Bayraktar, “Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir”’ dedi.
KURAKLIK AFETİYLE YÜZLEŞTİLER
“Hasadın başlamasıyla çiftçilerimiz bir de kuraklık afetinin sonuçlarıyla yüzleşmişlerdir” diyen Bayraktar, “Ülkemizde kış yağışları mevsim normallerinin yüzde 32, geçen yılki kış yağışlarının ise yüzde 27 altında meydana gelmiştir. Yağış azlığının yanı sıra kış aylarında sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir. 2025 yılı ocak ayı son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olmuştur. Ne yazık ki ilkbahar yağışları da istenilen seviyede gerçekleşmemiş ve tahıllarda verim kayıpları meydana gelmiştir”
VERİM ETKİLENECEK
Kuru tarım alanlarında kuraklık nedeniyle yaşanan bu verim düşüklüğünün yanı sıra sulu tarım alanlarında da verim kayıpları olacağına işaret eden Bayraktan, “Sulu tarım yapan çiftçiler sezonda 2-3 sulama yapıp gerisini yağmur takviyesine bırakmaktadırlar. Bu sezon yağmur takviyesinin gelmemesi az da olsa sulu alanlardaki verimi de etkileyecektir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin yüzde 55’ini, arpa üretiminin ise yüzde 61’ini karşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir. Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır.”
DESTEK ŞART
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şunları söyledi: “Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir. Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır. Bu durum yüksek olan üretim maliyetini daha artırmaktadır. Üreticilerimiz de, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istemektedirler. Hububat üreticilerimiz için yapılacak yardım ve fark ödemesi ekim döneminden önce çiftçilerimizin ellerine geçmelidir ki mağduriyetleri giderilsin.”