Baro Başkan Vekili Av. Melikşah Korkmaz, özellikle ceza mahkemelerinin duruşmalarının neredeyse rutine bağlanmış gibi zamanında yapılamadığını belirterek, bu durumun avukatları maddi ve manevi olarak büyük sıkıntıya soktuğunu söyledi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ‘bir davanın iki yüz günü ya da yüz günü aşmaması için hedef koyduk’ sözlerini hatırlatan, Korkmaz, “Özellikle çalışma saatleri bakımından Hakim ve Savcıların denetlenmesi gerekiyor” dedi.AVUKAT ÇAKIŞAN DOSYASINA GİREMİYORGaziantep özelinde hukuk ve adliyelerdeki işleyiş hakkında bilgi veren Korkmaz, “Avukat meslektaşların işlerini tam ve eksiksiz olarak yaptığını gözler önüne sermek için başlığımız altındaki yazıyı kaleme alma gereği duyulmuştur. Adalet sisteminin yoğun iş yükü sebebiyle yavaş işlemesi, Mahkemelerin sabah saat 09.00'a randevu verdiği duruşmaların genellikle saat 09.30 – 10.00 arasında başlaması, ceza dosyalarında bazı dosyaların akşamın geç saatlerine kadar sarktığı görülebilmektedir. Maddi ve manevi olarak yıpratıcı olan bu durum karşısında bazen duruşmalar çakışmakta, Avukat çakışan dosyasına girememektedir. Özellikle ceza mahkemelerinin duruşmaları neredeyse rutine bağlanmış gibi zamanında yapılamamaktadır. Zamanında yapılan duruşmalar istisnaidir. Geciken duruşmaların ne zaman başlayacağının belli olmaması nedeniyle davacı Avukatın duruşma salonu veya adliyeden ayrılamaması planlanan işlerinin daima aksamasına neden olmaktadır” diye konuştu.VATANDAŞ BİLMELİZihinsel yorgunluk, meslekî performansın düşmesi ve stresin de ortaya çıkmasına neden olan bu durum karşısında, özellikle çalışma saatleri bakımından Hakim ve Savcıların denetlenmesinin gerekliliğine inandıklarını belirten Korkmaz, şunları söyledi:”Bazı dosyalarda celse kaybına neden olanların aslında Avukatlar değil Hakimler olduğunu vatandaşların bilmesi gerekmektedir. Mazeret göndermek; dosyaya giremeyen Avukatın başka duruşmasının olması, şehir dışında duruşmasının oluşu, hastalık ile ilgili bir hususun olması gibi durumlarda başvurulan bir yöntemdir. Ancak bu yöntemi çoğu defa Hakimler kullanmaktadır. Genellikle Hakimler tarafından kaynaklanan mazerete konu nedenler; “Hâkimimizin tayini çıktı, mazeret alıyoruz” “Hâkimimiz eğitim seminerinde, mazeret alıyoruz” “Hâkimimiz raporlu, mazeret alıyoruz” “Hâkimimiz izinli, mazeret alıyoruz” “Hâkimimiz istinafa üye seçildi, mazeret alıyoruz” “Hâkimimiz seçimde görevli, mazeret alıyoruz” gibi durumlarda Avukat’tan kaynaklanan bir durum olmamakla sanki Avukat mazeret veriyormuş gibi mazeret istenmektedir. Meslektaşlarımız da bu şekilde mazeret vermek zorunda kalmaktadır.”BAKAN GÜL BEYANDA BULUNMUŞTUAdalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün bundan kısa bir süre önce, davalarla ilgili süre hedefini hatırlatan Korkmaz, “Sayın Bakan, ‘Biz tüm çalışmalarımızı yaptık. Hâkim ve savcılarla da oturduk. Ortalama süreleri belirledik. Bir davanın iki yüz günü ya da yüz günü aşmaması için hedef koyduk. Bu dava yüz birinci güne gelince, hakkında teftiş başlayacak, notu düşecek, gerekirse hâkim eğitime alınacak.’ şeklinde bir beyanda bulunmuştur. Ancak bu sürelere uyulduğunu çok nadir bir şekilde görüyoruz. Yine herhangi bir teftiş sonucu şu ana kadar bakanlıkça yayınlanmamıştır. 2019 tarihinde yayınlanan Türk Yargı Etiği Bildirgesinin tam ve eksizsiz olarak uygulanması gerekmekle, çalışma saatleri bakımından Gaziantep Adliyesinin Hakim Savcılar özelinde takibini yapmak meslektaşlar ve vatandaşlar için elzem duruma gelmiştir. Yeni Adli yılda çalışma saatleri konusunda saatlerce ilgilileri bekleyen Avukat, kimseyi muhatap bulamayan vatandaş kalmayacaktır.” şeklinde konuştu.