Mali Tablolar, bildiğiniz üzere bir işletmenin finansal durumunu değerlendirmemizi sağlar. Muhasebe hareketlerinin raporlanması ve rapor sonuçlarının yorumlanması işlevini yerine getiren ve bu anlamda ilgililere doğru bilgileri verecek şekilde düzenlenme zorunluluğu olan tablolardır.Muhasebe uygulamaları, genellikle işlemin gerçekleştiği tarihteki parasal değerler üzerinden yapılmaktadır. İktisadi kıymetler, işlemin yapıldığı tarihteki değerleriyle mali tablolarda yer aldıklarından dolayı, enflasyonist dönemlerde mali tablolar işletmenin gerçek durumunu yansıtmaktan oldukça uzak kalmaktadırlar. Fiyat hareketlerinin istikrarlı olmadığı dönemlerde, fiyat hareketlerini dikkate almadan tarihi verilere göre düzenlenen mali tabloların işlevlerini yerine getiremeyeceği açıktır.Enflasyon muhasebesi, fiyat hareketlerindeki değişiklikleri göz önünde bulundurarak bu değişikliklerin mali tablolara yansıtılması yani başka bir deyişle “düzeltilmesini” sağlar. Diğer bir ifadeyle enflasyon muhasebesi, tüm hareketlerin, yerel para biriminin raporun alındığı tarihteki satın alma gücüne göre değerlenmesidir.Gelelim asıl sorumuza, enflasyon muhasebesi uygulanacak mı?Öncelikle enflasyon muhasebesinin uygulanabilmesi için Vergi Usul Kanununda sayılan koşulların oluşması gerekmektedir.Bu koşullar;Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, 1- Fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den,2- İçinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde,Malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması için her iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir.Bu şartların gerçekleşmesi durumunda, malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur.Aktifte yer alan düzeltmeye tabi parasal olmayan kalemler;• Mali duran varlıklar ve menkul kıymetler,• Maddi duran varlıklar,• Özel tükenmeye tabi varlıklar,• Stoklar, ilk madde ve malzeme, ticari mallar,• Verilen avanslar, depozito ve teminatlar,• Reel olmayan finansman maliyetleri,• Birikmiş amortismanlar,• Maddi olmayan duran varlıklar, haklar ve şerefiyeler Pasifte yer alan düzeltmeye tabi parasal olmayan kalemler;• Özsermaye kalemleri,• Borçlar,• Düzeltilmiş kâr/zarar,• Pasifte yer alan fonlar,• Karşılıklar.Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.Yasada yer alan %100 oranını %35'e kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar yükseltmeye, %10 oranını ise %25'e kadar çıkarmaya veya tekrar kanunî seviyesine kadar indirmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.3 Aralık 2021 tarihinde açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerini (Yİ-ÜFE) incelediğimizde ise yukarıdaki şartların her ikisinin de şu an için gerçekleştiğini görmekteyiz.TUİK verilerine göre;2018 Aralık - 2021 Kasım dönemine göre enflasyon %102,97 (858,43/422,94= 2,029)oranında artmıştır.Aralık ayı enflasyon rakamı 3 Ocak 2022 tarihinde açıklanacak. Buna göre, enflasyon düzeltmesi şartlarından ilki (bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den fazla olması) gerçekleşmiş olmaktadır. Aralık ayı enflasyon rakamının ancak negatif olması durumunda bu şart gerçekleşmeyebilir. Son dönem fiyat artışlarına bakıldığında ise bu da pek mümkün görünmüyor. Uygulamanın ikinci şartı (%10 sınırı) için verileri incelediğimizde ise; Fiyat endeksinin bir önceki yılın Aralık ayına göre %51,06 (858,43/568,27= 1,5106) arttığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ikinci şartın da karşılandığını hatta Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıp yasal sınırı %25’e kadar artırsa dahi bu sınırın aşıldığını görüyoruz.Bu durumda, eğer Meclis yasal bir değişikliğe gitmezse ya da önümüzdeki ayın enflasyon rakamı negatif gelmezse 2021 yılı için enflasyon düzelmesinin yapılacağı sonucuna varılmaktadır. Ancak enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması yönünde bir yasal düzenleme, yüksek enflasyon nedeniyle finansal tabloların gerçek durumu yansıtmaktan uzaklaşması, enflasyon nedeniyle artmış kazançların, daha doğrusu sermayenin vergilendirilmesi sonucunu doğuracaktır. Enflasyon muhasebesi duran varlıkları ve stok kalemleri güçlü olan işletmelerle, özkaynağı güçlü olup az yabancı kaynak kullanan işletmelerde olumlu sonuç doğuracaktır. Buna karşılık, öz sermayesinin üzerinde yabancı kaynak kullanan işletmelerle, duran varlıkları az, stokları düşük olan işletmeler, yabancı kaynak kullanan ve gayri faal durumda olup tasfiyeye girmemiş işletmeler için ise enflasyon muhasebesi çok olumlu sonuç doğurmayacaktır.7326 sayılı af yasası uyarınca yeniden değerleme yapan işletmelerin, enflasyon muhasebesi hükümlerine de tabi olması durumunda, yeniden değerleme nedeniyle ödedikleri %2 vergi konusunda neler yapılması gerektiğini de bir sonraki yazımda kaleme alacağım. Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.