Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen 'Ayıntab Buluşmaları' kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü şair-yazar Muammer Karadeniz'in üstlendiği ''Gaziantep'in Basın Tarihi'' konulu panele Gazeteci Yusuf Ağar, Hüseyin Toprak ve Ökkeş Özekşi konuşmacı olarak katıldı. Panelde Gaziantep'e gazetelerin girişinden bugünkü basın camiasının yaşadığı sıkıntılara kadar birçok konu konuşuldu. Panelin en çarpıcı bölümleri Ökkeş Özekşi'nin konuşmasında yaşandı ve usta gazeteci 3 kez saldırıya uğradığını söyledi. okk.jpgMUAMMER KARADENİZ: KENTTE ÇIKAN İLK GAZETE AYINTAPGaziantep basın tarihi konusunda panelin moderatörlüğünü üstlenen şair-yazar Muammer Karadeniz, kentteki basın tarihi ile bilgiler verdi ve en fazla hizmet eden kollardan birinin de Gaziantep Halk Evi olduğunu belirtti. Karadeniz, ''Gaziantep basının geçmişiyle ilgili basılmış eserler arasında en eski eser Uğur Barlas'ın 1972 yılında yaptığı 'Gaziantep Basın Tarihi' isimli kaynağı var. Benzer araştırmalar olmuş ancak en son 2014 yılında Elif Akyüz'ün yüksek lisans tezi iyi bir kaynaktır. Gaziantep'te gazeteler matbaanın gelmesi ve azınlıkların çıkardığı gazetelerle başlamıştır. Çıkarılan ilk gazetenin adı Ayıntab idi ve 4 sayfa olarak çıkıyordu. Gaziantep'in azınlıklarla başlayan matbaa ve basın hayatı daha sonra kendi kültürümüzü ve bilincimizi yaşatmaya anlayışına dayanmış ve kütüphaneleşmeye yönelen eğilimle gözlenmiş, birçok kütüphanelerde kitaplar derlenmiştir. Halkevi önderliğinde milli birlik ve beraberlik duygusu ön plana alınmıştır. Gaziantep Halk Evi kapatıldığında 18 bin 600 kitaptan oluşan bir kütüphanesi varmış. Bu kitaplar daha sonra defterdarlığa teslim edilmesiyle yağılan tespitte 13 bin kadar kitabın olduğu gözlenmiş. Yaklaşık 5 bin kitabın akıbetinden kimsenin haberi yok.''dedi.Özekşi: 3 kez saldırıya uğradımGaziantep'in duayen gazetecileri, yerel basının dünü ve bugününü masaya yatırdı. Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen 'Ayıntab Buluşmaları' kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü şair-yazar Muammer Karadeniz'in üstlendiği ''Gaziantep'in Basın Tarihi'' konulu panele Gazeteci Yusuf Ağar, Hüseyin Toprak ve Ökkeş Özekşi konuşmacı olarak katıldı. Panelde Gaziantep'e gazetelerin girişinden bugünkü basın camiasının yaşadığı sıkıntılara kadar birçok konu konuşuldu. Panelin en çarpıcı bölümleri Ökkeş Özekşi'nin konuşmasında yaşandı ve usta gazeteci 3 kez saldırıya uğradığını söyledi.okk1.jpgMUAMMER KARADENİZ: KENTE ÇIKAN İLK GAZETE AYINTAPGaziantep basın tarihi konusunda panelin moderatörüğünü üstlenen şair-yazar Muammer Karadeniz, kentteki basın tarihi ile bilgiler verdi ve en fazla hizmet eden kollardan birinin de Gaziantep Halk Evi olduğunu belirtti. Karadeniz, ''Gaziantep basının geçmişiyle ilgili basılmış eserler arasında en eski eser Uğur Barlas'ın 1972 yılında yaptığı 'Gaziantep Basın Tarihi' isimli kaynağı var. Benzer araştırmalar olmuş ancak en son 2014 yılında Elif Akyüz'ün yüksek lisans tezi iyi bir kaynaktır. Gaziantep'te