Önce hemen belirteyim, bu fuar alanıyla, GAZİANTEP'TE BÜYÜK BİR FUAR ORGANİZASYONUNA GİRİŞİLMEZ... Girişilirse de ancak bu kadar olur... O zaman bizlere de, fuarın kentimize getirdikleri ve katkılarını yazmanın yanısıra, yer mekan ve organizasyon yönünden eleştiri yapma hakkını doğurmuş olur...
Önce, Fuar için emek harcayanlara, özellikle ön plana çıkan ve olumlu olumsuz herşeyin muhatabı olarak görülen, Sanayi Odası Başkanı Sayın Nejat Koçer ve Mehmet Asla'a teşekkür ediyoruz. Diger kurumlara da minnettarız... Gaziantep'e binlerce yerli yabancı iş adamının getirilmesinin, üstelik bunların kent ekonomisine sağladığı katkıyı asla inkar edemeyiz... Bunların hepsine alkış, hemde KOCAMAN...
Ama asıl olan mükemmellik ise, bundan sonra da bu tür organizasyonlarda yerli yabancı kuruluşlara Gaziantep'i cazip göstermek ise, o zaman eksikleri hataları sıralamak boynumun borcudur.. Ve ben biraz can sıksam da, bu hakkımı kullanacağım...Çünkü bu memlekette doğruları kimse söyleyemez hale geldi, belki de getirildi...
Bu nedenle sakın bana kızmasınlar... Zaten sağduyulu davrandıkları takdirde, bunu şahsım adına değil, kent adına, Gaziantepimizin geleceği adına yaptığımı bileceklerdir... Ben Yazmalıyım ki, bundan sonraki organizasyonlarda bu tür hatalar yapılmasın, basit bir elektrik kesintisi yüzünden fuarın kapıları erkenden kapatılıp elaleme rezil olunmasın... Gelen katılımcılara yolunacak kaz gibi bakılmasın... İnsanların en önemli meselesi olan tuvalet olayı bu kadar basit görülmesin, çadırcılık anlayışı sergilenmesin... Su ihtiyaçları, hele buzdolabı kiralamada kazık atma düşünülmesin... Praktikerde 160 dolara satılan buzdolabını, 4 günlüğüne kiralamak için100 dolar istenmesin... Binlerce dolar alınan stantlara basit bir masa ve sandalye konulmasın...Bir çöp kutusu için insanlar perişan edilmesin... 800 firmanın büyük bölümünün cihazlarını, furada sergileyeceği ağır malzeme ve makınaları için forklift'lerin sayısı daha fazla tutulsun...Bunlar için firmalardan yarım saatliğine 30 dolar istenmesin... Sıcak hava iyi hesap edilsin ve havalandırmalar yeterli hale getirilsin... Yemek olayında insanlara önce fiş, sonra yemek kuyruğu işkencesi yapılmasın. Kredi kartları geçerli kılınsın. Fuara gelenlere kolaylık sağlamak için yön gösterici panolar daha basit şekilde düzenlensin...Labirent yöntemi uygulanmasın... Görevliler daha iyi eğitilsin...Firmaların görüşme odaları daha fazla yapılsın, daha iyi ortamlar yaratılsın... İnsanlara verilen yaka kartları daha kaliteli ve herkesin hatıra diye saklayacağı güzellikle olsun. Ayrıca bu kartlara para kazanma adına reklam alınmasının büyük tepki yarattığı iyi hesaplansın... Ve en önemlisi plastikçinin yanına çikolatacıya stant verme yerine, sektörleri ayıran bölümler oluşturulsun... Bu sayede insanların kafası karıştırılmasın...

*FUARA TEKRAR GELİRMİSİNİZ SORUSUNA İLGİNÇ YANITLAR Evet... Bunlar, 2 gün boyunca her ne olursa olsun gururla gezdiğim, onur duyduğum fuarda görüşüp dinlediğim firma yetkililerinin şikayetleri... Iraklılar zaten herşeyi şikayet ediyorlar, belki onlar fuarın ülkelerinde yapılması için bahane uydurabilirler ama, yine de Irak'ın bizim için çok önemli bir ülke olduğunu ve bu ülkedeki firmaların küstürülmemesi gerektiğini vurgulamakta yarar görüyorum... Görüştüğüm çok sayıdaki firmalara son olarak yönelttiğim bir soru var; "bir daha gelirmisiniz?"
Bu soruya hemen "EVET" diyenlerin yüzdesi 20'lerde kaldı..."OLABİLİR AMA...."diyenlerin yüzdesi ise 60'ı buldu. Bu AMA'nın arkasından söylenen tek şeyin "İYİ ORGANİZASYON YAPILDIĞI TAKDİRDE" ifadesi dikkate değerdi... Geri kalanlar, yani yüzde 20'lik bölümdekiler ise, bakın neler anlattı:
"Bu fuarın adı uluslararası fuar. Biz Dünyanın her tarafında düzenlenen fuarlara katılıyoruz, insanlar ilk başvurudan fuarın açılışına kadar çok düzenli bir organizasyon içindeler. Hatta bazı ülkelerde bizleri kapılarda karşılıyorlar. Ve herşey mükemmel. Böyle sık sık elektrik kesilmeleri ve uzun kesinti sonrası fuarın kapatılması gibi bir olayı yaşadığımızı hatırlamıyoruz. Maalesef Türkiye'de ve bazı Arap ülkelerinde bunlar yaşanıyor. Hala organize eden kurum ve kuruluşlar, bu fuarlardaki amacın, sadece mal satmak veya almak olmadığı gerçeğini kavrayamamış. İnsanlar dünyanın parasını vererek geldiği ülke ve şehirlerde, biraz da iyi ortam isterler. 3-5 gün hatta 10 gün kalacağı mekanlardaki koşulların iyi olmasını beklerler. Gaziantep'te bunları yüzde yüz bulduğumuz söylenemez. Ama biraz hoşgörülüyüz, çünkü ilk kez düzenleniyor. Yalnız düzenleyenlerin hepsinin de yurt dışındaki organizasyonları görmemeleri imkansız. Buna rağmen çok basit ve biraz da para kazanmaya yönelik bir anlayış hakimdi. İşte bizleri bunlar rahatsız etti " Daha çok şeyler söylediler ama hemen hemen aynı kapıya çıkıyor... Anlaşılan o ki, bu fuar bizlere iyi ders olmalı... Bu tür olumsuzluklardan yılmayıp daha iyisini yapabilmenin yolları aranmalı...Bugünden itibaren kollar sıvanmalı ve önce daha profesyonel ve iş bilen, paradan daha önemli şeyler olduğunun bilinciyle hareket edecek bir organizasyon şirketiyle anlaşla sağlanmalı... Gerisi zaten gelecektir. Zira şu sıraladığım olumsuzluklar yaşanmadığı takdirde, biliniz ki o fuar mükemmeldir...

