Elazığ da yaşanan depremde ,Türkiye olarak büyük bir dayanışma ve yardımlaşma -birlik ve beraberlik oluşması her zaman görmek istediğimiz güzel bir birliktelik olmuştur. Umarım bu güzel birlik ve beraberlik her konuda dayanışma devam eder. Çünkü, ülke olarak bu güzel birliği ve beraberliği özler hale gelmiştik. Allah bir daha bu acıları ve afatı bizlere göstermesin ,Konu deprem olunca yaşamakta olduğumuz Gaziantep'imizi düşünmeden edemeyiz elbette.AFAD raporlarına göre yakın komşumuz KAHRAMANMARAŞ 1. derece deprem bölgesi olarak biliniyor. 4.derece deprem bölgesi olarak bilinen GAZİANTEP ise, şimdilerde 3.derece deprem bölgesi olarak anılıyor.ELAZIĞ merkezli bir depremin şehrimizde hissedilmesi vatandaşlarımızı paniğe sevk etti. Bazı semtlerde halk sokaklara dökülmüş ve uzun zaman dışarıda kalarak evlerine girmeye korkmuşlardır. Komşu ilimiz Kahramanmaraş'ın özellikle de ilçesi Türkoğlu'nda beklenen 7.5 gibi büyük bir depremin olacağının söylenmesiyle ilimizde nelere yol açabileceğini düşünelim.KARATAŞ-ORDU CADDESİ ÜNİVERSİTE CİVARINI ÇIKIN HERYER GECEKONDUGaziantep Şahinbey ilçemizi öncelikle ele alalım. Şahinbey ilçesi 1989'da ilçe olmuştu .Şahinbey'e bağlı geçmişte köy şimdi yeni yasayla mahalle olan toplamda 181 mahallesi var .Belirli sayıda olan imarlı yerler olarak bilinen Karataş, Üniversite civarı ve ordu caddesini çıkardığımızda geriye kalan tüm mahalleler çarpık yapılaşma ve gece kondu . Tabi çarpık yapılaşma ve gecekondu geçmişten günümüze gelen yanlış bir miras .Geçmiş dönemlerde yapılamayan planlı yapılaşma ne yazık ki günümüzde yeni yeni yapılmaya başlıyor.Allah korusun olası 6.7 şiddetindeki bir depremde yüz binlerce bina ve evlerin yıkılabileceği kaçınılmaz olacaktır.Deprem kapıyı çalmadan, İl Şehircilik ve Çevre Müdürlüğü, Büyükşehir ve Şahinbey Belediyesi bir an önce el ele vererek, hangi mahalle,hangi ev ve hangi okullar depreme daha dayanıklı yada dayanıksız tespit etmelidirler. Bunların sayılarını ortaya çıkararak bir rapor hazırlamalılar.Bu gecekonduların yıkılıp yerlerine depremlere dayanıklı konutların yapılması gerekir.Tabi bu kadar büyük çarpık yapılaşma ve gecekonduya sahip Şahinbey'in bu işi belediye olarak yapması mümkün değil. TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iş birliğiyle daha önce Şahinbey Belediyesinin çıkarmış olduğu ,''RİSK VE AFAD BÖLGESİ'' diye KENTSEL DÖNÜŞÜM yapmayı düşündüğü mahallelerden bir an önce başlanması kaçınılmaz olmuştur .Tabi kentsel dönüşüm yaparken hiç kimseyi yaşadığı mahallesinde etmeden, evlerini aldığı vatandaşlara aynı yerden yaptığı evlerden vererek yaşamlarını sürdürmek koşuluyla . Peki Allah göstermesin deprem oldu diyelim .Vatandaşımız depremle ilgili bilgilendirilmiş midir? Bence hayır. İlimizde acil toplanma alanları tespit edildi mi? Tespit edilen yerler ihtiyaca uygun mu?Örneğin benim mahallem olan Yukarıbayır Mahallesinde, toplanma alanı olarak kendilerince belirlenen ama vatandaşın bilgisi ve haberleri olmayan, mahalleye çok uzak olan Kolejtepe Mahallesinde ''Höşgör Meydanı'' Ulaş Mahallesinde bir alan ve İstiklal Mahallesinde bir alan . Bu toplanma yerlerinin uzak ve yetersiz alanlar olduğunu, buraları tespit edenler acaba bilmiyorlar mı? Deprem doğal bir felakettir. Dünyamız var oldukça depremlerde olacaktır. Devletimizin görevi bununla ilgili tedbirleri hayata geçirmesidir. Bizim millet olarak zaafımız deprem olduktan sonra milli birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye başlıyoruz. Depremzedelere karşı dayanışmanın en güzel örneklerini veriyoruz. Her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Bu duyarlılık elbette takdir edilmeli ve bu dayanışmaya saygı duyulmalıdır. Ama aynı duyarlılığı, dayanışmayı ve fedakarlığı deprem olmadan önce alınması gereken tedbirler konusunda göstermiyoruz. Yani depremlerde can kaybı ve binaların yıkılması kadermiş gibi davranıyoruz. ''Takdiri ilahi'' deyip geçiyoruz .Ve de tedbir alma konusunu hiç açmıyor ve önemsemiyoruz. ÖNERİLERİM 1- Kentsel dönüşüm amacına uygun olarak kimseyi mağdur etmeden bir an önce başlamalı. 2.- Kentsel dönüşüm yapılırken kimseyi yerinden yurdundan etmeden, evleri yıkılan vatandaşa aynı Mahalle de komşularıyla geçmişte olduğu gibi yaşama hakkını verilmeli. 3-Şehir ve Çevre İl Müdürlüğü, Büyükşehir ve Şahinbey Belediyesi kentsel dönüşümü gündeme almadılar. Trafik sıkışıklığını rahatlatmak için yol açmak,kentsel dönüşüm değildir. 4-Depremde tehlike arzeden, fay hattındaki semtler ve evler tespit edilmeli. 5- Toplanma alanları belirlenmeli. Vatandaşla bu alanlar paylaşılmalı. 6- Vatandaş depremle ilgili bilgilendirilmeli.Bu bilgilendirmede mimarlar odası, jeoloji uzmanları ve AFAD birlikte çalışmalı. Muhtarların göstereceği mekanlarda vatandaşlarla bilgilendirme toplantıları yapılmalı. Broşürler bastırılmalı. Her türlü çalışmalarda herkesin görüşüne başvurulmalı