Asım Güzelbey AK Parti'nin Belediye Başkanı.. Ama Asım Güzelbey düzenlediği basın toplantısında AK Parti il yönetiminde bulunan kişilerin sahibi olduğu gazetelerin kendisi aleyhinde kasıtlı yayınlar yaptığını, hatta daha önce de bu tür yayın ve dedikoduların yayınlandığını iddia ederek ciddi suçlamalarda bulundu.. Güzelbey o kadar enteresan şeyler söyledi ki," Bu tür haberlere üzülmüyorum hatta alıştım. Çünkü, düşmanı uzakta aramamak gerek. Bunlar kendi içimizde, AK Parti'nin il yönetim kurulunda olan kişiler. Eskiden bu tür haberler seçime yakın başlardı ama ne hikmetse bu defa 12-13 ay önceden harekete geçtiler. Bizi yıpratmak isteyenlerin kim olduklarını gayet iyi biliyoruz" dedi. Böylece seçim öncesi kendisinin bazı çevrelerce yıpratılmak istendiğini söyleyerek, bunun merkezi olarak da AK Parti il yönetiminde bulunan bazı kişileri adres gösterdi.. Haliyle bu adresin birinci muhatabı AK Parti il başkanı Ahmet Uzer olacaktı. Muhabirlerimiz Uzer'in görüşünü sorduğunda aldıkları yanıt "evet yönetimimizde 2 tane gazeteci var" dedi.. Ama Güzelbey ile aralarında herhangi bir sıkıntı olmayacağını belirten konuşma yaptı.. AK PARTİ'NİN KADERİNDE Mİ VAR BU ÇEKİŞME ? Bu gelişme bana daha önceki il başkanı Ökkeş Eruslu ile Asım Güzelbey çekişmesini hatırlattı.. Biliyorsunuz o dönem olay Gaziantep teşkilatınca, milletvekilleri ve bakan tarafından büyümeden çözüleceğine, Ankara'ya, hatta Başbakan'a kadar sıçramıştı. Sonunda kazanan Güzelbey olmuştu.. Şimdi durum farklı elbette.. Güzelbey'i bende eleştiriyorum bazen..Hatta özellikle son dönemlerde belediyeyi kendi haline bırakmış görüntü verdiğini, ekibinin başıboş hareket ettiğini, vatandaşların şikayetlerinin göz ardı edildiğini daha geçen hafta yazdım.. Ama, genele baktığımızda yaptığı önemli hizmetleri ve iyi bir belediye başkanı görüntüsünü inkar edemeyiz.. Ama aynı düşüncemi son dönemlerdeki Sayın Ahmet Uzer için söyleyemem.. Kendisine eskiden daha çok inanırdım.. Hatta şimdi çevresini saranların kendisi aleyhinde kuyusunu kazmaya çalışırken yanındaydım.. Bundaki maksadım Milletvekilliğinden sonra Ahmet Uzer'in iyi bir il başkanı olacağına olan inancımdı. Hatta buna danışmanı Ömer Lök'ün de katkısı olduğunu söylemem lazım.. Elbette şimdi Ahmet Uzer ile eskisi gibi değiliz.. Merhabalarımız kuru ve yüzeysel.. Gerek şehrin sorunları konusunda, gereksede AK Parti'de izlediği politikasıyla müthiş görüş ayrılığımız mevcut.. Ama saygı duyarım, belki de kendisi doğruyu yapıyor, biz bu işlerden anlamıyoruz.. Zaten Kendisi dahil herkes bilirki, benim meselem Gaziantep'in meselesidir.. Başka işlerden anlamam.. Hele siyasetin çetrefilli işleri bana hep ters gelmiştir.. Ancak gördüklerimi ve anladıklarımı söylemek ve yazmak, bu kentte bizlere inanan yüzbinlerce insana karşı sorumluluğumuzdur.. FATMA ŞAHİN'İN KOLLARI SIVAMA ZAMANI GELMİŞTİR Bunları belirttikten sonra, söyleyeceğim o ki, Asım Güzelbey'in bu çıkışı, net konuşması, hedefi kıvırmadan doğrudan söylemesi, Gaziantep için ciddi bir durumdur.. Bunlar görmemezlikten gelinemez, yok sayılamaz.. Şu bir gerçek ki, Sayın Ahmet Uzer ile Asım Güzelbey arasındaki mesele hem şehrin menfaatlerine, hemde partiye zarar vermemelidir.. Bir belediye başkanı eğer il yönetimindeki kişilerin kendisi aleyhinde oyunlar çevirdiğini net bir şekilde hemde adres göstererek söylüyorsa, Ahmet Uzer'e düşen görev, bu sorunu ve benzeri sorunları çözmek adına hemen girişimi başlatmasıdır.. Çünkü il başkanıdır ve parti genel başkanının Gaziantep'teki temsilcisidir.. Duymamazlıktan, görmemezlikten gelmesi AK Partiye zarar vereceği kadar, şehirde huzursuzluğun her geçen gün büyümesine çanak tutmakla eşdeğer olacaktır.. Ayrıca birde madalyonun öbür yüzü vardır ki, bu da şimdiden siyasi kulislerde rahatlıkla konuşulmaya başlanmıştır.. Konuşulanların başında ise, Ahmet Uzer'in gözünün Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğu ve şimdiden Asım Güzelbey'i yıpratmak için çalışmalara başladığıdır.. Şahsen bana çok inandırıcı gelmiyor ama, bunlar konuşuluyor ise, Asım Güzelbey'de şimdiden diye başlıyorsa