Bizim kuşak iyi bilir, erkeksen gel allebene gedek… (gidelim veya inek) biri birine kızan kavgaya hazırlananların zamanında sıkça ettiği bir laftır bu… Gerçekten laftır… “Öğrencilik yıllarım, Nil Kahvesinin karşısında o zaman berberimiz olan B. Mercan'la, K. İsaoğlu'nu ti ye almıştık, ben isteyerek bıyıklarımı kestirmiştim… K. İsaoğlu'nun geldiğini görünce, bıyıklarımı kazayla berber B. Mercan kesti diye laf kavgasına başlayıp birbirimizi “allebene kavgaya” davet etmiştik… Bizi sakinleştirip ayırmağa çalışan K. İsaoğlu'nun çabalarını hiç unutamam… K. İsaoğlu'nun bıyıkları çok seyrekti gerçekten, bir türlü bıyıkları uzamazdı benimkilerin kesilmesine onun içindir ki çok üzülmüştü…” Zaman kazanmaktır, çoğu zaman kavga, geçen zaman aralığında dostluğa dönüşür hatta allebene kavgaya giden arkadaşlarımızdan çoğu da bir bakmışız “rafık” (iyi dost içtikleri su ayrı giden cinsinden) olmuşlar… Şimdilerde kavga teknoloji sayesinde mikrofonda nutuk atarken uzaktan uzağa yapılıyor (temas yok) ve “erkeksen allebene gedek” yerinede bir hafta müsaade ediliyor “kavgayı başlatmak için…”
Ve savunmaya geliyor sıra:
Bunların yaptığı çamur at izi kalsın…
Eli elime, dili dilime değmemiştir o zatın…
O şirketin ortağı değilim…
Ben onu hiç görmemiştim… (yan yana fotoğraf olsa bile)
Açıkla yoksa ben açıklarım…(kıvıracaksan bir neden bul kıvır, kıvıramıyorsan roman alaturkayı seyret)
O kooperatife kısa süreli üye olmuştum… (uzun süreli ortaklar ya fıttırıyor ya da köşe oluyor)
Deniz fenerini hiç görmedim…
Fener olarak sadece el fenerini tanırım…
El feneri deyince “el yazısı” fıkrasını anımsadım… Genç yeni evli adamın işyeri evinin altındaymış… Genç adamın ilişki için eşiyle aralarında birde şifreleri varmış…
Çırağına git ablana söyle daktiloyu hazırlasın dermiş…
Bir gün git ablana söyle acele yazmam gerekiyor daktiloyu hazırlasın demiş… Çırak söyleneni yapmış ama kadıncağız ev işlerinden yorgun hiçte canı istemiyormuş…
Git ustana söyle daktilo bozuk sonra yazar demiş…
Birkaç saat sonra kadın çırağa seslenmiş;
Daktiloyu hazırladım ustan gelip ne yazacaksa yazsın…
Adamın öfkeli sesi duyulmuş; — Gerek kalmadı “el yazısı yazdım…” sana “bir hafta müsaade” ya daktiloyu her zaman hazır tut, ya da “yenisini alırım…” Dünün sözü: “Fener sönecek… Gemicik karaya oturmasın…” (benden) Bu gazete ve her gazeteyi “okuduktan sonra” lütfen okunacak bir yere bırakın. Hiç bir yazının “son kullanma tarihi yoktur”.
[email protected]