Marius Sumudica ısrarla üçlü savunma ile oynamak istiyor. Günümüz futbolunda oynatmak istediği oyunu oynayan dünya da birçok takım var. Yine bir dönem birçok takım 3-5-2 sistemi ile ama, bugünkü üçlü savunmadan farklı olarak iki stoperinin arkasına sarkık bir libero koyarak oynuyordu. Günümüz futbolunda ise takımlarda savunmanın göbeğinde oynayan üç oyuncu da aynı hat üzerinde (tandem) oynuyor. Bu oyun şeklini 2002 dünya kupası öncesinde ve sonrasında Brezilya başarılı bir şekilde oynadı. Genellikle Lucio, Roque Junior, Edmilson üçlüsü ile oynayan, hem üçlünün ortasındaki oyuncu, hem de sağ ve sol stoperlerin savunmadaki başarıları yanında, hücuma verdikleri katkı ile ön plana çıkmışlardır. Sağ ve sol kenarda oynayan Roberto Carlos ve Cafu gibi iki hücum yönü güçlü oyuncuları da unutmamak gerek.Bunları neden yazdım; Denizlispor maçında Gaziantep FK de savunmada oynayan üç oyuncunun da hücuma katkısını hep birlikte gördük. Kenarlarda Oğuz ve Güray tercihleri, orta göbekte Jefferson ve Diarra ve önlerinde Furkan tercihine tamam. Zaten ön tarafta Kayode ve Twumasi nin alternatifi yok. Fakat Djilobodji, Kana Bıyık ve Tosca üçlüsü ile oynadığınız zaman bu maçta da olduğu gibi her hücuma çıktığınızda rakip sahada daima iki kişi eksik oynarsınız. Çünkü Gaziantep FK Rodellega yı üç oyuncu ile kontrol ediyordu. Böyle olunca da pozisyon üretmekte zorlandı. Dikkat ederseniz ikinci yarıda ne zaman Djilobodji birazcık hücuma katkı verdi, rakibin savunma dengesinde bozulmalar oldu. Gaziantep FK nün sayılmayan gölünde ki Djilobodji nin pozisyonunu dikkatle tekrar izlenirse ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. Sayısal olarak eşit olan iki takımın orta sahasındaki sayısal dengeyi bozacak olan savunmadan hücuma çıkan oyuncudur.Marius Sumudica üçlü savunma ile oynamakta ısrar edecekse Djilobodji nin daha fazla hücuma katkı vermesini istemek ve hazır Tosca için İspanya dan teklifler de varken elden çıkartıp onun yerine hücuma daha fazla katkı verecek bir sağ stoper almak daha doğru olacaktır.Maça gelince oyunun genelinde iki takımın da çok kısa süreler dışında birbirlerine üstünlük sağlayamadığını gördük. İlk yarıda Gaziantep Fk nın defansın hatalı pasında Furkan yakaladığı pozisyon ve sonrasında ceza alanı dışından yaptığı plase dışında akılda klan pozisyonu yoktu. Buna karşın ikinci yarının başında Kayode nin kafa vuruşu ve yine Denizlispor defansının hatalı kaleciye pasını yakalayıp golü atan Kayode nin pozisyonu dışında akılda kalan pozisyonu yoktu. İkinci yarıda golü buluncaya kadarki ve golü yiyinceye kadar olan bölümde Gaziantep FK adına oyun lehineydi. Fakat her zaman Gaziantep FK dan görmeye alıştığımız kontra atak oyununda sayısal olarak rakibinden fazla olmasına rağmen savunmaya yerleşimde hata yapınca birinci golü yedi. Golden sonra iyi oynayan rakibini sürekli zorlayan Twumasi nin daha önceki maçlarda aldığı sürelerde takımı adına olumlu işler yapmaktan uzak Pawlowski değişikliğine şaşırmadım desem yalan olur. Sonrasını maça gelenler hep beraber gördük. Etkisiz silik bir oyun ve yine kontra ataktan yenilen ikinci gol ve maçın bitimiyle yaşanan hayal kırıklığı.Maç sonu yine Marius Sumudica nın taraftar ile tartışmaya girmesi ve devre arasında sarı kart görmesi de maçın akılda kalan yanlarıydı.