gazeteler matbaanın gelmesi ve azınlıkların çıkardığı gazetelerle başlamıştır. Çıkarılan ilk gazetenin adı Ayıntab idi ve 4 sayfa olarak çıkıyordu. Gaziantep'in azınlıklarla başlayan matbaa ve basın hayatı daha sonra kendi kültürümüzü ve bilincimizi yaşatmaya anlayışına dayanmış ve kütüphaneleşmeye yönelen eğilimle gözlenmiş, birçok kütüphanelerde kitaplar derlenmiştir. Halkevi önderliğinde milli birlik ve beraberlik duygusu ön plana alınmıştır. Gaziantep Halk Evi kapatıldığında 18 bin 600 kitaptan oluşan bir kütüphanesi varmış. Bu kitaplar daha sonra defterdarlığa teslim edilmesiyle yağılan tespitte 13 bin kadar kitabın olduğu gözlenmiş. Yaklaşık 5 bin kitabın akıbetinden kimsenin haberi yok.''dedi.EL DİZGİSİNDE KULLANILAN MALZEMELERİ GÖSTERDİGaziantep basınının nereden nereye geldiği noktasında somut dökümanlarla dinleyicilerinin karşısına çıkan Gazeteci Yusuf Ağar, o zamanlar yaptıkları el dizgisinde kullandıkları kurşun harfleri ve hurufatları ve çinko klişeleri gösterdi. Ağar, 1964 yılında Haber Gazetesi'nde 150 lira maaşla mesleğe başladığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı; ''O zamanlar el dizgisiyle yapardık gazeteleri. Çinko klişe, eski kurşun harfler, kumpas getirdim. Harfleri kumpasa sıkıştırıyoruz. Kasa denilen şeyde klavye gibi harfler yer alırdı.''toplu-001.jpgGAZİANTEP'İN VE TÜRKİYE'NİN İLK MİZAH GAZETESİDünden bugüne Gaziantep basın tarihinden bahseden ve kentte bu tarihin nasıl başladığını anlatan Gazeteci Yusuf Ağar, Gaziantep'te çıkan ilk mizah gazetesinden bahsetti. Bu mizah gazetesinin aynı zamanda Türkiye'de de tek olduğunun altını çizen Ağar, ''Gaziantep'te matbaa çok da geç gelmemiş. Birçok ilden önce girmiş hatta. O yüzden kentte yerel basın diğer illerden daha önce şekillenmiş. Ama birçoğu uzun soluklu olamamış. Gaziantep basın tarihine bakıldığı zaman 1900'lü yıllarında başında İmam Baba adlı bir mizah gazetesi yayınlanmış. Bu mizah gazetesi şablonla hazırlanıyor. Ve Türkiye'de bile o dönemde başka bir mizah gazetesi yok. Haber Ajansı adıyla Gaziantep'te bir haber ajansı kuruluyor. Belki de vatanın kurtulması için mücadele eden bir avuç vatansever tarafından kurduruluyor. Sırf Antep'te işgalden sonraki sıkıntıları duyurmak için. Antep haberlerini Hüseyin Cemil Göğüş çıkarıyor ve bir hayli etkili oluyor. Çünkü Antep'in sesinin ulusal bazda duyurulmasında bu gazete etkili oluyor'' diye konuştu. MİZAH GAZETESİNİN YANI SIRA ÇOCUK GAZETESİ DE ÇIKMIŞMizah gazetesinin yanı sıra Gaziantep'te ilk çocuk gazetesinden de bahseden Ağar, ''Bir de Gaziantep basın tarihine baktığım zaman o dönemlerde çok ilgimi çeken bir çocuk gazetesi çıkıyor. 