Acı haberi oğlu duyurdu
Güzelbeyoğlu’nun vefatını oğlu Mehmet Güzelbeyoğlu sosyal medya hesabından duyurdu. Cenaze törenine ilişkin detayların daha sonra açıklanacağı belirtildi. Sanat dünyası, Gaziantep doğumlu usta ismin ölüm haberiyle büyük üzüntü yaşadı.
Gaziantep’ten yükselen çok yönlü bir sanatçı
11 Eylül 1935’te Gaziantep’te dünyaya gelen Arif Erkin Güzelbeyoğlu, Türk tiyatrosu, sineması ve müziğine önemli katkılarda bulundu. Mimar, müzisyen, oyuncu ve bürokrat kimlikleriyle çok yönlü bir kariyer sürdürdü. Sanat yolculuğuna Gaziantep Lisesi’nde öğrenciyken Molière’in Hastalık Hastası adlı oyunda başrol oynayarak başladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Opera ve Balesi Opera Dershanesi’nde müzik eğitimi aldı. İstanbul Radyosu’nda solist ve korist olarak görev yapan Güzelbeyoğlu, aynı zamanda tiyatro sahnelerinde de adını duyurdu.
Tiyatrodan televizyona uzanan bir kariyer
Tiyatro kariyerine Gülriz Sururi–Engin Cezzar Tiyatrosu’nda başlayan Güzelbeyoğlu, Haldun Taner’in Zilli Zarife ve Vatan Kurtaran Şaban oyunlarının müziklerini besteledi. Ayrıca Dostlar Tiyatrosu’nun kuruluşunda yer aldı ve tiyatronun ilk beş yılında sahnelenen tüm oyunların müziklerini üstlendi.
Sinema ve televizyon dünyasında da unutulmaz işlere imza atan Güzelbeyoğlu; Bizimkiler, Doksanlar, Canım Ailem, Muhteşem Yüzyıl ve özellikle Yabancı Damat dizilerindeki performansıyla izleyicilerin gönlünde taht kurdu. İkinci Bahar dizisindeki “Zülfikar Ağa” rolü de usta sanatçının unutulmaz karakterlerinden biri oldu.
Mimarlık ve müzik alanında da iz bıraktı
Yaklaşık 30 yıl boyunca İstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde mimar olarak görev yapan Güzelbeyoğlu, Beşiktaş Belediyesi’nde İmar Müdürü ve Teknik Başkan Yardımcısı olarak da çalıştı. Müzik alanında ise birçok televizyon yapımının müziklerini besteledi; Umut, Ağıt ve Değirmen gibi sinema filmlerinde de müzik çalışmalarıyla yer aldı.
Sanat dünyasının unutulmaz isimlerinden biri olarak anılan Arif Erkin Güzelbeyoğlu, hem Gaziantep’in yetiştirdiği değerli bir sanatçı olarak hem de Türk tiyatro ve televizyon tarihine kazınan karakterleriyle hafızalarda yaşamaya devam edecek.
