Büyükşehirde yeni dönem sadece yöneticiler değil, zihniyet de değişti…

Zihniyet değişiminin olumlu olduğu birimler olduğu gibi, bir türlü düzen tutmayan, alabildiğine keyfi davranılan birimler de var...

Bunlardan en önemlisi ULAŞIM birimi...

Bu birimde ortak akılla hareket edilmediği için sıkıntıların ardı arkası kesilmiyor...

Özel halk otobüsü yöneticileri, kendilerine sorulmadan, danışılmadan, istişare edilmeden, vatandaş talep etti diye, gelişi güzel hatlara belediye otobüsü konulmasından rahatsız…

DOĞANdan sonra ÜVEY evlat muamelesi gördüklerini söylüyorlar…

Gerçekten de, Celal DOĞANın belki de biraz ABARTarak baş tacı ettiği, özel halk otobüslerini, ondan sonraki yöneticiler adeta YOK sayıyor…

Yöneticiler, bakın neler söylüyor;

-Mesela, bir bölgede vatandaş otobüs talep ediyor…

Büyükşehir, özel halk otobüslerine sormadan, istatistiki bir çalışma yapmadan PAT diye o bölgeye belediye otobüsü koyuyor…

Gaziantepte araç sayısı taşınan yolcu sayısından çok çok fazla…

Bine yakın toplu taşıma aracı var, taşınan yolcu sayısı ise günlük 350 bin...

Önce ihtiyaç var mı, yok mu? diye özel halk otobüslerine sorulmalı değil mi?

O bölgedeki yolcu kapasitesi araştırılmalı değil mi?

Bunlar yapılmıyor...

Biz diyoruzki, ihtiyaç varsa, belediye otobüsü takviyesi yapılsın...

Halk otobüsü ERKEN mi hattan çekiliyor?

KULAĞIMIZ çekilsin…

Fuzuli masraf yapıp hem belediyeyi, hem de halk otobüsünü zarara sokmanın bir mantığı var mı, sorarım size?

Yöneticiler, FUZULİ belediye otobüsü konulan hatlara örnekler de veriyor;

İbrahimli-Balıklı, Düztepe Karşıyaka, Otoğar-Üniversite, TOKİ-Çocuk Hastanesi, Gazikent-Balıklı...

Bu hatlarda yeterince halk otobüsü olmasına rağmen, belediyenin de burada çalışması halk otobüsü esnafına da, belediyeye de zarar veriyor…

Belediye, ihtiyaç olan yerlere otobüs vermeli…

Özellikle büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil olan mahalle olan köylere hizmet verilebilir…

Maaselef belediye işin muhataflarını dikkate alıp sormuyor…

Sorsalar sorunlar bu denli yaşanmaz…

Bostan yeşil iken pazarlığa oturulmaz.

Büyükşehire kırgınız…

Şu anda biz hiç bir yerde değiliz…

Yeni dönemde TOP orta sahalarda geziyor, topu CEZA sahasına yaklaştırmıyorlar bile…

Minibüsçüler Odası eski başkanlarından SUBAŞI, Eskiden dikkate alınırdık. Sorunları masada çözerdik, Ey Celal Doğan ey demişti…

KÖSEDEN TAM NOT

CHPde Ankarayı yol edip, KAMP kurmayanların, dışındaki aday adayları sahada….

İl Başkanlığı tarafından gruplara bölünen aday adayları, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak gezerek, esnafa, vatandaşa hem kendilerini tanıtıyorlar, hem de CHPnin iktidara gelmesi halinde hayata geçireceği projeleri dillerinin döndüğünce anlatmaya çalışıyorlar…

Çoğunun 12de olma şansı SIFIR olsa da, yaklaşık 30 aday adayı, içlerinden listeye girme ihtimali yüksek olanlarla birlikte aday olacaklarmış gibi çalışarak, Ankarayı MESKEN tutanlara ateş püsküren İl Başkanı Sait KÖSEden de tam NOT alıyorlar…

Genel merkezin yaptığı yazılı ve sözlü anketin bittiği CHPde muhtemelen bir aday adayının yaptırdığı yönlendirme anketleri ise devam ediyor…

ERZİN NİYE ADAY OLDU?

MHPde beni, Ümit ÖZDAĞın aday adaylığında Gaziantepi tercih etmesinden daha çok, Mustafa ERZİNin il başkanlığı yenilgisinden sonra aday adaylığına başvurusu şaşırttı…

İl başkanlığı yarışı öncesi, milletvekilliğini düşünmediğini kesin bir dille dillendiren ERZİNe, son anda kararını niye değiştirdiğini sordum…

Sürprizleri severim diyen Erzin, tabanın ve tavanın teveccühü ile aday adayı olduğunu söyledi.

Olduğum yere, dinanizm, enerji getiririm diyen ERZİN, bakın neler söyledi;

-Sebepsiz kuş bile uçmaz...Gerçekten milletvekilliği aday adaylığı için başvuru yapmayı hiç düşünmüyordum. Ancak arkadaşların, dostların TALEPlerinin önüne geçemedim. Siyaset ekiple, TAKIMla yapılır, beni çok ZORLAdılar… Bana bel bağlamış yüzlerce, binlerce ÜLKÜDAŞIM var… Hem aday adayı olmama YASAL bir mani de yok… Bundan sonra Cenab-ı Hak ne derse o olur… dedi.

Kalın Sağlıcakla…