Şehrimiz son dönemlerde hiç görülmedik şekilde gerginleştiriliyor... Kentin sahipsizliği üzerinde başlatılan görüşler, artık öfkeye, hatta tartışmalara kadar uzanıyor... Belediyelerin icraatları, bazı medya kuruluşları ve siyasiler tarafından eleştiriden öte hakaretlere varan noktalara taşınıyor... Sivil toplum örgütlerinin sessizliği, bazılarının teslimiyetçi görüntüleri, bazılarının ise tek başına kalmasının getirdiği çaresizlik, son dönemde kentin en güçlü sivil toplum örgütü olduğunu hatırlatan Baro'nun çıkışıyla, biraz hareketlenmiş gözüküyor...
Üstüne üstlük, Ezo Gelin dizisinin, aslına uygun olmasını isteyen bazı çevrelere vermiş olduğu rahatsızlığın, üzerine benzinle gitme ve hiç kimsenin aklında bile yok iken, Şanlıurfa'daki dizi film setine yapılan saldırının, Gaziantep'te de olmasını ister gibi yayınlar yapma merakı, marka şehir ve batılılaşma, uygarlaşma ve çağdaşlaşma yönlü imajına leke getirme adına, büyük bir gaflet olarak değerlendiriliyor...
Bunlara ilaveten, Teşvik olayı ile birlikte eli kolu bağlanan ama ilk etapta bunun gerçekten de bu kadar olumsuz etki yaratacağının farkına varamayan, varsalar bile çeşitli nedenlerden dolayı seslerini çıkaramayan, yine en güçlü meslek örgütleri başkanlarının çıkışlarıyla birlikte, verdikleri cesur tepkiler dikkatlerden kaçmazken, bunun arkasında nelerin yattığı yolundaki soru işaretleri, kafalarda gezinip duruyor...
Son olarak yaklaşan seçimler dolayısıyla, düne kadar Gaziantep'in sorunlarına seyirci kalanların, bunlardan bazılarını şimdi hatırlamaları ve peşpeşe basın toplantıları düzenleyip, gazete ve televizyonlara açıklama yapmaları da, kentte yaşanan ve yaşatılmak istenen gerginliğin üzerine tuz biber ekmeye başlıyor... *KAOS ORTAMINI İSTEYENLER VAR !

Evet...
Görünen o ki, GAZİANTEP hoşgörü ortamından uzaklaştırılıp, GERGİN BİR KENT haline sokuluyor... Sağduyulu davranmak, kentin sorunlarının çözümünde daha akılcı hareket etmek, ilişkileri ölçüyü kaçırmayacak boyutta sürdürmek gerekirken, tam tersi bir yöntem uygulanıyor. Bunlara kişisel beklentilerine ulaşamayan bazılarının yanısıra, siyasette bir yer kapma, kendileri olmazsa başkalarına çalışma gibi her zaman olagelmiş yöntemlerle, gazete ve televizyonları farklı yayın hesapları içine sokanların oyunlarını da eklerseniz, Gaziantep'in bir KAOS ortamına sokulmak istendiğini hemen farkedersiniz...
Çok tehlikeli bir yere doğru gittiğimizi, bu gidişle sevgi ve saygı ortamından süratle uzaklaştığımızı üzülerek söylemek durumundayım... Hoşgörülü davranma yerine, tahriklerin etkisinde kalınarak hareket edildiğinde, bunlardan kurumların, kuruluşların ve toplumun zarar görmemesi kaçınılmazdır... *GÜZELBEY - BARO GERGİNLİĞİ TOPLUMA YANSITILMAMALIYDI

Son bir haftada yaşanan gelişmeler, özellikle Baro- Asım Güzelbey çekişmeleri, yapılan konuşmalar ve suçlamaların, her iki tarafa da yakışmadığını söylemek durumundayım... Belki iki tarafın da yakın çevreleri, sorumlu isimleri, kendilerini haklı gösterecek gerekçeleri sıralayabilirler... Ama bu iş medyada karşılıklı atışmalar ve suçlamalarla topluma mal edilmeye çalışılmışsa, bilsinler ki toplum bu işten ve gelişmelerden rahatsızdır... Kendi ifadeleriyle;
"Baro'lar bir kentin en önemli sivil toplum örgütüdür. Barolar ve avukatlar, yargının kurucu unsuru ve kutsal savunmanın temsilcileridir"...
O zaman, keşke yaptıkları basın toplantısında, sadece muhalefet partilerinin yapabileceği ifadelere yer vermeselerdi... Asım Güzelbey'in ekibine yönelik 'yabancılık sanki suç imiş' gibi yapılan suçlamalarla, mahkemeye düştüğünde avukata ihtiyacı olacak gibi, heyecanla ve birazda öfkeyle yazılmış, hatta "aba altında sopa gösterirmiş" gibi anlaşılan ifadelere yer vermeselerdi... Çünkü bu ifadelerle büyük oranda haklı durumda iken, kamuoyunda tartışılacak bir noktaya gelmişlerdir... *DİYALOG VE UZLAŞMACI KÜLTÜRÜMÜZE NE OLDU ?

