Son zamanlarda işadamlarımızdan, İşveren örgütlerinden, hatta siyasilerden de duyar olduk...

Neymiş efendim "Fabrikalarında çalıştıracak işçi bulamıyorlarmış", "millet iş beğenmiyormuş", " Gaziantep'te işsizlik değil iş beğenmemezlik varmış." "H erkes masa başı iş istiyormuş."

Ne ilginç değil mi ?

Gerçek olmayan resmi işsizlik rakamları bile % 10'ları bulmuşken GAZİANTEP'te işsizlik değil " işçisizlik varmış"...

Bu sorunu halletmek, muhteremlerin arzularını yerine getirmek, ucuz işçi çalıştırabilsinler diye, türlü vaatlerle ülkeye sokulan, mülteci konumundaki Suriye'li sığınmacılara bile alel acele çalışma izni çıkarıldı...

Şuan ki Gaziantep fotoğrafına baktığımızda bu söylemin kabul edilebilir olması mümkün değil hatta külliyen yalan...

Gaziantep'te işsizlik, fakirlik, yoksulluk hat safhadadır...

Buna rağmen insanlar kendilerine köle muamelesi yapılmasına razı olmamakta. Çalışarak perişan olacağına yatarak arayış içinde sefalete razı olmayı tercih etmekte. Bu safhada siyasetçilerimizin işsizlik yok bahanesi üzücüdür.

Her ne kadar Sn. Çalışma bakanı asgari ücretin küçümsenmeyecek bir rakam olduğunu, asgari ücretle pekala geçinilebileceğini söyleyerek komik duruma düşse de, bu şartlarda asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığı ortadadır...

Asgari ücretle de çalışılır, ancak alınan ücret sadece sefaleti artırır...

Düşündüm, haksızlık yapmamak için, hani bir vakit simit ayran hesabı yapılıyordu ya bende küçük bir hesap yaptım şartları zorlamadan asgari ücretle geçinilebilir mi diye!

200 kira, 100 lira elektrik, su, tlf, 100 lira gıda, 100 lira diğer masraflar Allah Allah tamam işte 300 lirada para artırılabiliyor...tabi böyle bir şey gerçekten mümkün değil, bu ücretleri abartmanın akıl karı olmadığı gibi...

Bence bir mucizedir asgari ücretle refah içinde bir yaşam sürmek... Ne mutlu o şartlarda hayatını sürdüren onurlu insanlara...

Tabii ekmeğin fiyatı bilmeyenler, elektrik su parası ödemeyenler, bir önlük bir çanta ile üç yıl çocuğunu okula göndermek nedir bilmeyenler, Avrupa'dan peynir, Amerika'dan zeytin salam getirtenler, kuş sütü eksik sofralarda ziyafet çekenler, özel şoförlü en son model arabalardan inmeyenler asgari ücretle geçinmenin ne demek olduğunu bilemezler... hatta nasıl geçinilebileceğine dair yolda gösterebilirler...

Ama insan merak ediyor bu arada...

Nedendir sayın zenginlerimiz servetlerine servet katarken günümüz şartlarında asgari ücreti iyileştirmek için neden uğraş vermezler...

Bu ücretlerle İş vermeyi , adam çalıştırmayı lütuf sayarlar, 100 fazla olsa ne olur...

Hem gideceksin 10-12 saat çalışacaksın, hem de köle muamelesine göreceksin, sendika yok, sosyal hak yok, iş güvencesi desen hiç yok birde açlığa sefalete mahkum olacaksın. Nerde AB kriterleri...

İnsanlar iş beğenmiyor diyen sayın işadamlarımız işyerlerinizde çalışanların % kaçı sendikalı ? % kaçı dört dörtlük yaşam sürüyor...

Sendikadan istifa et gel işe başla diyen işadamlarımız var bu memlekette...

Sendika karın mı doyuruyor hayır ancak "ola ki hak arar bunlar" diye ona bile tahammül edemeyen işverenler çok bu memlekette...

Sayın zenginlerimiz, sevgili siyasetçilerimiz farazi nutuklarla kamuoyunu yanıltmaktan vazgeçin, iki dakikanızı ayırıp bu şartlarda asgari ücretle 700-800 lira ile insan gibi yaşanabilir mi bir hesap yapın.

Çalışırken açlık sefalet içinde olmanın ne kadar acı olduğunu biraz empati yaparak sizde hissedin...

Her türlü olumsuz şartlarda çalışmak durumunda kalanların yarın kapının önüne konma korkusuyla işe gelip gitmelerinin ne kadar olumsuz etkileri olduğunu Sizde bir düşünün...

Hala Gaziantep'te işsizlik yok diyorsanız, zenginleştik diyorsanız, bırakın rant kavgalarını, arazlerinizin mülklerinizin ne kadar değerlendiğini hesaplamayı, kenar semtlere bir uğrayın, orta halli insanların bile saatlerce ucuz ekmek kuyruğunda beklediğine şahit olun...

İnsanlara akıl vermek yerine, onların onurları ile yaşayabilecekleri imkanlar sağlayın...