Bu hafta isterseniz biraz Gaziantep FK’dan konuşalım.. Konuşalım çünkü herkesin kafası karışık. Başkanın durumu, yönetim ve teknik adamın durumu ayrı ayrı tartışılacak noktada çünkü.. Nihayetinde olumlu olumsuz hepsi ayrı ayrı gündeme geliyor.. Bu da haliyle sporseverlerin kafasını karıştırıyor.. Yeterince bilgilendirme olmayınca sporseverler de ister istemez duyabildiği oranda yorum yapıyor.. O zaman haliyle bilgi kirliliği yaşanıyor.. Bu nedenle bilebildiğimiz ve dilimizin döndüğünce sizlere Gaziantep FK’nın durumunu anlatmak istiyorum..

KİMLİK VE MAKAM PEŞİNDE KOŞMAYAN BİR BAŞKAN

Önce Başkandan başlayalım isterseniz.. Ara sıra yazdığım gibi kulüp başkanı Mehmet Büyükekşi ile aramız limoni olsa da, her fırsatta onun görevde kalması gerektiğini vurguluyorum.. Biraz para verme konusunda eli ağır olsa bile, para temin etme konusundaki itibarı ve ilişkileri bunu dengeliyor.. Onun için kulübe sponsor bulmada sıkıntı yaşanmıyor.. Çok net ifade etmek gerekirse, Mehmet Büyükekşi’nin kalmasını istememin asıl nedeni, Gaziantep FK’dan faydalanma düşüncesinin olmayışı.. Ülkede yeterince ağırlığı var, çünkü iyi bir kariyere sahip.. Yani Gaziantep futbol kulübü ile kimlik kazanma kariyer elde etme makam sahibi olma gibi bir düşüncesi yok.. Bu satırların sahibi Gaziantepspor’u kendine kariyer kapısı, makam ve kimlik sahibi olarak kullananları çok gördüğü ve bunların bazılarından saldırıya uğramaya kadar darbe yediği için, Mehmet Büyükekşi gibilerin mümkün mertebe kulübün başında kalmasını ister.. Buna iyi yönetici ve unvana ihtiyacı olmayan Celal Doğan da dahildir.. Diyeceğim o ki, Gaziantep FK’yı yönetecek özellikle başkan konumundaki kişileri tespit ederken bu ayrıntıya çok dikkat etmek gerekir..

MESELE TEKNİK ADAM İLE YÖNETİM ARASINDA İŞ BİLEN BİRİSİNİN EKSİKLİĞİ

Sayın Büyükekşi’nin futbolun içinden gelme birisi olmadığı için elbette sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Hatalar yapılmıyor mu, elbette yapılıyor. Bunu da zaten ara sıra gündeme getiriyoruz. Yanında spor dünyasını yeterince tanıyan birisinin olmayışı elbette yanlış adımlar atmasına yol açıyor.. İşin ruhunu yakalayamıyor bir türlü. Bilen diye sarıldığı kişilerin zaman içerisinde yetersizliğini mutlaka görüyordur. Çünkü örneğin durup dururken hiç gereği yokken tam da işin başında görevi bırakacağını söylemesi gibi.. İşi gereği yeterince Gaziantep’e gelemiyor.. Teknik adam, futbolcular ve kulüp çalışanlarının sevk ve idaresinde, arada köprü görevi yapacak birisi olmayışı nedeniyle idari yönde sıkıntılar yaşanıyor. Bunlar kendisine farklı şekilde anlatıldığı için de ayrıntıları yeterince analiz etme sıkıntısı yaşıyor..

SUMUDİCA’NIN SPORTİF OLARAK AYNI DİLİ KONUŞABİLECEĞİ MUHATABI YOK MAALESEF

Yönetimdekilerin bir çoğu arkadaşım. Hepsi iş adamı ve ayrı ayrı bir değer.. Ancak hem zaman açısından, hem de işin ruhunu bilme açısından yeterince futbol dünyasının havasını koklamadıkları için yaşanan sıkıntıları analiz etmede zorluk çekiyorlar.. Bunda ekonomik yönlü konumlarının da etkisi büyük. Çünkü herşeyi bildiği sanma güveni müthiş ego yaratıyor.. Karşı fikirlere düşüncelere ve liyakata yeterince önem veremez oluyor.. Böylece kulüp göreve getirilen bazı kişilerin düz mantıklarıyla yürütülmeye çalışıyor. Onlar da salla başını al yüksek maaşını diyerek, etliye sütlüye karışmadan zaten yeterince kulüp idaresinde bilgi sahibi olmadıklarından, yaşanan sıkıntılara çözüm bulma konusunda yetersiz kalıyorlar.. Haliyle kulüpte büyük ağırlık teknik direktör Sumudica’ya kalıyor. O da spor dilini konuşabileceği idari ve yönetim düzeyinde yeterli kimseyi göremeyince kontrolsüz kalıyor.. Bazen gideceğim diyor, bazen ben bu kulübü çok seviyorum diyor.. Bastırılmış duygularını sahada kontrol edemez hale dönüşüyor..

