Duygu Delen olayıyla ilgili hukuki tüm adımların atıldığını belirten Erdoğan, “Tüm deliller, tüm bilgiler, tüm telefon görüşmeleri, tüm kayıtlar savcılığın elinde. Adalet işlememiş olsa Mehmet Kaplan niye tutuklu şu anda? Adalet işliyor. Adaletimizin hakkaniyetle, bu olayın gerekliliği neyse onu yerine gatireceğinden nokta kadar kimsenin tereddüdü olmasın” dedi. İŞ BİZE DÜŞÜYORÜlke olarak pandemi sürecini iyi götürdüğümüzü, Gaziantep’te de büyük bir gayret olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi:”Devletimiz zaten cok ciddi bir şekilde gayret gösteriyor, bakanlığımız ciddi bir gayret gösteriyor. Türkiye’nin gösterdiği gayreti, çabayı kamuoyunda onaylamayan yok, dünya bile onaylıyor. Gaziantep olarak gayret çaba hadsafhada. Validen, belediye başkanlarımıza, STK’lardan, Milletvekillerine ve basında büyük bir gayret var. Sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat ettiğimiz oranda bu oran düşecektir. Tamamiyle sosyal mesafeye, maskeye ve hijyene bağlı bir hastalık bu virüs. Onun için bunlara dikkat edeceğiz. İş bize düşüyor, vatandaş olarak, sosyal mesafe, temizlik ve maske bunlara dikkat etiğimiz ölçüde aşarız.”PANDEMİ TUZU BİBERİ OLDUGaziantep’in bu süreçte en büyük bir şansının şehirdeki yatak sayısının fazla olması olduğunu belirten Erdoğan, “Önceden yatak sayımızın fazlalığından bahsediliyordu. Bugün yaptığımız yatırımların ne kadar doğru yatırımlar olduğu ortaya çıktı. Şehir hastanesinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Bizde bir an önce bitsin diye mücadale ediyoruz. Tabi Şehir Hastanesinin uzamasının iki nedeni oldu. Recep Akdağ bakandı. Polis evinin karşısında TRT’nin alanı vardı, bakan orayı özellikle istedi. Bizde sonradan yaptığımız çalışmalarda hastaneden dolayı o bölgede trafik sorunu yaşanacağını, mahalle arasında kalacağı ve o bölgesinin sıkıntılı olacağı varsayımıyla Çevre yoluna yakın bir yer olsun istedik. Çevre yoluna en yakın ve en geniş alan burasıydı. Önemli olan giriş çıkışlar, hasta sevkiyatları. Bunun içinde yol sorunu olmaması gerekiyordu. Gaziantep’in her noktasına 8-10 dakikada ulaşılan bir yer. Yer değişikleri, proje değişikleri zaman aldı. Sonra mütehhat bıraktı. Pandemi de üstüne geldi, tuzu biberi oldu. Ama bir an önce bitmesiyle ilgili büyük bir gayret içerisindeyiz” diye konuştu.VEKİLLERİN GAYRETLERİ GÖZARDI EDİLMEMELİ‘Yatırımlar açısından Gaziantep neredeyse Türkiye’deki iller içinde birinci sırada’ diyen Erdoğan şöyle konuştu: “Gaziantep’te her alanda yatırım var. Gaziray’ı, hızlı treni, hastaneler, yollar, baraj yatırımları devam ediyor. Çok büyük hızlarla devam etmese de hiçbir yatırım durmadı. Valiliğimiz, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin devam eden ayrı ayrı projeleri var. Beni heyecanlandıran Kale altındaki menfezler. Tarimizi gün yüzüne çıkarıyor. Milletvekillerinin gayretleri de gözardı edilmemeli. Parlamento bayrama kadar çalıştı. Mesai mefhumu gözetmeden sabahlara kadar çalışarak pandemi sürecinde, gerekli kanunları çıkardık. Bu millete layık olmak zorundayız. Bizler milletin hizmetkarıyız. Kılavuzlu Barajı Nurdağı İslahiye, Çetintepe barajı ise Araban, Yavuzeli, Besni ve Pazarcık’ında bazı köylerini kapsıyor. Çetintepe Barajı 610 bin dönüm araziyi sulayacak. Şu anda Türkiye’nin en büyük projelerinden biri. İstimlak bedelleriyle 4-5 katrilyonluk bir proje. Çetintepe Barajı bütün sıkıntılara rağmen yüzde 70’lerde tamamlanmış durumda. O biter bitmez ÇAT ve Harmancık barajlarını yapacağız, Araban ve ve Yavuzeli’ni sulayacağız. Bunun yanında bir sürü güneş göleti, bir sürü göletlerimiz var, bunların hepsi devam ediyor.”FEMİNİZMİ KABUL ETMİYORUZTartışılan İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili de konuşan Erdoğan, “Bizde çıkarılan kanunlara çıkarılan yasalara baktığımızda kadının esas alındığını görürüz. Toplumun yarısı kadın ve bir bütün olarak görüyoruz. Kadın, erkek ayrımını, feminizmi kabul etmiyoruz. Kadın ve erkek haklarını koruyarak toplumun ana dinamiklerini koruyabiliriz, bunların ikisini birarada yürüterek koruyabiliriz, birini birinin gerisine almak, ne bizim inancımızda, ne bizim hukukumuzda, ne de bizim parti olarak anlayışımızda vardır. Onun için gördüğümüz eksikliklerin de hep yasasını, kanununu çıkardık. Kadını esas aldık. Hükümet olarak Aile Sosyal Politikalar bakanlığını kurduk. Aile bakanlığı olduğu halde kamuoyu neredeyse kadın bakanlığı gibi algılıyor. 2010 yılında Anayasa değişikliği ile dezavantajlı kesimin avantajlı hale gelmesi amaçlandı.Yine 2010 Anayasasına fert hukuku getirdik. Her fert bir değer oldu. Kişinin inancına saldıramazsın, Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Çerkez, Gürcü ayrımı yok. Anlayasanın önünde herkes eşit haklara sahiptir” dedi.CUMHURBAŞKANI BU KONUDA HASSASToplum olarak STK’lar olarak, halk olarak, aileler olarak biraz daha gayret içerisinde olmamız gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Çünkü dünyada belli kesimler çocukları hedefe koymuşlar. İşte çeşitli haklar adı altında halbuki orada bir kimliksizleştirme gayretleri var. Kız çocuğu kız çocuğu gayreti, erkek çocuğu erkek çoğu gayretinde iken bunları saptırma gayreti içinde olan kesimler ve çalışmalar var. Bu konuda yayınlar var, bu konuda kanallar var. Onun için tabi bizlere toplumumuza çok önemli iş düşüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin birilerinin sulandırması doğru değil. Zaten Cumhurbaşkanımız bu konuda hassas, toplumsal gelen tüm talepleri, birinci sırada dikkate alan ,halkla iç içe olan bir liderimiz var. Onun için İstanbul Sözleşmesini istiyorum, istemiyorum yerine burada nele yapılabilir, yapılması lazım, eksiklikler nedir, fazlalar nedir, itirazlar nelerdir bunlara bakılması lazım. Suistimal etmeyelim, toplumu bölmeye gerek yok. Destekliyorum, desteklemiyorum yerine artı ve eksilere bakmamız, nerede bir değişiklik yapmamız lazım bunun üzerinde çalışılmalı. Yoksa bıçak gibi keserek İstanbul Sözleşmesi şuraya aykırı veya tamamıyla haklı dememek lazım. Bakmak lazım. Zaten üzerinde çalışılıyor”dedi.HEP BERABER GÖRECEĞİZHerkesi yasa boğan Duygu Delen olayının çok talihsiz bir olay olduğunu dile getiren Erdoğan, “Üzülmekten başka bir şey yapamıyorsunuz. Bu talihsiz olayla ilgili biz hukuki tüm adımları attık. Mehmet Kaplan’ın çarpma hadisesi farklı bir hadise. Bırakılmasının sebeplerinden biri aile davacı olmuyor. İkincisi rahmetli kadın kırmızı ışıkta geçiyor. Bunlar tutanaklarda var. Ama son hadisedeki olay farklı bir olay. Bu olayda da tüm deliller, tüm bilgiler, tüm telefon görüşmeleri, tüm kayıtlar savcılığın elinde. Adalet işlememiş olsa Mehmet Kaplan niye tutuklu şu anda? Adalet işliyor. Ve şunu net söyleyebiliriz, adaletimizin hakkaniyetle, bu olayın gerekliliği neyse onu yerine getireceğinden nokta kadar kimsenin tereddüdü olmasın. Herkes bu konuda rahat olmalı. Adalet eldeki deliller, bilgiler ölçüsünde yerine gelecektir. Biz adaletimize, hakimlerimize, savcılarımıza güvenelim. Konu yargıda. Tüm deliller şu anda adaletin elinde. Adalete güvensinler. Hukukun üstünlüğü vardır, fert hukukunu getirmişiz, fert hukukunda Ahmet, Mehmet şu şudur, bu budur yok, herkes eşittir. Yaptığı zerreyi miskal bir suç varsa, karşılığını görür, adalette yerine gelir ve bunu toplum olarak hep beraber gözlemleyip göreceğiz” şeklinde konuştu. Meral KINACILAR