Temiz havası, bol oksijeni, kaynaktan çıkan şifalı suyu, domatesi, sütü, yoğurdu ile ünlü Sof dağı, son yıllarda ne yazıkki zehir saçan taş ocakları yüzünden bu özelliklerini kaybetmekle karşı karşıya. Yazarımız Abdülkadir Toprak'ın haftalar öncesi köşesinde dikkat çekmeye çalıştığı Sof dağına indirilen darbenin biran önce durdurulması gerektiği dile getirildi. Aceroba, Durnalık gibi çok sayıda köyde sayıları 10’u bulan taş ocaklarından hem o güzelim doğa, hem insanlar olumsuz etkileniyor. Yöre sakinleri taş ocaklarına karşı yıllardır hukuk mücadelesini sürdürüyor. ancak bir türlü sonuç alamıyorlar. Bu arada Sof’ta son yıllarda çok katlı binaların artışı da dikkatlerden kaçmıyor.ÜRÜNLERE ZARAR VERİYORTemiz havasının yanısıra doğal güzelliği ile de kentimizin akciğeri, oksijen deposu olan Sof’ta insanlar taş ocaklarından muzdaripler. Doğayı kirleten taş ocakları ne yazıkki tarımsal ürünler ve ağaçlara da büyük zarar veriyor. Taş ocaklarından çıkan tozlar ürünlerin üzerine beyaz bir örtü gibi serilirken, verim kaybına da yol açıyor.SOSYAL MEDYADAN TEPKİSof Dağında bulunan taş ocağına sosyal medyadan tepkiler çığ gibi büyüyor. Sof Dağı için yıllardır mücadele verdiklerini belirten Erhan Deniz Güngen twitter hesabında, “Taş ocağını 4 yıl önce mahkemeye verdik. Devlet ne yazıkki zenginin yanında köylünün fakirin yanında değiİ. İşte zehir saçıyor taş ocaklari insanlar kanser hastası bu köyde (Durnalık köyünde Adana yolu üzerindeki taş taş ocağı. Sof dağındaki talanın Çanakkale'deki o kaz dağlarını yok etmeye yönelik hainlikten farkı yok” dedi.İMAR TEHLİKESİYöre halkı, Sof’ta taş ocaklarının yanısıra yapılaşma sorununa da dikkat çekiyor. Sulama elektriği diye alınan elektrikle binalar dikildiğine dikkat çeken yöre sakinleri, “Adam bahçemi sulayacağım diye elektrik alıyor, 3-5 kat çıkıyor. Köyler çok katlı binalar olmaya başladı. Seçim zamanı araziyi imara açacağız diye oy alındığını duyuyonuz” iddiasında bulundu.