İklim değişikliği, su kıtlığı, düzensiz kentleşme ve artan hava kirliliği gibi sorunlar, şehrin geleceğini tehdit ediyor. Özellikle sulama sıkıntıları ve kuraklık, tarımsal üretim kimliğiyle dikkat çeken Gaziantep için kritik seviyelere ulaştı. Peki, Gaziantep’i bekleyen en büyük çevresel tehdit ne ve bu sorunlar nasıl önlenebilir?
Sıcaklık Artışı Kuraklığı Derinleştiriyor
Gaziantep her zaman sıcak yazlarıyla bilinen bir kent olsa da son yıllarda yaşanan sıcaklık artışları artık olağan sınırları zorluyor. Mevsim normallerinin çok üzerine çıkan hava sıcaklıkları, beraberinde kuraklık riskini de getiriyor. Oğuzeli, Araban ve Nizip gibi verimli tarım arazilerinin bulunduğu bölgelerde, yağış eksikliği ve artan buharlaşma nedeniyle verimlilik düşmeye başladı. Çiftçiler, artan su ihtiyacına rağmen sulama kaynaklarına ulaşmakta zorluk yaşıyor. Meteoroloji verileri, Gaziantep’in de su stresi yaşayan şehirler arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Tarım Üretimi Risk Altında
Verimli topraklara sahip olan Gaziantep’te, kuraklık ve su sıkıntısı nedeniyle tarımsal üretim tehlike altında. Özellikle Antep fıstığı, zeytin ve buğday gibi temel ürünlerde verim düşüklüğü yaşanıyor. Gübre fiyatlarının yükselmesi, sulama zorlukları ve iklimsel değişiklikler üreticiyi zor durumda bırakıyor. Bazı çiftçiler, artık üretimi azaltmayı ya da daha az su isteyen alternatif ürünlere yönelmeyi tercih ediyor. Ancak bu geçici çözümler, Gaziantep tarımının temel sorunlarını çözmeye yetmiyor.
Düzensiz Yapılaşma Sel Riskini Artırıyor
Gaziantep sadece çevresel değil, aynı zamanda kentsel sorunlarla da mücadele ediyor. Hızlı nüfus artışı, kırsaldan merkeze göç ve altyapı yetersizliği, plansız yapılaşmayı beraberinde getiriyor. Özellikle Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde yaşanan betonlaşma, doğal su yollarının kapanmasına ve sel riskinin artmasına neden oluyor. Doğal alanların yok olması ise yer altı su kaynaklarının yenilenmesini zorlaştırıyor.
Gelecek İçin Harekete Geçilmeli
Çevre aktivistleri, Gaziantep’in geleceğini korumak için bir an önce sürdürülebilir adımlar atılması gerektiğini, modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması, kuraklığa dayanıklı tarım uygulamalarının desteklenmesi ve şehir planlamasında doğa dostu yaklaşımların benimsenmesi önemle söylüyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin çevre projeleri yürüttüğü bilinse de, bu projelerin etkili olabilmesi için merkezi yönetimle daha güçlü bir iş birliği şart. Aksi takdirde, Gaziantep’in hem ekonomik hem de ekolojik dengesi büyük zarar görebilir.