Lige yeni yönetim ve yeni teknik direktör ile hazırlanan Gaziantep FK, Avusturya kampında, Pazar günü Mircea Lucescu'nun çalıştırdığı Dinamo Kiev ile karşılaştı. Erol Bulut'un belki de elindeki oyuncuların yapısından dolayı, 3-5-2 ile 5-3-2 karışımı bir oyun tercih ettiğini söylemek yanlış olmaz. Bilindiği gibi Sumudica ve Sa Pinto dönemlerinde de takım 2 yıldır aynı sistemle oynadı. Dolayısıyla oyuncu grubunun büyük kısmı bu sisteme oldukça aşina. Bu bağlamda Erol Bulut, 'eldeki malzemeye göre plan' yaparak çok doğru bir karar vermiş.Maça gelince, klasik bir söylem olarak hazırlık maçlarının kredisi her zaman olur demek lazım. Yani; bu maçların atmosferi, konsantrasyonu, oyuncunun maça bakışı, fiziksel yeterlilik vs. birçok faktör maç skorlarında oldukça etkili oluyor. Erol Hoca, savunma merkezini Ertuğrul,Djilobodji ve Tosca ile oluşturup, bek olarak Olkowski ve İbrahim Pehlivan'a ilk 11'de şans verdi. Orta sahada Jefferson'un yanına Recep Niyaz'ı ve Maxim'i konumlandırarak ön bölgedeki Sagal ve Dicko'ya servis yaptırmaya çalıştı. Takımın oyun planı, 'doğru pozisyon al, rakibi karşıla, kaptığın toplarla hızlı çıkışlar yaparak sonuca git' şeklinde idi. Bunun için, Recep ve Maxim gibi topu iyi kullanan oyuncuların yanında Dicko ve Sagal gibi süratli ve akselerasyonu iyi oyuncuların olması sistemi geçerli hale getiriyordu. Ama, açık söylemek gerekirse 2-3 atak denemesi haricinde ilk yarı boyunca bu geçişleri hiç göremedik. Dahası Şahinler, Sagal'in golüyle öne geçtikten sonra 2 gol yiyerek devreye geride girdi. Günay'ın hatalı çıkışıyla yenilen gol ve Ertuğrul'un kendi kalesine attığı golle geriye düşmek, bence çok da üzülecek bir durum değil. Bunlar düzelir ve her zaman aynı şanssızlıklar olmaz. Eminim, Erol Hoca'nın üzüldüğü konu, topla çıkışlarda gereken aksiyon ve etkinlikten yoksun olunmasıdır.İkinci yarıda daha derli toplu görüntü veren kırmızı siyahlı takım, Maxim'le 2-2'yi yakalasa da Kiev'in golüne engel olamadı. Erol Bulut, birçok değişiklik yaparak son performansları da görmüş oldu. İlk yarıya göre 2.yarıda dönem dönem daha iyi çıkışlar yapan Şahinler'in hala birçok eksiği olduğu dikkat çekti. Şahsen Erol Bulut'un futbol bilgisine, felsefesine, gelişim isteğine inancım tam. Mutlaka eksiklikleri giderecek, gereken çalışmalar yapılacaktır. Yalnız Gaziantepli bir spor adamı olarak hatta Gaziantepli birçok sporseverin de düşüncesini bildiğim için Erol Hocadan bir ricamız var: Mirza Cihan başta olmak üzere genç oyunculara şans verilmesi... Hazırlık maçlarında, kupa maçlarında ve zorluk derecesi nispeten düşük olan müsabakalarda bu değerlerimize daha uzun süre şans verilmesi hem kulüp hem de Türk futbolu için çok önemli. Bu konuda Teknik Direktör kredisinin tahminen en düşük olduğu bir ülkede yaşadığımız gerçeğine rağmen; Erol Hocadan bu misyonu edinmesini temenni ediyor, iyi hafta diliyorum.