*ŞAHİNBEY MECLİSİNDEKİ GELİŞMELER KAMU VİCDANINI RAHATSIZ ETTİ Basit gibi görünüyor ama, Şahinbey Belediyesinin AKP'li Meclis üyelerinin, meclis toplantısına toplu olarak katılmayışlarının arkasındaki yatan gerçekler, kamu vicdanını rahatsız ediyor. Hele başkan dahil meclis üyelerinin toplantıya katılmayışlarının basına yansımasıyla birlikte, ortaya attıkları ve asla inandırıcı olmayan gerekçeler AK Partiye oy verenleri bile rahatsız etti. İl Başkanı Sayın Ökkeş Eruslu'yu da mutlaka rahatsız etmiştir ama, O'nun şimdilik Ömer Can ile hesabı başka... Sayın Eruslu'nun Şahinbey sınırları içerisindeki arsalarının Ca'lanıp Ca'lanamaması, Ömer beye bağlı...Bu nedenle Ökkeş Eruslu'nun kendi meclis üyelerinin sokaktaki çocukların bile anladığı ve dilden dile dolaşan söylentilerine yeterince kulak kabarttığını sanmıyorum...Eğer öyle olmuş olsaydı, şimdiye kadar kıyametler kopardı... Maalesef şimdi devekuşu misali herkesin kafası kuma gömüldü... Dahası belki de normal karşılanıyor... Kimbilir belki de bizler kötü niyetliyiz... Meclis üyesi kardeşlerimiz belki de Gaziantep'in menfaati için çaba gösteriyorlardır...Tıpkı Sayın Ömer Can gibi...

*İLAÇLAMA OLAYINDA ZEHİRLENEN HAŞERATLAR MI, BİZLERMİYİZ ? Önce şunu öğrendim, Gaziantep'te yasal yönden ilaçlama yetkisine sahip ve lisanslı olan sadece iki firma var... Ve ilaçlama sadece sokaklarla sınırlı değil... Makarna, Un, Bisküvi gibi fabrikalar, lahmacuncu, kebapcı gibi işyerlerinin yanısıra restorantlar ve aklınıza ne geliyorsa heryer...Hatta evimiz, mutfağımız...Depomuz, ahırımız, kilerimiz... Hepimizi ilgilendiren, çocuklarımızı, kendimizi ve geleceğimizi ciddi şekilde huzursuz eden, tehlikeye sokan zehirli ve zarar verici canlı türleri yoketmek için acaba ne yapıyoruz ? Yaparken doğru kararları verebiliyormuyuz...Örneğin bir makarna veya un fabrikası...Haşeratları yoketme adına doğru ilaçlama yaptırıyormu? Bu haşeratları yok edeyim derken, asıl ürettiği unları- makarnaları yiyenleri yavaş yavaş zehirleyici, hatta kanser edici ilaçlama hatası yaptığının farkındamı? Bu ve bunun gibi yüzlerce olumsuz gelişme...Maalesef bu konuda hem yetersiz bilgiye sahibiz, hemde araştırma ve doğruları yaptırma konusunda ciddi davranamıyoruz...Niye böyle yazıyorum, çünkü Gaziantep'te lisanslı iki ilaçlama şirketi var, ancak öğrendiğime göre bu iki firma yerine lisansı olmayan ve bilinçsiz ilaçlama yapılan şirketler tercih ediliyor... Sağlık Müdürlüğü ekipleri ise bunlara seyirci kalıyor...Hemde 15 gün Antalya'da bu konuda seminer almalarına rağmen...
Belediyelerin de ilaçlama için il dışından bir firmayla anlaştığı söyleniyor. Kenar semtlerde yetersiz kaldığı belirtilen ve her geçen şikayet edilen bu firmanın, mücavir alan içerisinde yer alan bazı sitelere belediyenin ilaçlarıyla ücretli olarak ilaçlama yaptığı iddiaları işin diğer yönü...Yani ücretsiz yapılması gereken ilaçlamanın ücrete dönüştürülmesi gibi... Örnek Gökkuşağı Villaları...Sakın bu uyarıyı dikkate almamazlık etmeyin... Hatta evde kullandığınız ilaçlara bile dikkat edin, çünkü bu iş sağlık işi...

Hepizine Sağlıklı Haftalar