Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesinde toplanan hastane çalışanları, saygı duruşunda bulundu, Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Serdar Türkmen, sağlıkta şiddetin son bulmasını istedi. Gaziantep Kilis Tabipler Odası ise “Geldiğimiz noktada meslektaşlarımızı hem pandemi koşulları hem de giderek artan şiddet ortamında kaybediyoruz ve artık hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadığını açıkça söylüyoruz. Sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet, sözel şiddet artarak devam etmektedir” dedi. TÖREN YAPILDIDr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesinde toplanan hastane çalışanları, saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşı'nı söyledi. Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Serdar Türkmen, buradaki konuşmasında, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi. Sağlıkta şiddetin son bulmasını isteyen Türkmen, şöyle devam etti: "Pırıl pırıl insandı. Çok iyi bir eş ve babaydı. Gayretli ve başarılı doktordu. Hafızada kalan doktorlardan biriydi. Allah mekanını cennet eylesin. Ersin Arslan'ın şahsında tüm sağlıkta şiddet gören şiddet mağdurlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Kovid-19'dan dolayı hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. İnşallah böyle bir olay bir daha yaşanmaz."MÜCADALEMİZ SÜRECEKGaziantep Kilis Tabipler Odası ise açıklamasında “Bundan tam dokuz yıl önce, 17 Nisan 2012 yılında sevgili Dr. Ersin Arslan’ı bir hasta yakınının saldırısında kaybetmiştik. Meslektaşımızı kaybettiğimiz 17 Nisan günü TTB tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan edilmiştir. Dr. Ersin Arslan’ı ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm canlarımızı saygıyla anıyoruz. Dr. Ersin Arslan’ın ameliyattan çıkıp servisine gittiği sırada öldürülmesinin ardından dokuz yıl geçti. O günden beri Türk Tabipleri Birliği olarak yaptığımız tüm uyarılara ve önerilere maalesef mevcut iktidar kulak tıkadı ve bizler görevimiz başında dövülmeye, sövülmeye, ölmeye devam ettik. Her gün işimize giderken çocuklarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle sessizce vedalaştık çünkü sağlıkta şiddet nedeniyle sevdiklerimizi son kez görüyor olabilirdik. Mevcut iktidar sağlıkta şiddeti önlemek, tedbir almak yerine sağlıkta şiddeti körükleyen, kışkırtan politikalarını devam ettirecek yaklaşım sergiledi. Şiddetin münferit olmadığını bilakis açık bir biçimde politik ve toplumsal bir olgu olduğunu ülkeyi yönetenler de gayet iyi biliyor. Bu nedenle bugün, sağlık ortamı da tıpkı toplumun tüm parçaları gibi bir şiddet sarmalındadır”ÖNERİLERİMİZİ DİNLEYİN“Şiddet ortamınına daha fazla canımızı feda etmemek için daha etkin bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız olduğu, çıkarılan ciddiyetten uzak, dostlar alışverişte görsün tarzı kanunun bu şiddeti önlemediği, tam tersi şiddet uygulayanları cesaretlendirdiği aşikardır. Meclisten geçen sağlıkta şiddet yasası etkisizdir ve taleplerimizi karşılamamaktadır. Her türlü şiddete maruz kalan meslektaşlarımız ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini korumak amacıyla oluşturulacak yasanın tarafı olduğumuzu ve yasa yapım sürecinde taleplerimizin alınması gerektiğini açıkça belirtmekteyiz. Buna rağmen ülkeyi yönetme iddiasında bulunanlar, talep ve önerilerimizi dinlemekten kaçınmaktadır.”