sözlerine, o zaman AK Parti'de Gaziantep'in patronu olarak kabul ettiğim Sayın Fatma Şahin'in ciddi bir şekilde kolları sıvamasının zamanı gelmiştir derim.. GASKİ'DE BEKLEMEYE GEÇTİK GASKİ Genel Müdürü Fahrettin Uslusoy ile baş başa konuştuk.. Tartışma söz konusu ihaleyle ilgili bildiklerimizi paylaştık, bilmediklerimizi kendisinin ağzından dinledik.. Zaten Asım Güzelbey ile basın toplantısında anlattı..Bu ihaleye genel olarak bakıldığında elbette sıkıntı gözüktüğünü ancak hem büyükşehir hemde kendi hukukçularıyla yaptığı görüşmeden sonra, yasa dışı herhangi bir şey yapmadıklarını söyledi. Ayrıca savcılığa incelenmesi için kendilerinin müracaat ettiğini söyledi. Yapılacak inceleme ve soruşturmada herhangi bir şey çıkarsa buna saygı duyacağını da sözlerine ekledi.. Evet.. Ben bu ihalede yanlışlıklar olduğunu, hatta bazı yetkili isimlerin bu kadar işbilmezlik yapmayacağına inandığımı belirtmek zorundayım.. Eğer DSİ ihale öncesi Delta adındaki firmanın yeterliliği olmadığını görüp ihale dışı bırakıyorsa, bunu GASKİ ihale komisyonu ile yetkililerin görmemesi çok manidar. Ayrıca bile bile aynı firma için 4 trilyon zarar ederiz diyerek almış olduğu ihalenin iptal edilmeyişi, belki de başlarını ağrıtacak en önemli konu.. Zaten CHP Milletvekili Mehmet Şeker'de resmen açıkladı ve belgeleri sundu..Bizim yapacağımız tek şey gelişmeleri beklemektir.. ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ SÜLEYMAN OĞUZ'UN HABERİ Kaynaklarımıza her zaman güvenmiş ve inanmışımdır.. Kolay kolayda bizleri yanıltmazlar.. Biliyorsunuz emniyet müdürleri kararnamesiyle birlikte merkeze alınan Süleyman Oğuz, bölge idare mahkemesine yürütmeyi durdurma kararı aldırmak için başvuruda bulunmuştu.. Aslında bu emniyet teşkilatında rutinleşen bir uygulamadır. Valiler için de geçerli olur bazen..Son gelişme Gaziantepli Emniyet Müdürü Ali Murat Dağlı'nın Bayburt'ta yaşadığı olaydır. Dağlı atandığı Bayburt'ta kendisinden önceki Emniyet Müdürü Mesut İnce'nin idari mahkemenin yürütmeyi durdurmasıyla birlikte tekrar görevine dönmesinden sonra merkeze gitmek zorunda kalmış, ama kısa süre sonra Çankırı'ya atanmıştı.. Buna benzer uygulama çerçevesinde Süleyman Oğuz'un başvurusunun da Gaziantep bölge idare mahkemesinde kabul edildiği ve mahkemenin göreve iade konusunda karar aldığını öğrendik.. Sonra bizzat kendim arayarak görüşünü aldım. Konuşmak istemedi ama gelişmeleri doğruladı tabii.. İşin bundan sonraki aşaması emniyet genel müdürlüğünün bir üst mahkemeye itirazı şeklinde geçecek ve eğer itiraz kabul görmezse, Süleyman Oğuz'un tekrar Gaziantep'teki görevine dönmesi kaçınılmaz olacak.. Hemen belirteyim; bu bir haberdir ve bizde sorumluluğumuz gereği yazmak zorundayız.. Kimsenin alınganlık göstermesi gerekmiyor.. Elbette Sayın Ömer Aydın için zor bir durum.. Çünkü Gaziantep'e yeni atanmış, her şeyi toparlamaya çalışıyor, kendine göre yeni bir sistem oluşturuyor ve bunun içinde doğru -yanlış teşkilatta yüzde 90 'a varan bir yetki ve görev değişimi yapıyor.. Bir yandan şehri tanıyor bir yandan medya ile iletişim kurma çabaları gösteriyor.. Şimdi böyle bir ortamda bu gelişme elbette performansını etkileyecektir.. Sonuç ne olur bilmiyoruz ama gelişmeleri herkes gibi bizim de merakla beklediğimizi söylemeliyim.. DEMOKRASİ MEYDANINDAKİ GÜRÜLTÜYÜ VALİ DUYMUYORMU Biz bu şehirde gürültü kirliliği ile canımızı dişimize takıp mücadele ederken, bazılarının hiç oralı olmayışı gerçekten düşündürücü.. Yaklaşık 10 günden beri Demokrasi meydanında son sesine kadar açılan hoparlördeki ses hepimizi illallah ettirdi. Biz biraz daha uzağız bina olarak, oysa valilik yanıbaşında.. Maalesef günlerdir bir Allahın yetkilisi, gidip de yüksek sesle insanları rahatsız eden bu gürültüyü yapanları uyarmıyor.. Amaç ne olursa olsun, etkinlik de, konser de, tanıtım için de hatta kan bağışı için de olabilir.. Ama koskoca şehrin göbeğinde vilayetin bitişiğinde hoparlörün sesini en yüksek şekilde açmak da neyin nesi diyen bir Allahın kulu yok maalesef.. Doğrusu acaba bu gürültüyü Vali bey duymuyor mu diye merak ediyorum. Hepinize iyi haftalar