ŞAHİN TEK BIRAKILDI
Gaziantep’e turist gelmesi için Başkan Fatma Şahin’in tek başına çabalayıp, önem verdiğini belirten Akan, “Yabancı turistlerin Gaziantep’e gelmesi için Kapadokya’ya gitti ama olmadı” diye konuştu.
JAPONLAR KORKAK
Akan, şunları söyledi: “Ben uzunca bir süre önce Japonya’ya gittim. Konsolos ziyaretimizde bize Japonların korkak olduğunu ve Gaziantep’in en büyük handikabının sınıra yakın olması olduğunu söyledi. Tarihimize çok önem verdiklerini, görmek istediklerini ama yabancının çok olması ve sınıra yakın olmasının onları tedirgin ettiğini anlattı. Dikkat çeken bir öneride bulunmuştu ve Antep için Japonya’da çalışma gerektiğini işaret etti”
YÖNTEM DEĞİŞEBİLİR
“Keşke farklı bir çalışma yapılsa. Japonya’nın büyük tur operatörleri Gaziantep’e davet edilip, tarihi ve kültürü gösterilse. Karkamış, Zeugma ve daha birçok tarihi yerlerimiz anlatılsa. Tur operatörleri burada gördükleri ve yaşadıkları güzellikleri anlatsa belki bu algının önüne geçilir”
YERLİ TURİSTLER DE KORKUYOR
Özellikle deprem sonrası yerli turistlerin konaklama konusunda korktuğunu vurgulayan Akan, “*Çok fazla soru ile karşılaşıyoruz. Otellerin deprem güvenliğinden restoranlara kadar dikkat çeken sorular var. Bizlerde hangi otelin depreme dayanıklı çıktığını tam anlamıyla bilmiyoruz. Hele Kartalkaya yangınından sonra tedirginlik iyice arttı. Belediyeler bu konuda denetimlerini hızlandırdı ancak deprem konusunda ‘orta mı’, az hasarlı mı bilinmiyor. Bizler de en güvenli bildiğimiz yerleri işaret ediyoruz” dedi.
2 GECEYE KADAR ÇIKMIŞTIK
Akan geçtiğimiz yıllarda Gaziantep’e gelen turistleri 2 güne kadar konaklama yaptırdıklarını belirterek, “Biz bu işe başladığımızda yarım gün kalıp gidiyorlardı. Sonra bunu 2 güne çıkardık. Şimdi tekrar bir gece konaklamaya düştü. Bunun sebebi de pahalılık. Burada bir gün kalan Urfa ve Mardin’e gidiyor. Çünkü orada otantik ortam çok fazla. Gaziantep’te otantik ortamda yemek yenilecek yer çok az. Konak tarzı yerleri bulmakta zorlanıyoruz. Mesela ikindi sazı hikayesi eksik. Bunların düzelmesi için de Fatma Şahin’’in tek başına çabası yetmez. Şehrin buna sahip çıkması gerekiyor. Turizmciler, otelciler, restoranlar el ele vererek üstesinden gelinmesi lazım. Örneğin Gastronomi festivali yapılıyor ama şehir bundan bi haber. Ben iki yıl önceki festivalde alanı öğreninceye kadar göbeğim çatladı. Evet güzel bir festival ama maalesef sadece yeme içme üzerine kurulu. Adana’da yapılan Portakal çiçeği festivalı inanılmaz güzel. Tüm şehir buna sahip çıkıyor. Festival şehrin içinde yani hayatın olduğu alanda yapılıyor. Festivaller konser demek değil, bedava yemek dağıtmak da değil”
