Gerçekten çok merak ediyorum, özellikle Gaziantepte.. Ve özellikle CHPde.. Biliyorsunuz, seçim öncesi dünyanın hiçbir ülkesinde görülmesi mümkün olmayan tatil kararı alınıyor..Kararı alanların niyetlerini artık herkes biliyor.. Ama nedense benim gibi herkesin ilk aklına gelen CHP geliyor.. Oysa başta AK Parti, MHP, HDP, Saadet ve BBP dahil birçok parti var.. Demek ki, CHPliler bu konuda sabıkalı.. Keyfine düşkünler. 'Benim oyum ile mi iktidar olacak' diyerek, sadece kendisini değil, ailesini de alarak 4-5 günlük tatile gitmekte tereddüt etmeyenler var mutlaka..

Doğrusu özellikle Gaziantepteki keyfine düşkün CHPlileri merak ediyorum.. Bunun için de sanırım gecesini gündüzüne katan ve gerçekten bu seçimdeki performansıyla herkesi şaşırtan Akif Ekicinin bir hazırlığı vardır diye düşünüyorum.. Ne yapar bilemem ama, mesela herkese görev vererek, mahallelerde seçimde tatile gidenlerin tespit edilmesi hamlesiyle başlayabilir.. Onları gitmemeye ikna etmeye çalışabilir.. Sayın Ekicinin bu konuda mutlaka bir plan yapacağını düşünüyor vee 1 Kasım günü tüm partililerin Gaziantepte olmasını sağlayıcı formüller üreteceğini tahmin ediyorum.. Dikkat edin tatil için sadece CHP diyorsam, diğer partilerin böyle bir sıkıntısı olmadığındandır.. O zaman CHPlilerin herkes tarafından bilinen ve özellikle belki de kendileri için uzatılan tatil tuzağına düşmemesi gerek.. Bakalım neler olacak..

GAZİANTEP NİYE BU DURUMLARA DÜŞÜRÜLDÜ ?

Yıllardır Suriye meselesini yazarım. Şehrimize yabancı ve ulusal televizyonlarda yaptığım röportajlar ile bu köşede yazdıklarımda, göç dalgasını ilk yıllarda şöyle değerlendirmiştim:

-'1nci Suriyeli mülteci dalgası Esatın zulmünden kaçanlardan oluşuyor.. 2nci ve 3ncü dalga ise El Nusra başta olmak üzere, El Kaide ve muhalif güçler ile sonradan IŞİD zulmünden kaçanlar oluşturuyor.. Bu çok tehlikeli bir gelişme,. Özellikle Gaziantep için'

Maalesef şimdi gelinen nokta, ülkemiz için ne kadar endişe verici ise, Gaziantep için daha da vahim bir durum oluşturmuştur.. Göç dalgası ciddiye alınmamıştır. Gaziantepte yetkili makamların ve Kent Konseyi başta olmak üzere bazı STKlarca yapılan uyarılar, verilen raporlar Ankarada merkezi hükümetçe sümen altı edilmiştir.. En kötüsü ise, IŞİDin bu kentte hücreleşmesine, her semtte ayrı ayrı evlerde propaganda yaparak, Suriyeye gidiş gelişlerde merkez konumuna getirilmiştir..

GAZİANTEP KRİTİK DURUMA GELDİĞİNDE

GÖZ YUMANLARIN HİÇBİRİ ŞEHİRDE OLMAYACAK

Artık söylenecek söz kalmamıştır.. Gaziantepte gerçeklerin konuşulmasına tepki gösterenlerin şimdiki sessizliğini, onların utancının fotoğrafı olarak görüyorum.. Bir zamanlar emniyete istihbarat için veryansın edenlerin, Ankara bombacılarının Gaziantepten götürülmesinde, bu şehirde her mahallede hücre evler oluşturulması konusunda, istihbarat yönünde lafını bile etmeyecek duruma gelişlerini üzülerek izliyorum.. Çok net bir şey varsa, o da bu şehirde yetkili ve etkili makamlarda bulunanların gerçekleri görmeme adına kafalarını kuma gömdükleridir.. Asıl dramatik olan ise, onların yarınlarda veya tehlikeli durumlarda Gaziantepte olmayacağı gerçeğidir..

HAYVAN AMBULANSI İÇİN FATMA HANIMI KİM KANDIRDI ?

Aslında Sayın Fatma Şahini kim kandırdıysa, bu cesaretinden dolayı onu kutlamak gerek.. Türkiyede bir ilk gerçekleştirdik diyerek, Türkiyede onlarca il ve ilçelerde olan, hatta bırakın Türkiyeyi, kısa adı CAHİDE olan Gaziantepte Canlı Hayvanları İyileştirme Derneği nin, 3 yıldan beri bu şehirde yardıma muhtaç hayvanlar için Ambulansı olduğunu bilmeyenlerin bu bilgisizliğine veya görmezliğine de hayranım doğrusu..

Daha trajikomik olan şey ise, bu komediyi, araştırmayan, kentte neler olup olmadığını bilmeyen bazı gazete ve televizyonların, Büyükşehir Belediyesi Türkiyede bir ilki gerçekleştirdi diye haber yapması. Sayın Fatma Şahinin de, kendisine verilen bilgilere inanarak, TRTye Türkiyeye bir ilki gerçekleştirerek, Hayvan Ambulansı yaptırdık demesi.. Gerçekten üzülüyorum bunları görünce.. Yetki verilen isimlerin, sorumlu davranmayışı, üstelik hayvanları koruması yönündeki yetkisine karşın, hayvan sevgisi konusundaki tartışma götürür anlayış ve uygulamaları, bu şehrin kalitesini gittikçe düşürüyor..

SİNYALİZASYON SİSTEMİNE BİRİLERİ BAKACAK MI ?

Biliyorsunuz Akıllı Kavşak- Dinamik kavşak projeleri bekleneni vermedi. Yeni projeler ve uygulamalar konuldu kavşaklara.. Ama sonuç olarak bu kentteki araç sürücüleri her kavşakta çile çekmeye devam ediyor.. Daha önce yazmış ve Fatma Şahine önerilerde bulunmuş, bazı kavşaklarda trafik akışını hızlandırmak için örnekler vermiştim..Ama sanırım ciddiye alınmaya değer bulunmadı.. Şimdilerde rezillik gerçekten çekilir gibi değil.. Sinyalizasyon sistemindeki gariplik eski hale dönmüş gibi.. Okulların açılış hesabı yapılmadığından, trafiğe çıkan servis araçları ile birlikteki garajlardaki araçların çıkması, yaz trafiğini iki misline çıkardı. Ama kavşaklardaki ışıklar hala yaz ışıkları süresi gibi.. 9-12 saniyelik yeşil ışıktan 3-4 araç ancak geçebiliyor, millet sinirden çılgına dönüyor ama bunu yetkili makamdakiler önemsemiyor.. Hele Pazar günleri piknik dönüşlerinin olduğu kavşaklar tam bir keşmekeş içinde. Dülük ormanları dönüşü, Burç kavşağı ve Primemall kavşağında kuyruk 1 kilometreyi geçiyor.. Şimdi bu sinyalizasyon sisteminden kim sorumlu bilmiyorum ama, yine de saatine ve günlerine göre, bir saha çalışması yapılmasının şart olduğunu söylemeliyim..

KARATAŞ KAVŞAĞI 17 EKİMDE BİTMEYECEKMİYDİ ?

Hatırladığım kadarıyla Karataş Köprülü Kavşağı 17 Ekim tarihinde bitirilecekti. Sanırım yetiştirilemedi ve vatandaş hala eziyet çekmeye devam ediyor. Yetkili kim ise, bu konuda bir açıklama yaparsa memnun olacağız..

Hepinize iyi haftalar