Gazişehir 6 maçlık galibiyet serisinden sonra geçen hafta kendi sahasında ligin zayıf ekiplerinden Denizlispor’a 2-0 yenilince, ‘Hatalar Zinciri’ başlıklı yazımda kontra ve hızlı yapılan ataklara reaksiyonda takımın eksik kaldığını söylemiştim.Aynı görüntülerin benzerlerini dün akşamki Giresun deplasmanında da gördük. Bir de buna rötasyonlarda kullanılan oyuncuların düşük performansı eklenince Gazişehir deyim yerindeyse 2 maçta dağıldı.
Metin Diyadin, Gazişehir’in bu ‘hızlı hücumlarda zaafiyet’ özelliğini çok iyi analiz edip, takımını
da iyi motive edince 7 maçtır galip gelemeyen Giresunsporlu oyuncular ileride agresif pres yapıp
kapılan toplarla hızlı hücum yapmayı denediler ilk yarı boyunca. Henüz 7.dk’da Mehmet Erdem’in
çıkarken kaptırdığı topta Yasin de kademeyi iyi yapamayınca kalemize gelen ilk tehlikede golü yemiş
olduk. 18. dk’da yine çıkarken kaptırılan bir topta çabuk oynayan Giresun’da atağı sonuçlandıran
Almeida skoru 2-0 yaptı. Gazişehir topun hakimiyetini bir türlü kazanamıyor, iyi pas yapamıyor, çok
basit hatalarla rakibe pozisyon veriyor derken, 43. dk’da Del Valle’nin getirdiği topta golü atan
Özgürcan ümitleri tekrar yeşertti.
İkinci yarıda oyunun sık sık durmasına rağmen Gazişehir, rakibini geri itmeyi başardı ve oyun
Giresun ceza sahasının çevresinde oynanmaya başlayınca Erkan Sözeri, 60 dk boyunca çok kötü top
oynayan Yasin’i oyundan alıp, İsmail Konuk’u oyuna sürerek 3’lü savunmaya döndü. Bek oynayan
Mehmet Erdem’i de ileri gönderdi. 69.dk’da ise yine çok basit bir gol yerken, bu pozisyonda bir stoper
olan Ahmet Kesim, kale çizgisine yakın mesafeden o topa nasıl vuramadı, hayretler içerisinde kaldık.
Bu arada yenilen gol, yine hızlı yapılan bir hücumdan geldi. Artık iyice oyundan kopan Gazişehir’in
şuursuzca yaptığı baskı sırasında kontra atağa kalkan Giresun, Mehmet Erdem’in kendi kalesine golü
attığında, kimse bu skoru tahmin etmiyordu.
Ligin en az gol yiyen takımı iken 2 maçta kalesinde 6 gol gören Gazişehir’de bu durumun
nedenleri;
-Oyun konsantrasyonunda olağanüstü eksikliklerin başlaması,
-Stoperlerin topla çıkamaması ve buna bulunan çözümün 2 maçtır işlememesi. Yani; ön
liberoda Jefferson’un düşen performansı ve bu maçta da Segbefia’nın çok kötü oynaması,
-Savunmada rakibi karşılarken ve topla çıkarken çok sayıda basit hatalar yapılması,
-Gazişehir’in 6 maçlık seride sergilediği kompakt oyunun mecburi rötasyonlar sebebiyle
sağlanamaması. Yani; 2 maçta da takıma giren Serdar, Segbefia, Himmet, Yasin gibi oyuncuların çok
kötü performansları sayılabilir.
Erkan Sözeri ısrarla topla çıkabilen stoper istedi fakat bir şekilde alınamadı. Artık ligi bu
şekilde götürmek zorunda. Fakat yedek oyuncuların bu kadar sırıtmasına, takımın konsantrasyonunun
bu kadar eksik olmasına nasıl bir önlem alacak, merak ediyorum. Yedeklere ‘forma verilmez alınır’
ilkesini hatırlatması ilk yapacağı icraat olacaktır.