Dün Hz. Ebubekir'in vefatı sonrası devlet idaresini teslim alan Hz. Ömer'i kendisine bırakılan mirastan esinlenerek, Seçeceğimiz Belediye başkanlarımızın, muhtarlarımızın devlet idaresi için ne kadar önemli olduğuna değinmiştik.

Bugün kimin ne düşündüğüne bakmadan kendi objektif penceremden Gaziantep yerelinde gördüğüm gelişmeleri paylaşacağım.

16 Nisan Referandumu, 24 Haziran seçimleri sonrası oluşan TBMM aritmetiği, siyasi partileri birlikte hareket etmeye mecbur kıldı.

Koalisyonlar dönemi geride derken bundan sonra ittifaklar dönemine alışmak durumundayız.

İnşallah koalisyonlardan çektiğimizi ittifaklardan çekip ileride şikayetçi olmayız.

Bir vatandaş olarak; keşke siyaset yerel seçimlere genel seçim havasında girmese,

Propagandalarda çok üst perdeden karşı tarafı töhmet altında bırakacak ithamlarda bulunulmasa,

Daha çok vatandaşın ekonomik sorun sıkıntılarına değinilip, mutfaktaki yangının nasıl söndürüleceği, halkın huzur ve refahının nasıl tesis edileceğine değinilse.

Toplumun beklentilerinin çözümüne yönelik projeler geliştirilse idi diye düşünüyorum,

Ancak her yiğidin kendine has bir yoğurt yiyişi var, siyasi büyüklerimiz kendi yol haritalarını kendi yöntemlerine göre belirlemiş oldu.

Aslında yerel seçimlere girilirken Gaziantep'te en rahat parti mevcut 10 belediyenin 9'unu elinde bulunduran ve ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisiydi.

Bu rahatlık aday belirleme sürecinde yaşanan gelişmeler ve yıllardır partide siyaset yapıp göreve talip olanların, hem genel hem yerelde önlerinin açılmaması, hep aynı kişilere görev verilmesi sonucu ciddi bir sıkıntıya dönüştü.

Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Fatma Şahin'in açıklanıp ilçe adaylarının uzun bir süre açıklanmaması belirsizlik ve değişik parti içi siyasi manevralar sıkıntıyı dahada üst seviyelere çıkardı.

Bazı CHP'lilerin HDP'de vekillik yapmış Celal DOĞAN'ı ısrarla CHP'den aday yapma gayreti ve ısrarı

CHP'den daha yüksek profilli adayın çıkmaması Millet İttifakının Gaziantep'te Büyükşehiri İYİ Partiye bırakmasına sebep oldu.

İYİ Partinin uzunca bir süre aday bulamaması, Celal DOĞAN'ı kabul etmemesi sonrası onunda DSP'den aday olması.

Gaziantep'te en şanslı partinin MHP Olmasının yolunu açtı.

Ülkücü olduğum için değil toplumda gördüğüm kadarıyla söylüyorum MHP Gaziantep'te tarihi bir fırsatı kaçırmış oldu. Belki büyükşehiri alamazdı ancak tüm partilerin alternatifi olup en kötü ihtimalle ikinci olur mecliste tarihi bir başarı yakalardı.

Fatma Şahin'in AKP, MHP, İP, DSP, HDP ve SP ile girilecek seçimde işlerinin kolay olmayacağını görüp Cumhur İttifakının Gaziantep'te de ortak adayla çıkarması gerektiği ısrarı sonucu,

MHP Büyükşehirde aday çıkarmayıp Fatma ŞAHİN'i desteklemesi büyük bir nefes aldırdı AKP Yerel yönetimine.

Eğer yerel seçimlere genel seçim havası katılmasaydı emin olun Gaziantep'te MHP'nin de aday göstermemesi sonrası Fatma ŞAHİN elini kolunu sallayarak seçimi kazanırdı.

Ejder DEMİR'in CHP ve İP' in ortak aday olması, en son tren mevzusu ve Afyon Belediye Başkan adayının ülke gündemine oturan imam iddiaları Fatma Şahin'i zor durumda bıraktı.

Ancak Fatma Şahin ve Partisinin Gaziantep'te en önemli sorunu kendi partisi AKP içerisinde CUMHUR İttifakından rahatsız olan odakların harekete geçmesi, bedenleri orada kafaları başka hesaplar içinde siyasilerin sayısının artması oldu.

Fatma ŞAHİN Gaziantep Büyükşehir Belediyesini içeriden dışarıdan tüm olumsuzluklara ve CUMHUR İTTİFAKI'nın diğer ortağı MHP'li vekil, il, ilçe başkanları ve yönetimlerinin gayretli çalışmaları sayesinde kazanır.

Eminin birçok AKP'li yönetici MHP Gaziantep Yönetimlerinin çalışmalarını imrenerek izliyor.

Yüzde kaç fark olur onu tahmin etmek çok güç, Ejder DEMİR'de, Celal DOĞAN'da sıradan adaylar değil ve toplumda ciddi karşılıkları var.

Şehitkamil'de ciddi bir yarış olmasına karşılık Şahinbey'de Mehmet TAHMAZOĞLU tarihi bir oy alma hesabı yapıyor, duyumlarıma göre kimin kazandığından çok adayların ne kadar oy alacakları da merak konusu.

Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış.

Gaziantepli Sayın Ahmet UZER'in tren gafını unutmayacak, hangi sebep hangi duygu ile söylenirse söylensin sonuçları etkilemesede bedeli olacak.

Umarım Fatma Şahinde yaşadıklarını unutmaz kadrolarını gözden geçirir.

Velhasıl kelam çok çetin bir yerel seçim dönemini daha geride bırakacağız.

Kim seçilirse seçilsin desturu hak hukuk ve adalet içinde memlekete hizmet etmek olsun.

Geçen çok değerli bir idareci arkadaşımın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımının tüm devlet idarecilerinin parolası olsun;

""Devlet bize makam, mevki, koltuk ve unvanlarımızı yine Devlete ve dolayısı ile de Millete hizmet edelim diye veriyor.

Ne egomuzu tatmin etmek, ne o koltuğu çıkarlarımız için kullanmak ne de ve en önemlisi bizden altta çalışan kişilere ve vatandaşa istediğimizi yapalım diye vermiyor.

Personel, amirin istediklerini yapmak için değil onlar da kendi alanlarında bu Devlete ve Millete hizmet etmek için görevlendirilmişlerdir.

Bu nedenle herkes haddini ve hududunu bilmeli, işini en muntazam şekilde yapmaya çalışmalıdır.

Her ne makamda olursak olalım gücümüz görevimiz kadardır.

Gerisi hakka girmek, cehenneme odun taşımak olur. Vesselam..

Güzel bir ilkbahar günün de Hayırlı Cumalar diliyorum...