HERŞEY TEKNİK ADAMA BIRAKILAMAZ

Böylece tam tarifini yapacak olursak, Gaziantep FK’da herşey Sumudica’dan sorulur hale dönüşüyor. Yanında yaptığı yanlışlara dur diyecek, doğruyu gösterebilecek düzeyde bir yetkili göremeyince, istediği gibi at koşturacak hale geliyor. Yönetimi temsilen her ne kadar Sayın Müslüm Özmen yanında olsa da, bu Sumudica’yı etkilemiyor. Nitekim son olayda Müslüm Özmen’in konuşması ve Sumudica’yı eleştirmesi, artık aradaki güven ortamını ciddi oranda sarsma noktasına gelmiştir.. Şu net bir şekilde ortadadır.. Romen Teknik adam, mesleğindeki ustalığı ve başarısına gölge düşürecek davranışlar içine girmesi, hem ona hem de kulübe zarar vermektedir.. İyi bir çalıştırıcıdır.. İyi bir taktisyendir. İyi bir hamlecidir. İyi bir sistem adamıdır.. Ama yaptığı işleri bununla sınırlı kalmasını sağlayacak bir kulüp yapısı olmadığı için kendini kontrol konusunda sıkıntı çekmektedir.. Asıl mesele de buradadır.. Çünkü kendini kontrol edemeyince başkalarının kontrol etmeye çalışmasına da tahammül gücü yoktur.. Bunda temel sebep, karşısında kendisiyle aynı spor dilini konuşacak kimseyi göremeyişidir.. Maddi durumlar da buna etkendir elbette. Ama o da biliyor ki, Gaziantep FK’da kariyeri güçlü bir başkan var. Dahası kulüple çok ilgilenen kentin Valisi ve Büyükşehir Belediye başkanı var.. Oda başkanları ve onu getiren Adil Konukoğlu var.. Bunlar olduğu süre içinde, kulüpten hiçbir alacağının kalmayacağını çok iyi bilen birisidir..

FUTBOLCU VE ÇALIŞANLARIN BÜYÜK BÖÜMÜ SEVİYOR

Futbol kadrosuna dönecek olursak, Sumudica’yı seven ve inanın sporcu ve çalışan sayısının yüzdesi küçümsenmeyecek kadar fazladır. Sporseverler de son zamanlarda Sumudica’yı sevmeye başlamıştır.. Bu bütünleşme, başarı adına önemli bir realitedir.. Her ne kadar sporseverler içerisinde sabrı taşanlar olsa da, konuya objektif gözle bakıldığında Romen teknik adamın artısının daha fazla olduğu görülecektir.. Şu gerçeği kimse göz ardı etmesin.. İlk zamanlar ben dahil birçok spor adamı Sumudica’nın sistemini anlamakta zorlanmıştı. Teknik adamlar bile çözememiş ve oldukça sıkıntılar yaşamıştı.. Ancak zaman içerisinde bu sisteme uygun bir oyuncu yapısını transfer ettiren Sumudica’nın başarısına hep birlikte şahit olduk.. Bunda geçen sezon başında Adil Konukoğlu’nun transferdeki katkısını görmezden gelemem elbette..

VE FİNAL..

Evet.. Aslında konuyu uzatabilirim.. Çünkü yazacak ve söyleyecek çok şeyler var.. Ama hem sizleri kısmen de olsa bilgilendirmek, hem de belki bu yazdıklarım içerisinde birkaç konuyu dikkate alacak yetkililer olursa, bundan Gaziantep FK’nın kazançlı çıkacağını belirtmek isterim. Son olarak yönetimin Sumudica konusunda aldığı kararın doğru olduğunu bir kez daha belirtiyor, yalnız bu teknik adamın daha kontrollü davranması için gerekli titizliğin gösterilmesini öneriyorum..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR