Başkülekçi, “Ülkemiz tarihinin belki de en karanlık yaz mevsimlerinden birini yaşıyoruz” dedi.
BU YANGINLAR BİZİ YILDIRMAZ
Bu yangınların “tesadüfi” olduğuna dair inancın, her geçen gün daha da zayıfladığını belirten Başkülekçi, “Zira bu derece geniş çaplı, koordineli ve yaygın yangınların arkasında; karanlık niyetlerin, doğa düşmanı rant odaklarının ve denetimsizliğin izleri olduğu yönünde ciddi şüpheler vardır. Ama herkes şunu çok iyi bilmelidir: Türk milleti bu vatanı ateşin değil, imanla yoğrulmuş iradesiyle korur. Bu yangınlar bizi yıldırmaz, aksine kenetler, birleştirir, diriltir” diye konuştu.
ORMANLAR ALLAH’IN BİZE EMANETİ
Devletin bu yangınlar karşısında sergilediği hazırlıksızlık, yetersizlik ve duyarsızlığın, milletimizi derinden yaraladığını belirten Başkülekçi şunları dile getirdi:”Sormak istiyoruz: Nerede yangın söndürme uçaklarımız? Nerede teknolojik ve etkili hava destekli müdahale sistemlerimiz? Nerede kurumsal koordinasyon, kriz yönetimi ve halkı bilgilendiren şeffaflık? Biz buradan soruyoruz: Bir makam uçağının bedeliyle kaç yangın söndürme uçağı alınabilirdi? O uçaklar bugün kaç canı, kaç ormanı, kaç köyü kurtarabilirdi? Unutmayın; kul hakkı yalnızca insana karşı işlenmez. Doğaya, canlıya, toprağa karşı işlenen her vebal, bir gün sahibini bulur. Bizim inancımızda israf haramdır. Kur’an der ki: “Allah savurganları sevmez. Ormanlarımız, sadece yeşil değil; millî servetimizdir, Allah’ın bize emanetidir.”
