* Kentin sanayi, kültür ve turizm konusunda yakaladığı ilerleme ve ivmeyi Eğitim Alanında da yakalamasına büyük önem verilmeli.* Gaziantep’in Milli Eğitim Bakanlığında lobisi olmadığı için teşvik alan öğrenci sayısı çok az…* Amacımız öncelikle bölgesi sonrasında ise Türkiye çapında bir eğitim markası oluşturmak olacak.Röportaj: Leyla Özekşi PolatÜnsal Ören Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Ören ile eğitimi konuştuk… 2005 yılında hayata geçirdiği eğitim kurumları ile eğitime katkı sağlayan Ünsal Ören, dikkat çeken mesajlar verdi. Gaziantep’in hayat pahalılığı nedeniyle tercih edilmediğini ifade eden Ören, “Gaziantep’i insanlar tercih etmiyor, bunu zaman zaman bizlerde yaşıyoruz. Gaziantep’te nitelikli öğretmen sıkıntısı var. Nitelikli öğretmenleri bizimle çalışması için çağırdığımız zaman Gaziantep’e hayat pahalılığı nedeniyle gelmek istemiyorlar" dedi.Soru: • Ünsal Ören Eğitim Kurumları ne zaman, kim veya kimler tarafından, hangi misyonla kuruldu, biraz kurumdan bahseder misiniz?GELENEKTEN GELECEĞE EĞİTİMCİYİZ2005 yılında Ünsal Ören Matematik Dershanesi açarak zincirin ilk halkasını kurdum. Devam eden yıllarda eğitimden edindiğimiz maddi manevi bütün birikimi yine eğitime aktararak bugün Sağlık Kolejlerimiz, Temel Lisemiz ve Butik Orta Okulumuz başta olmak üzere 8 eğitim kurumuyla şehrimize insanımıza ve ülkemize hizmet verebiliyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bir aile şirketi olarak hizmetlerimiz yürütmeye devam ediyoruz. Ülke olarak yaşamakta olduğumuz sıkıntıların kaynağında eğitim olduğunu düşünüyoruz, bu noktada hizmet anlayışımızın odağına insanımızın, ülkemizin kalkınmasını, gelişmesini koyarak Gaziantep’ten bir eğitim markasını Anadolu’ya kazandırma misyon ve anlayışıyla yola çıkmıştık, hala da aynı kararlıkla yolumuza devam ediyoruz..Soru: • Size benzer kurumlardan ayıran özellikleriniz var mı, öğrenciler sizi neden tercih etsin?İYİ BİR EĞİTİM HERKESİN HAKKITemel önceliğimiz ve farklılığımızı İnsan odaklı olmak olarak özetleyebilirim. Eğitimci bir anne ve babanın çocuğu olarak eğitim süreçlerinde öğrencisi, velisi ve öğretmeniyle insanı merkezine alan bir anlayış ve eğitim modeliyle bugüne gelme başarısı gösterdik. Kuşkusuz tek ayırt edici özelliğimiz bu değil, moral ölçeklere dayalı farklılıklarımızın yanı sıra bilimselliği, çağdaşlığı, öğrencilerimizin sosyal ve akademik gelişmelerini paralel yürütmelerine olanak sağlayan yapımız ve yanımızla da ayrı bir noktada durmaya, konumlanmaya gayret ediyoruz. İyi Bir Eğitim Herkesin Hakkı söylemiyle nitelikli ve işlevsel bir eğitim hizmetine çocuklarımızın velilerimizin erişebilmesini hedefleyen bir kurguyu hizmet anlayışımızın özü olarak görüyoruz. Birbirinden çok farklı alan ve disiplinlerde eğitim veren bir kurumsal zenginliğe sahip oluşumuzun da bir tercih nedeni olduğunu söyleyebilirim. Butik Ortaokul, Sağlık Kolejleri, Temel Lise, Akademik Kurslar ve Etüd Merkezlerinden oluşan geniş bir gamda hizmet veriyor olmamız da kurumlarımızın