Milli aradan sonra dönüyoruz tekrar liglerimize.. Aslında milli takım için sizlere birkaç söz etmekte yarar var.. Biliyorsunuz, Fatih Terim konusunda sporseverler ikiye ayrılmış durumda. Bana sorarsanız 5’te 4 karşı, diğeri ise Terim yanlısı görünüm sergileniyor..Ben Terim’e uzun yıllardar beri teknik adamlık dışındaki alangirli işlere bulaşması, lümpen tavırları nedeniyle hiçbri zaman sıcak bakmadım.. Bunu bir gün Ata Aksu ile birlikte o dönemin federasyon başkanı Haluk Ulusoy’un yüzüne karşı söyledim.. O yıllarda “Getir Lucesco’yu Türk futboluna büyük iyilik yapmış olursun”dedim, ama Haluk Ulusoy, Terim dedi, başka bir şey demedi..Sonra Türk futbolunun içinde olmasının kazanç sayılmayacağı, ama federasyon başkanlığı yapar noktaya getirilen Yıldırım Demirören ile birlikte ülke futbolunu bitirme yolunda emin adımlarla ilerliyorlar..İşin birde Arda Turan tarafı var tabii.. Arda ile birlikte Fatih Terim’in sildiği diğer isimler..Tabii Arda Barcelona’da oynadığı için en popüler durumda olduğundan, söylemleri ona hava etmişler. O da Barcelona’daki havasına güvenip konuştukça konuşuyor. Konuştukça batıyor.. Haklı tarafları yok mu, hemde çoookkk.. Ama ben ne Terim’in, nede Arda’nın bu yaptıklarıyla Türk futbolunun batışında büyük rol oynadıklarına inanıyorum.. MEDYA SPORUN ÇÖKÜŞÜNE DESTEK OLUYOR İşin ilginç tarafı, bir tane akl-ı selim yok.. Federasyon iki arada bir derede kalmış.. Zaten Fatih Terim’e, dünyadaki tüm teknik direktörlerden daha fazla para ödedikleri yetmiyormuş gibi, birde sessiz kalarak ülke futbolunun batışını elbirliği ile yapan Demirören ve ekibinin günahı onlara yeter.. Bir tanesi çıkıp bu krizi durduracak hamle yapamıyor.. Çünkü herkes yerinden memnun. Koltuk sevdası, gözlerini kör, kulaklarını sağır etmiş adeta..Onun için hep sessiz kalmayı tercih ediyor futbol federasyonu ve başkanıyla yöneticileri, tüm kurulları.. Zaten ana akım medya dediklerimiz, ulusal televizyonlarda Türk futbolunun batması için elinden geleni yapanların, (ki bu yüzde 90’ına tekabül ediyor) kaostan beslendiklerini söylememe gerek yok… Futbol dışında herşeyi konuşan onlar olduğu müddetçe, Türk futbolunun kurtuluşunu beklemek hayal olur.. Yok mu hiç işe yarar sözler eden ve doğruları söyleyen gazeteci- yorumcu-analizci derseniz, "var ama onlar azınlıkta, geriye kalanlar ise dışarda. ekranlar ile gazeteler onlara kapalı"demek durumundayım..Siyesileri deseniz, onlar bu işin içine girdiğinden beri, sadece futbol değil, ülke sporunda hep geriye gidiş yaşanmıştır.. Kulüpleri yönetenlerin tamamen siyasetin içine girmeleri de bundandır zaten..Anlayacağınız Türkiye’de futbol ve spor el birliği ile yokedilmeye doğru götürülmekte, bunları sağlayanlar ise son derece mutlu şekilde hayatlarını sürdürmektedir..Gaziantepspor ve Büyükşehir Belediyespor mu ?Onu da yarına bırakmakta fayda var..