLU'NU ZOR GÖRÜRÜZ

Mimarlar Odasının bu projesini izlerken aklımdan hep geçen hafta toprağa verdiğimiz Süheyla Tahaoğlu geçti.. Tam kendisinin yeriydi bu toplantı.. Olmalıydı o projenin tanıtımında.. Çünkü yıllarını verdi kızların okuması için.. Yıllarını verdi Gaziantep'in eğitimi için.. Yıllarını verdi Gaziantep'te kadınların topluma kazandırılması için.. Neler yapmadı ki Türk Anneler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Süheyla Tahaoğlu.. Öğretmenliğin kutsiyetini anlatma ve haklarını arama misyonu üstlenme, öğrencilerin iyi koşullarda eğitim görmesi için yetkilileri harekete geçirmesinden tutun, yaşlı ve kimsesizleri unutmayan, köylerde ve kenar semtlerdeki okulların dış cephesinden, mefruşatına kadar hayırseverlerin katkı vermesini sağlardı hep. Düşünce olarak da örnek bir kişiydi.. Atatürkçü olmanın, Cumhuriyet insanı olma kavramlarına getirdiği yorumları, doğu ile batının insanlarının eşit olduğu, eşit hak ve özgürlüklere sahip olması gerektiği yolundaki mesajları, din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin bir arada yaşamanın önemini, Türkiye'nin ancak bu duygu ve düşüncelerle bir arada yaşanır bir ülke olarak ayakta kalabileceğini söylerdi hep...Son Eskişehir toplantısında bu düşüncesini söylediğinde ayakta alkışlanmıştı dakikalarca.. Sadece Gaziantep'te değil Türkiye'nin birçok şehrinden özel davetler alırdı, gider konuşurdu.. Küçük hediyeler verirken "bunlar rüşvet değildir"diyerek espriler yapardı durmadan..

Katıldığı hep toplantıda dobra dobra konuşur, her şeyi söyler ama kimseleri incitmek istemezdi.. Benim bu köşedeki yazılarımı koduktan sonra mutlaka arar, eleştirisini yapar, övgüsünü sonraya saklardı.. "Gözü körolmayasıca" sözleri övgüsünün farklı ifade ediliş biçimiydi.. Devlet Üstün Hizmet Madalyası almayı her yönüyle hak eden bir kişilikti.. Anamızdı, ablamızdı, her şeyimizdi..

İşte o Süheyla annemiz büyük hizmetler verdiği, büyük emekler sarfettiği Gaziantebinde, onbinlerce insan yerine, parmakla sayılacak kadar az bir cemaat tarafından ebedi istirahatgahına uğurlandı.. Kimbilir belki de cenaze törenini izlerken, gelmesi gerekenlerin ama gelmeyenlerin kimler olduğunu bizden daha iyi görüyordu..Teşekkürler Süheyla anne, Gaziantep'e yaptığın yüzlerce hizmetlerden dolayı..Teşekkürler Süheyla anne, bu şehirde kimsenin yapamadığını gerçekleştirdiğin için.. Artık Cennet'te rahat edebilirsin...

Hepinize iyi haftalar