Gaziantepli olarak kenti yönetenlerden ve yetkililerden beklentimiz 2012 yılını geride bırakacağımız son gün bugün..İyisiyle kötüsüyle, gerçekten Gaziantep olarak birçok olaya ve gelişmelere imza attık.. Koskoca bir yıl içerisinde en çok etkilendiğimiz olay ise Karşıyaka'da atılan bomba oldu.. Bu olay uzun yıllar hafızalarımızdan silinmeyecek.. Şu bir gerçek ki, Gaziantep olarak bu olaydan sonra çok iyi bir sınav verildi. İlk olumsuz etkiler kısa sürede kısmen de olsa geçirildi..Gerek ülkeye gereksede Dünya'ya Gaziantep'in güvenli bir kent olduğu yolunda verilen mesajlar amacına ulaştı. Her ne kadar bazı yabancı ülkelerin birçok organizasyon, etkinlik ve gezileri iptal edildiysede, yine de olayı en az zararla kapattığımıza inanıyorum.. Bu olumsuzluk dışındaki unutamadığımız ve hala ne olacağını bilmediğimiz Suriye olayı da, en çok kentimizi etkiledi diyebilirim. Her ne kadar Suriye olayından nemalananlar çok mutlu olsalarda, şehrin genelinde bu sorunun ciddi boyutlu bir maddi kayıp yaşattığını inkar edemeyiz. Buna karşılık sanayide özellikle ihracat ağırlıklı yükseliş, ekonomik anlamda ülke genelinde çok iyi sinyaller vermiştir. Her ne kadar bu yükselişin maddi değer bakımından kent halkına yansıma konusu tartışılsa da, genel olarak Gaziantep'in adını pozitif yönlerde görmek, bu kentte yaşayanlar olarak bizleri mutlu etmiştir.. 2012'yi geride bıraktığımıza göre, artık 2013 ve sonraki yıllarda Gaziantep'in geleceği kadar günlük yaşantımızı etkileyecek faaliyetleri, vatandaşların daha huzurlu, daha mutlu bir şekilde yaşamasını sağlayacak çalışmaları görmek istiyoruz.. Kentte dışarıya verilen bütünlük mesajlarının gerçekte var olduğunu gösterebilmek için ciddi manada söz sahibi isimlerin samimi olmalarını beklemek durumundayız.. Tek Bakan'ı olan Gaziantep'in, bu Bakan önderliğinde ayrımcılık yapmadan, küçük büyük, sağ sol demeden, zengin fakir ayrımına girişmeden, bizim gibi düşünmüyor diyerek bazı kesimleri dışlamadan, yaptığı her faaliyette herkese eşit mesafede durulduğuna şahit olunan pozisyonda görünmesini isteriz.. Gaziantep'i temsil eden Milletvekillerinin kentin gerçek sorunlarına eğilip, vatandaşların seslerine kulak vermelerini, dayanışmayı göstermelik değil, samimi ve içten, vatandaşın hissedebileceği türden yapmalarını isteriz.. Gaziantep'i yöneten Vali ve bürokratlarının tek işlerinin, eğitim veya bazı kesimlere sempatik görünmek olmadığının farkına varmalarını, bu kentin çözülmesi gereken dağlar kadar sorunları olduğunu görmelerini, vatandaşlarla barışık, bir bütün olarak kentte bütünleştirici rolü oynamalarını bekleriz.. Yeni Emniyet Müdürünün en kısa zamanda kentte varlığını hissettirmesini, emniyet camiasındaki sıkıntıların giderildiğini gösterecek icraatlarla gündemde olmasını, namuslu vatandaşın karakola veya emniyet binasına korkarak, çekinerek değil, cesaretle ve güven içinde gelmesini sağladığını, buna karşılık namussuzların, ahlaksızların, dolandırıcıların, uyuşturucu ticareti yapanların, hile hurda işine girenlerin polisten korkacakları günleri görmeyi isteriz.. Ayrıca aynı şekilde haksızlığa uğrayan, iftiralar atılan namuslu ve dürüst vatandaşların Adliye'ye korkarak, endişelenerek değil, geçmiş yıllarda olduğu gibi ADALET terazisine güvenerek gelmesi yolunda güven verici uygulamalar görmek isteriz.. Belediye Başkanlarımızın kısır çekişmelerden kurtulup, yakın çevrelerinin etkisiyle birbirlerine karşı daha daha samimi, daha içten, daha dayanışma içinde olmaları gerektiğini, ayrıca kentte sadece bağlı bulundukları partinin değil, tüm vatandaşların belediyesi olduklarını görmelerini isteriz.. Bunda Şehitkamil'in örnek bir tavır sergilediğini gözlemlediğimizi belirtmeyi görev sayarız.. Sivil Toplum Örgütlerinin siyasete ve belediyelere yaranma yönündeki marifetlerinin ve becerilerinin bir kısmını, kentin ciddi manadaki sorunlarına kaydırmasını, sessiz kalmanın marifet olmadığını bilmelerini isteriz.. Kentin markalarından birisi olan, ama sporseverleri çok sevdikleri takımlarından soğutucu uygulamalar içine giren, başta şahsıma karşı olmak üzere Gaziantepspor sevgisini yaşamak isteyen ancak bazı uygulamalar yüzünden endişe duyan sporseverleri düşman gören Kızıl kardeşleri, yeni yıldan itibaren barışcıl, insancıl, medeni şekilde hareket ederek kentle bütünleşici davranış ve uygulamalar içinde görmek isteriz.. ...Ve gazete olarak bizler bu güne kadar sürdürdüğümüz yayın anlayışını aynı şekilde devam ettireceğimizi, gerek siyasi, gerek sosyal, gerek ekonomi, gerek eğitim ve sağlıkta, kültürde, turizmde, ulaşımda, trafikte, hava ve gürültü kirliliğinde olduğu kadar sporda da, izlediği yayın anlayışı ile sizlerin güvenlerini devam ettirmeye kararlı olduğumuzu bilmenizi isteriz.. HEPİNİZE GÜZEL VE HUZURLU GÜNLER YAŞAMA ÜMİDİYLE YENİ BİR YIL DİLİYORUM..