tercih edilme potansiyelini artıran bir unsurdur.Soru: • Eğitim kurumları olarak sektörde ne gibi sorunlar, sıkıntılar yaşıyorsunuz? GAZİANTEP TERCİH EDİLMİYORGaziantep’in hayat pahalılığı nedeniyle tercih edilmiyor. Gaziantep’i insanlar tercih etmiyor, bunu zaman zaman bizlerde yaşıyoruz. Gaziantep’te nitelikli öğretmen sıkıntısı var. Nitelikli öğretmenleri bizimle çalışması için çağırdığımız zaman Gaziantep’e hayat pahalılığı nedeniyle gelmek istemiyorlar. Başka şehirlerde 500 lira kira ile yaşanabiliyorken Gaziantep’te bu bedel bin liranın üzerine çıkabiliyor. Bu durumu alınan göçlere bağlayabilirsiniz, fırsatçılığa bağlayabilirsiniz ancak böyle bir gerçek var. İnsanlar gelmediği için bir süre sonra şehir körlüğü oluşuyor. Eksiklik ve aksaklıkları bir süre sonra görmemeye başlıyorsunuz.EĞİTİMDE İSTİKRAR ÖNEMLİGaziantep eğitiminde istikrar çok önemli. Kentte bulunan il Milli Eğitim Müdürleri değişiyor. Bir Milli Eğitim Müdürünün iş yapabilmesi için en azından bir yıl gibi süre geçmesi gerekiyor. Ancak Milli Eğitim Müdürü bu süre içerisinde siyaseten birinin ayağına basmışsa bakıyorsunuz gitmiş. Siyaset Milli Eğitim içerisinde olduğu sürece zaten Milli Eğitim sağlıklı bir şekilde devam edemiyor. İstikrar çok önemli. Belediye başkanlarımız, eğitime katkı sunuyorlar. Gaziantep’te derslik sayısının artırılması konusunda Bakanlarımız, milletvekillerimiz, hayırsever vatandaşlarımızı da teşvik ederek, çalışmalar yapıyorlar.ELİMİZİ TAŞIN, BAŞIMIZI İŞİN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ..“Gaziantep’in sanayi, kültür ve turizm konusunda yakaladığı ilerleme ve ivmeyi Eğitim Alanında da yakalamasına büyük önem verilmeli. Gaziantep bölgesel olarak bir Eğitim Merkezi olabilmeli. Biz de kendi kurumlarımız olarak bu noktada atılacak her adıma, gösterilen her duyarlılığa katkı sunmaya destek olmaya Elimizi Taşın Başımızı İşin altına koymaya hazırız..”Soru: • Gaziantep'te eğitim kalitesinin artırılması için neler yapılması gerekiyor? GAZİANTEP’TE TEŞVİK ALAN ÖĞRENCİ SAYISI AZÖzel okulların tercih edilmesi noktasında teşvikler veriliyor. Türkiye genelinde özel okulların oranı yüzde 4 civarında bulunuyor. Devlet politikası olarak bunu yüzde 15’lere çıkarılma hedefi var. Bu yönüyle velilere 3 yıldır teşvik veriliyor. Bu teşvikler illerdeki özel öğretim kurumları baz alınarak veriliyor. Bu nokta Gaziantep’in Milli Eğitim Bakanlığında lobisi olmadığı için teşvik alan öğrenci sayısı çok az. Milli Bakanlığı döneminde Nabi Avcı’ya bunu ilettim. Son noktada bin 18 kadar öğrenci teşvik aldı. Bu oranın daha yüksek olduğu illerde var. Gaziantep’te tek katlı kurumlar bulunmuyor, kurulan dershaneler bina şeklinde yerlerde dershanecilik yapılmış. Bu durumda Gaziantep’te 50 kadar kurum varken İzmir’de 300 kurum bulunuyor. Kurum sayısına göre teşvik verildiği için buna göre dağılım yapılıyor. Bunları anlatacak, dillendirilecek kimseler yok.Soru: • Hedeflerinizle ilgili neler söyleyeceksiniz?Türkiye’ye yayılan bir eğitim markası oluşturmak istediklerini