1924 yılında Gaziantep'te bir çocuk gazetesi var. Çocuk Dili adıyla çıkıyor ve yine Rüştü hoca çıkarıyor. En uzun ömürlü gazete ise CHP tarafından kurulan 1930 yılında kurulan Gaziantep Gazetesi. Daha sonra adı değişiyor ve en sonunda Güney Postası olarak yayın hayatına devam ediyor. Gaziantep basınında en uzun ömürlü bu yayın organını Ali Nadi Ünler, Hüseyin Beyaz ve 2011 yılında kaybettiğimiz Türkiye'nin Turizm ve Tanıtma Bakanı olan Ali İhsan Göğüş tarafından yönetiliyor. Bizim kuşağın bu mesleği seçmesinde Ali İhsan Göğüş'ün rolü çok olmuştur'' dedi. İLK TÜRKÇE GAZETE VAKA-İ MESAİYEGazeteci Hüseyin Toprak ise ilk Türkçe gazetenin 1828 yılında Vaka-ı Mesaiye ismiyle yayınlandığını belirterek şöyle konuştu; ''İlk Türkçe gazete 1828 yılında yayınlandı. Vaka-ı Mesaiye. Türkçe ama çeviri gazetesiydi. Arapça, Fransızca, İngilizce yazılanları çeviren bir gazete. Basının toplumdaki yeri çok önemli. Özellikle televizyon çıktıktan sonra gazete okuyan daha da azaldı. Yerel basının aslında çok büyük işlevleri var. Çünkü yaygın basının temelini, alt yapısını oluşturur. Basında sansür 1876 yılında başladı. Sansür günümüzde değil. Bu yerel basına da uygulandı. Elif Akyüz'ün yüksek lisans bitirme tezi olarak Gaziantep basını irdelemiş. 200 sayfa civarında ve kaynakçası çok geniş. Bizim zamanımızda hurufatlarla dizim ve basım yapılırdı ama gereçkten gazetecilik yapılırdı.'' ÖZEKŞİ: GAZETEMİZİN İLK ADI SPOR27 İDİÖkkeş Özekşi, 1994 yılında kurulan Gaziantep27 Gazetesinin ilk adının SPOR27 olduğunu, o dönem tabliod boy çıkarıldığını söyleyerek "Gazeteyi 1994 yılında kurdum çünkü bir ihtiyaçtı. Kentteki boşuğu sporla doldurmak istedim. Nihayetinde spor kökenli bir aileden geliyorum ve sporun içinden birisiyim. Önce spor gazetesi çıkardım. Günlük ve tabliod boydu. Bayağı da tuttu. Arka tarafına küçük güncel Gaziantep haberlerini koydum. İlgi gördü ama Gaziantep'te tabliod gazete bir türlü sevilmedi. Sonunda büyük boya döndük. Gaziantep'te yerel gazetecilik yapmak gerçekten çok zor. Bu kenti dışarda iyi temsil edecek ve tanıtacak gazeteciler yetiştiremedik. Eskiden Gaziantepli gazeteciler ulusal gazetelerde köşe yazardı. Bunlardan bir tanesi de bendim. Spor, siyaset ve her şeyle ilgili yazardık. LİG TV'de yaklaşık 7 yıl Gaziantep'i temsilen yorumculuk yaptım. Gaziantep'i güzel temsil eden gazeteci yetişsin diyoruz ama Gaziantep basını da biri ön plana çıkığı zaman ayağını çekmeye çalışır. Bu şehrin en büyük talihsizliği burada yatıyor'' dedi. YEREL BASIN'IN KALİTESİ OLMASI BASIN İLAN KURUMUNA BAĞLIGaziantep'te 24 günlük gazetenin olduğuna dikkat çeken ancak tirajların ve kalitenin düştüğünün altını çizen Özekşi, Basın İlan Kurumundan ilan alan 14 gazete olduğunu, bu rakamın çok fazla olduğunu belirterek "kalite düşüyor. Baskı ve tiraj çok yetersiz kalıyor. Basın İlan Kurumu yerel basının güçlenmesini istiyorsa, bu sorunu çözmeli. Nihayetinde bakıldığında 14 gazeteden 5 veya 6'sı gerçekten resmi ilan almayı hak ediyor. Resmi ilan almayı hak eden gazete 6'yı geçmez. Ancak para hepsine paylaştılıyor. Basın İlan Kurumu denetimi dört dörtlük yapıyor ama uygulama konusunda yetersiz kalınıyor. Herşey siyasete endeksli hale getirilmiş. Sonuçta Trajlar düşüyor, kentte nitelikli gazeteci yetişmiyor, üstelik basın sektörü olarak yatırımlar yapılamıyor. Gazetecilik başka amaçlar için kullanılıyor''dedi.3 KERE SALDIRIYA UĞRADIM, SALDIRANIN BİRİSİ GAZETECİYDİGaziantep'te Gazetecilik