Sayın Aziz Canatar ve tüm yöneticiler, elbetteki çok zorlanmış, belki bazı belediye yetkililerinin ciddiyetten uzak davranışlarıyla karşılaşınca çok sinirlenmiş olacak ki, 5 sayfa tutan basın bülteninde, Baro gibi önemi tartışılmayacak kurumun açıkça siyasi kokan ifadeleri kullanmak zorunda kalmışlar...
Bana göre bu ifadeler olmasaydı, Asım Güzelbey'in "sağmalık inek" lafı ile "koskoca yerde bedavaya oturmak istiyorlar" sözleri, kamuoyunda daha fazla prim toplamazdı... Neresinden bakarsanız bakın, çok hassas bir dönemden geçtiğimiz sırada, huzur arayan bir kentte, Büyükşehir Belediyesi ile Baro'nun aslında çok fazla kimseyi ilgilendirmeyen küçücük bir mesele yüzünden karşı karşıya gelmesi pek hoş olmamıştır...
İşin en üzücü ve düşündürücü tarafı ise; her iki tarafın da kendilerini haklı görme adına, yakın çevrelerinin sağduyu ve hoşgörü anlayışından uzak görüş ve düşüncelerin etkisi altında kalmalarıdır... Hatta bu yönde bulanık suda balık avlamak isteyenlerin tuzağına bile düşülmüştür demek geliyor içimden...
Tüm bunlar şunu bir kez daha net şekilde göstermiştir ki; Bu kentte kurumlar arası diyalog eksikliği vardır... Bu kentte en üst düzeyde görev yapanların, bu tür olumsuz gelişmelerde, her iki tarafı uzlaşmaya çağırmak, işi sessizce çözmek, abilik veya büyüklük yapma misyonunu üstlenmesi gerekir diye düşünüyorum... *SAYIN ASIM GÜZELBEY'E ÇAĞRIM OLACAK Ve bu konu hakkında son olarak Sayın Asım Güzelbey'e sesleniyor "Gel ilk adımı sen at başkan, Kavaklık Baro Lokali tarihi konumuyla da artık kentin simgeleri arasına girmiş bir yerdir. Buranın dokusunu bozma, ama Baro'nun varlığını da unutturma. Bazı şeyler maddiyatla ölçülmez" diyorum... *OKUYUCU MAİLLERİ

Okur mailleri inanılmaz yoğunlukta. Ancak daha önce de belirttiğim gibi, suç unsuru oluşmayacak şekilde yazılması şart. Ayrıca mail atanlara ulaşmak ve görüşmek istiyoruz. Bazıları telefonları yazıyorlar. Bunlar bizde kalacak elbette. Ama yazmayanlardan ricamız, sorunların çözümünde daha ayrıntılı bilgi almak ve iletişim yönünden bilgi alışverişinde bulunmak için telefonlarınızı yazarsanız memnun oluruz. *Motosikletle şehre girişi niye yasakladılar ? Merhaba Ökkeş bey, ben Gaziantep'te yerleşik usta motor firmasında satış müdürlüğü yapıyorum. Öncelikle sizin Gaziantep ile ilgili konularda daha duyarlı olduğunuz için teşekkür ediyorum. Benim sorunum yalnız benim değil Gaziantep'te yaklaşık olarak 70.000 kişinin sorunudur. Bu sorun Gazi şehrimizin üst düzey insanlarının almış olduğu kararlardır. Alınan bu kararlarla Gaziantep'in merkezine motorsiklet girişlerinin yasaklanmasıyla hem esnaf olarak bizleri, hemde kullanıcılarmızı zor durumda bırakmıştır.
Bu keyfi kararın kimlerin çıkarlarına hizmet ettiği malumdur. Bizler bu uygulamaların kimlerin çıkarı için yapıldığını iyi bilmekteyiz. Ancak bu kararı alan üst düzey insanlar bu şehirde yalnız kendilerinin yaşadığını sanıyorlarsa yanılıyorlardır. Sanmasınlarki devamlı bizleri yönetecekler. Bu halk, bu esnaf, bu sürücüler elbette seçim zamanı bunların hesabını soracaktır. Bu kararı tekrar gözden geçirmelerini istiyoruz. Hepimizin kent merkezinde işi gücü var. Elbette kötü niyetli motosikler kullananlar olacaktır. Kurallara uymalan bulunacaktır. Ama üç-beş kişiye bakıpta onbinlerce insan mağdur edilirmi ? Lütfen bu sorunumuzu gündeme getirin Sayın Özekşi
Adı Soyadı : Vakıf Orhan
E-Mail : [email protected] *Karataş'ta mıyız, köyde mi ?

Sayın Özekşi, Ben Karataş'tan ulaşıyorum. Bu Karataş'a hiç çalışma yapılmıyor bunu sizde bizde biliyoruz. Çalışma nasıl olur derseniz, burada ne alt yapı var ne de yol. Üstelik her taraf çamur ve pislik içinde. Sanki köydeyiz gibi. Bu konuyla ilgilenmenizi rica ederim
E-Mail: [email protected] *Milli Egemenlik Bulvarı'ndaki soruna çözüm istiyoruz Sayın Ökkeş Bey; bizim Milli Egemenlik Bulvarı, (eski köşem kebap kavşağı) esnafı olarak şikayetimiz burada ki peçete satan çocuklar ve hergün yaşanan hırsızlık olayları. Çocuklar kırmızı ışık yanınca yolun ortasına atlıyor, alan olmayınca özellikle bayan şöförlerin arabasına vuruyor(bazen tekme ile) Zabıtayı günde en az iki defa arıyoruz, bir defa bile gelmiyorlar. Ayrıca bu çocuklar kaldırımda beklerken geçen vatandaşlara nahoş kelimeler kullanıyorlar. İlgilerinize şimdiden teşekkür ederim, iyi çalışmalar
Adı Soyadı : Mustafa Bozkurt
E-Mail : [email protected] *Teşekkürler Yurtdışında yasıyan bizleri, doğduğumuz kentimizden habersiz bırakmadığınız ve özellikleGaziantep'imizin sorunlarını cesaretli dile getirip çözümünde katkı sağladığınız için sizlere saygılarımı sunarım. Selamlar.
Adı Soyadı : Ugur Şahan
E-Mail : [email protected]
Hepinize iyi haftalar