Türk futbolunun gündemdeki en büyük sorunu hiç şüphesiz finansal zorluklar. Futbol takımlarının transfer bedelleri de en büyük gider kalemi olduğuna göre “bu noktada yapılacak tasarruflar, kulüplerin birinci önceliğidir” demek de yanlış olmaz. Zaten bu durumu önceden gören FIFA, ‘Finansal Fair Play’ kriterleri getirerek kulüplerin gelir-gider dengelerini kontrol altına almaya çalışıyor.

Ülkemizde, futbolda alt yapı çalışmalarına önem verilmesi, alt yapıya daha fazla bütçe ayrılması gerektiği hemen her kesim tarafından sık dillendirilmeye başlandı. Esasen alt yapı sistemlerinin başarılı olabilmesi için birçok faktörün gerçekleşmesi gerekiyor. Okul ile kulübün entegrasyonu, kulübün alt yapı felsefesi gibi birçok değişkenin yanında belki en önemlilerin birisi de ‘veli’ler. Veli’nin çocuğu yönlendirme şekli, eğitimi, kültürü ve bilgi seviyesi bir çocuğun iyi bir futbolcu olup olamamasında ve futbolculuk döneminde de sürdürülebilir başarıyı yakalayıp yakalayamamasında önemli rol oynuyor.

Hemen belirtmem gerekir ki bu yazı, profesyonel ve amatör futbol kulüplerinin ‘parasız’, ‘müsabakalara katılan’, düzenli işleyen alt yapıları için geçerli, futbol okulları için değil. Orada durum çok daha vahim. Futbol okulu antrenörleri bu hususta apayrı zorluklar çekiyorlar. Nedeni ise ailenin, okula para ödemesi. Haliyle para ödeyen kişi de, her türlü konuda daha talepkar oluyor ve çoğu zaman antrenörün işine bile müdahale etmeye çalışıyor. Bu ayrı değerlendirilecek bir konudur. Bu yazıdaki konumuza dönecek olursak; uygulamada alt yapı oyuncularının velileri gözlemlerime göre 3’e ayrılıyor:

1). Oyuncunun teknik, taktik, kadro, performans gibi her haline müdahale eden ‘hırslı veli’.

2). Oyuncuyu hocaya emanet edip, arkasını dönüp hiç ilgilenmeyen antrenman ve maç günlerini bile bilmeyen ‘rahat veli’.

3). Oyuncuyu doğru yönlendiren, gerektiğinde yanında olan, antrenörün işine karışmayan ‘akıllı veli’.

‘Hırslı Veli’ diye tabir ettiğim veliler, antrenörleri deyim yerindeyse canından bezdirirken öte yandan da farkında olmadan çocuklarına zarar veriyorlar. Çocuğa saha içinde ‘mevki tayin etme’ye kadar giden bir baskı oluşturup, küçük sporcunun içindeki tutkuyu öldürüyorlar. Dahası yeri geldiğinde antrenöre tepki koyuyor, kulis yapmaya çalışıyor ve çoğu zaman ‘kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar’. Halbuki, özellikle küçük yaş gruplarında çocuklar futbolu net şekilde bir oyun olarak görmeli, oyunun keyfine varmalı ve bunun bir tutkuya dönüşmesi sağlanmalı. Aynı zamanda da antrenörün kararlarına saygı duyulmalı.

2.bir veli çeşidi olan ‘rahat veli’, çocuğu takıma emanet edip, doğru bilgi alışverişi yapmayan, çocuğuna destek olmayan bir davranış içerisinde oluyor. Yetişkinliğe erişmemiş her çocuk ya da genç mutlak suretle ailesinin desteğini hissetmek ister. Maç günü annesini tribünde gören yetişkin bir futbolcu bile o maça daha farklı bir motivasyonla çıkar. İşte ‘rahat veli’ bu ek destekten mahrum bırakıyor, belki de geleceğin potansiyel yıldız futbolcusunu.

Bu 2 tip Veli, çoğu zaman çok yetenekli bir çocuğun futbol hayatını bitiren en önemli etken haline geliyor maalesef. İstemeden de olsa çocuklarının futbol tutkusunu bitiriyor, yeteneğinin boşa gitmesine sebep oluyor.

‘Akıllı Veli’ ise, nerede durması gerektiğini bilen, sorumluluklarının farkında olan, çocuğunun psikolojik ve fizyolojik gelişimine katkıda bulunan, bu hususta araştıran ve yeni bilgiler öğrenen/öğreten bir yapı yansıtıyor. Yani, ne sık boğaz ediyor ne de çocuğu kaderiyle baş başa bırakıyor. Doğru ilişkiler kuruyor, çocuğun antrenman ve maç dışı yaşamını doğru organize ediyor.

Geleceğimiz olan çocuklarımızın daha doğru yetişmesi için velilerin sorumluluğu kadar kulüplerin de görevleri vardır. Özellikle, çocuğa istemeden de olsa zarar veren velilerin eğitimi, doğru yönlendirilmesi, bir kurallar silsilesine tabi tutulması konularında çalışmalar yapmak kulüplerin sorumluluğundadır. Şehrimizin profesyonel takımı olan Gazişehir’in alt yapısında böyle bir çalışmanın yapıldığını biliyorum. Önemli olan bunun uygulanılması ve yaygınlaştırılmasıdır. En kısa zamanda Gaziantep’ten milli oyuncular çıkması ve şehrimizi gururlandırması dileğiyle, bir sonraki köşe yazımıza kadar hoşçakalın.