yapmanın zorluğuna değinen Özekşi, "basına zorluk yaşatanlar siyasetçi, iş adamı ve sanayici değil, kendi meslektaşlarıdır. Bu şehirde bir şeyler yazan ve bir şeyler yapan gazetecilere karşı bir husumet besleniyor. Kendisini geliştirmiyor, gazeteciliğin kurallarını yerine getirmiyor ama getirenlere düşman kesiliyor. Bunun en somut örneği benim. Mesela ben üç kere saldırıya uğramış bir gazeteciyim. Birinde saldıran basın mensubuydu. Şaka gibi yani.. Kusurum Gaziantep'te basının bütünleşmesi için harekete geçmiş öncülük etmeye kalkışmıştım. Sonuncusunda ölümden döndüm resmen. Eşim ile birlikte organizeli saldırı uğradık.Korkunç şeyler yaşadık, beyin ameliyatı oldum. Aleyhimde iftira mektubu yayınlandı. Bu da yerel bir gazetenin ofisinde hazırlandı. Saldırganların robot resmini yayınlatamadım aylarca. Sonunda Ökkeş Özekşi'nin nasıl birisi olduğunu gösterdik tabii onlara. Hepsini ortaya çıkardım saldırganların, azmettirenlerin"şeklinde konuştu.BAZI GAZETECİLER İŞ ADAMLARINI KIŞKIRTIYOR, TAHRİK EDİYORGazetecilere eskiden kentin amirlerinin saygı duyduğunu ancak şimdilerde bunun mümkün olmadığını da dile getiren Özekşi, bunun temelinde de yine birbirini şikayet eden gazetecilerin olduğunu kaydetti. Avukatların da bu şikayetçi gazetecilere çanak tuttuğunu belirten Özekşi şöyle konuştu; ''Eskiden çok fazla saldırıya uğrayan gazeteci yoktu. Çünkü eskiden bu şehrin valileri, belediye başkanları, bürokratları, oda başkanları gazetecilere saygı duyardı. Konuşabilirdik. Şimdi gazeteciyi gören öcü görmüş gibi oluyor. Çok şükür benim öyle bir sorunum yok. Duruş çok önemli elbette. Şu zamanda gerçekten gazetecilik yapmak çok zor. Her hafta 'Haftaya Bakış' köşesi yazıyorum"dedi.ÖZEKŞİ'DEN GAZETECİLERE 'DİKKAT EDİN' TAVSİYESİ Gaziantep'te gerçek anlamda gazetecilik yapanın çok zorlanacağını belirten Özekşi, "artık işin sonuna geliyoruz. Bakın Türkiye'de Doğan Grubu o devasa Medyası'nın satmak zorunda kaldı. Böyle bir ortamda tam anlamda basını demokratik diye düşünemezsiniz. Bu dönemde herkes adımını dikkatli atmalı. Yazabildiğiniz kadar yazın ama hakaret etmeyin, iftira atmayın, yazdığınızın her kelimesine dikkat edin'' dedi. ERKAN SÖZERİ DE KATILDIGazişehir Teknik Direktörü Erkan Sözeri'nin dinleyici olarak katıldığı ve soru sorduğu panelde Gaziantepspor'da konuşuldu. Özekşi'nin yıllardır dik bir duruş sergilediğini ve saygı duyduğunu belirten Sözer katılımcılara teşekkür etti. Özekşi, Erkan Sözeri'den Gazişehir'i süper lige çıkarmasını beklediklerini ve Gaziantep şehrinin buna ihtiyacı olduğunu belirterek ,bir dönem tarih yazan Gaziantepspor'un geldiği noktayı 'Vahim' olarak değerlendirdi. Son olarak ''Gaziantepspor'un getirildiği durumu hep birlikte gözledik. Çok vahim ve korkunç bir durum yaşanıyor şu anda. 10 önce uyarmaya başladım tehlikeyi ama kimseye dinletemedi. Üstelik bana yapmadıkları kötülük kalmadı. Ölümden bile döndüm. Ama inşallah Süper Lig hasretini Erkan hocanın başında olduğu Gazişehir kurtarırsa iyi olur. Alt liglere alışkın değiliz çünkü.'' dedi. Narin DEMİRCİ