söyleyen Ören, “Devlet politikası olarak okullaşmanın önü açık. Okullaşmanın önü açık olduğu için bizde rotamızı bu noktada belirledik. Amacımız öncelikle bölgesi sonrasında ise Türkiye çapında bir eğitim markası oluşturmak olacak. Şuanda ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu konu; Milli ruh ile yoğrulmuş bir neslin yetişmesidir. Cumhuriyetimizin değerlerine, birikimlerine sahip çıkacak, donanımlı ve sadakatli nesiller yetiştirmek. Bu noktada da ilk girişimimizi yaptık. ‘Ünsal Ören Eğitim Kurumları Anadolu Okulları’ olarak Türkiye çapında bir eğitim markası oluşturmaya çalışıyoruz. Köklerini Gaziantep’ten alarak tüm Türkiye’ye yayılan bir eğitim markası oluşturma konusunda çalışma yapıyoruz. Gaziantep birçok konuda marka ancak eğitimde arka sırada yer alıyor. Gaziantep’i eğitimdeki arka sıradan çıkartarak, buradan da bir marka çıkartılabileceğini, değer üretilebileceğini ve bunun tüm Türkiye’ye yayılabileceğini ispatlamak istiyoruz.. * Üniversite giriş sınavlarında bir ara son sıralardaydık. Artık illerin başarı sıralaması açıklanmıyor. Size göre Gaziantep, son sıralardan kurtulmuş mudur? Bununla ilgili gözlemleriniz veya duyumlarınız var mı?Geçmiş dönemlere kıyasla önemli sayılabilecek ilerlemeler kaydedildiğini düşünüyorum. Gaziantep’in eğitim alanında geçmişte ve günümüzde yaşamakta olduğu sıkıntılara karşı özel eğitim kurumları sahipleri olarak başta bizler olmak üzere sanayicimizden kent yöneticilerimize ve eğitim bürokrasisine kadar ortak bir duyarlılığın oluştuğunu söyleyebilirim. Bu ortak duyarlılık ortak akılla desteklenebilirse Gaziantep’in Eğitim noktasında daha kaliteli ve ileri noktalara gelebileceğini düşünüyorum.ÜNSAL ÖREN KİMDİR?Eğitimci bir ailenin ilk çocuğu olarak, 1978 yılında dünyaya gözlerimi açtım. Öğretmen anne babanın oğlu olarak 4,5 yaşında okula hayatına başladım ve kredili sistemde 2,5 yılda liseyi bitirerek 16 yaşında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümünü kazandım. 20 yaşımda üniversite mezuniyetimin ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Gaziantep Karkamış İlçesi Çiftlik Köyü’ne öğretmen olarak atandım. Aynı yıl stajyerliği ‘Teşekkür Ödülü’ ile kaldırılan Gaziantep’teki tek Matematik Öğretmeni oldum. 3 yıl Milli Eğitim Bakanlığında çalıştıktan sonra 19 Mayıs Lisesinde öğretmenlik görevimden istifa ederek özel sektöre geçiş yaptım. Bir dolu deneyimin ardından Türkiye’nin üçüncü matematik dershanesine ortak oldum. Bir kreş ve dershane girişimlerinin ardından edindiğim tecrübe ile 2006 yılında Ünsal Ören Matematik Dershanesi açarak zincirin ilk halkasını kurdum. Devam eden yıllarda eğitimden edindiğimiz maddi manevi bütün birikimi yine eğitime aktararak bugün 8 eğitim kurumuyla şehrimize insanımıza ve ülkemize hizmet verebiliyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sürecin büyük bölümünde yanımda olan sevgili eşim Emine Hanım ile 2008 yılında hayatlarımızı birleştirdik, Ali Başar ve Uygar adında iki oğlum ve Kumsal adında bir kızımız var..