Gaziantep FK, Trabzon deplasmanına cezalı ve sakat oyuncularından yoksun gitti. Kadro genişliğine sahip olmadığını gördüğümüz kırmızı siyahlı ekip, bu zafiyeti maçın henüz başında yaşadı. Mehmet Erdem, Jefferson ve Chibsah üçlüsü; Morais,Tetteh ve Güray üçlüsünün yerine forma giydi. Örneğin; Mehmet Erdem’in tutuk görüntüsü, ilk yarıda ‘atak yönü’ istatistiğine bile yansıdı. Buna göre; Gaziantep sol kanadını ilk 45 dk boyunca sadece %18 kullanırken, %59 Oğuz’un olduğu kanadı tercih etti. Esasen Trabzon’un ofansif gücünü düşünen Sumudica, maçın deplasmanda oynanmasının da bir nedeni olarak, 3.bölgede Güray’ın yerine alternatif kullanmadı ve tercihini orta sahadan yana kullanarak, 1 fazla oyuncuyla orta sahayı kapatmaya çalıştı. Ne var ki; defansın arkasına atılan toplarda Sörloth, deyim yerindeyse fişi çeken isim oldu ilk yarıda. Önce 9. Dk’da, arkaya sarktı ve Sturridge’e golü attırdı. Akabinde de 14.dk’da yine çok iyi bir defans arkası koşusu ile golü yaptı. Bu golde zamanlama hatası yapan Yuri Lodygin’in de büyük payı vardı. 15.dk’dan sonra Gaziantep’in 3.bölgede daha fazla pas yaptığını, topa hakim olduğunu ve gol aradığını gördük. Direkten dönen top ve kaleci Uğurcan’ın çıkardığı çok tehlikeli pozisyonlar golü getirmeyince soyunma odasına 2-0’lık skorla gidildi.2.yarıya da aynı tempoyla başlayan Gaziantep aradığı golü Jefferson ile buldu. Gaziantep’in bu tehlikeli görüntüsü ve yaptığı ataklarda ribauntları alması, Ünal Karaman’ı tedirgin etmiş olacak ki, Sturridge’i çıkarıp yerine orta saha oyuncusu olan Doğan’ı oyuna aldı. Böylelikle; orta sahayı iyi kapatıp, Nwakaeme ve Sörloth ile kontra atak yapma fırsatlarını kovalamak üzerine bir oyun stratejisine döndü. O kontralardan birinde, defansın uzaklaştırmaya çalıştığı top Sosa’nın önüne düştü ve yaklaşık 25 m’den bir vuruşla golü yaptı. Akabinde, yine bir kontrada Yusuf Sarı skoru 4-1’e getirdi.Gaziantep takımı maç kazanacak, maç kaybedecek. Bunlar sporun doğasında var ama sporun doğasında olmayan/olmaması gereken bir halet ile karşı karşıyayız! Marius Sumudica’nın siniri, asabiyeti ve ruh hali -idman, antrenman maçı, resmi maç fark etmeksizin- oyunculara geçiyor. Bunun yansıması olarak da maçlarda gerginlik eksik olmuyor, rakip takımlarda antipati oluşuyor. Diarra, hemen her maçta rakiple dalaşıyor. Kayode zaten hazırlık maçı-resmi maç demeden kırmızı kart görüyor. Bu maçta da bir orta saha mücadelesinde, kasti bir dirseği rakibinin suratına vurarak oyun dışında kaldı. Sumudica’nın, Kayode’ye ya da diğer oyunculara kızmaya zerre kadar hakkı yok! Kendisi de her maçta olduğu gibi bu maçta sarı kart gördü. Gaziantep’in efendiliği, Gaziantepli duruşu, Gaziantep misafirperverliği, Gaziantepli saygısı Sumudica’nın umrunda olmayabilir ama bizler için çok önemli. Bu takımın daha fazla antipatik olmaması, bu markanın daha fazla zedelenmemesi için haftalardır yazıyorum. Artık yönetimin bu sesi duymasını temenni ediyorum. Bu şekilde gitmez!