Bazı sözcükler vardır, çok sık kullanmamıza karşın anlamı üzerinde derinliğine pek düşünmemişizdir. Bana göre gurur sözcüğü de bunlardan biridir. Günlük konuşmalarda hem sıkça kullanılır.“Bu madalyayı gururla taşıyacağım!”“Bu olay gurur duyduğu bir olay olarak kalbinde yaşadı!”“Çok gururludur!”“ Küfretmesi gururuna dokunmuş o da onu çekip vurmuş!”Türkçe Sözlük ; onur, şeref, kendini beğenme, büyüklenme, kibir övünme, kurumlanma anlamlarını verirken, Osmanlıca- Türkçe sözlük; boş şeylere güvenerek aldanma, boş şeylerle böbürlenme kibir, kurum, kendini yüksek ve değerli tutma hissi diyor. Buradan şunu anlıyoruz ki bu sözcüğün Arapçadaki asıl anlamı olumsuz, dilimizde ona yüklenen anlam ise daha ziyade olumlu. Eğer bir sözcüğe olumsuzluk eki eklenince sözcük menfi bir anlam , beğenilmeyen, toplum tarafından hoş görülmeyen bir anlam kazanıyorsa bunun olumlusu da müspet, beğenilen, toplumsal değer kazanmış anlamlarını kazanır. Türkçe sözlük gururlu; kendi kişiliğine önem veren, onurlu, kurumlu, çalımlı, kibirli anlamlarını yüklerken “ gurursuz” sözcüğünü sözlüğe almamış bile. Sözlükten Gururi sözcüğünü de öğreniyoruz. Musikide meğer en az beş asırlık bir mürekkep makammış ama örneği kalmamış! Örneği olmayan böylesine kibirli bir makamın hiçbir iz bırakmadan yok oluşu da ayrı bir tartışma konusu olabilir !Fransızcada bu sözcüğü genelde amour-propre; ile karşılarız. Fransızcada da eskimiş eksi bir anlamı varmış zamanında ,kibir, kendini beğenme gibisine. Ama şimdilerde Türkçemizdeki gibi genelde olumlu anlamda kullanıyoruz. Yani Arapçadaki gibi kibir, kurum, böbürlenme anlamında pek kullanılmıyor.Asıl sorun Türkçedeki kullanımında: örneğin: Gururuna dokunmak, gururunu okşamak ne demek ? Dilenerek geçimini sağlayan birsi, on kez hırsızlıktan yakalanmış hüküm giymiş bir hırsız: gururuma dokundu ben de adamı bıçakladım! diyor. Aynı insanları bir nedenle överseniz “ gururumu okşadı!” diyebiliyor. Bu durumlarda gurur sözcüğünün pek de anlamı kalmıyor galiba.Bir de bu sözcüğü onur’la karıştırarak kullanabiliyoruz. “ Onuruna dokunmak; o insanın toplum tarafından kabul görmüş ,kendine özgü değerlerine saldırı olarak kabul edebiliriz. Burada şeref anlamıyla kullanılmaktadır. Ama onurumu okşadı gibi bir deyimi pek kullanmayız.Onur sözcüğünde bir kişiye ait toplum tarafından ona lâyık görülmüş, onda olduğu genelde kabul edilmiş bir değerler silsilesi söz konusu. Onurlu bir insan; toplum tarafından öyle kabul edilen, şerefli , değerli anlamlarını taşır. Ama gururlu bir insan’ da bu anlamı bulmak pek mümkün değil gibime geliyor. Buradaki gururda daha ziyade insanın kendi kendine uygun gördüğü, kendinde var olduğuna inandığı gerçek ya da gerçek dışı,yani olup olmadığı kuşkulu bir değer söz konusu.Yazarken aklıma düşüyor birden bire; gülüyor ve yazıyorum; hindi canlıyken kabarınca, şişindikçe kendini hindilerin en yakışıklısı sanıyordur belki de, ama birkaç gün cevizle beslenip eti lezzetlenince de kesilip pişirilip sofraya gelince onurlu bir hindi olduğunu varsayıyordur kimbilir !? Ve sonra da aklıma hep “Ben,ben ben…” diye şişinen, sözlüklere bakmayı zûl addeden ve “Her şeyleri en iyi ben bilirim!” diyerek bilimi, araştırmayı, düşünmeyi, aklı dışlayan insanlar ve de “ Cehalet güzel şeydir, insan her şeyi biliyor!” diyen Einstein geliyor.