Koronavirüs salgını etkisini sürdürüyor. Salgın nedeniyle eğitime 4 Ocak 2021 tarihine kadar ertelenirken, ülke genelinde uzaktan eğitim sürüyor. Sosyo -ekonomik koşullar, internet alt yapısı, teknolojik cihazlara erişimde yaşanan sıkıntılar da devam ediyor. Eğitimde yaşanan sorunları anlatan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, salgın sürecinde eşitsizliklerin daha da arttığını söyledi.

EKONOMİK DARBOĞAZ

Parlakçı, “MEB, covid-19 pandemisi sürecinde planlamalarını yapıp önceliklerini belirlerken, eğitim bütçesini hazırlarken ve bunları kamuoyuyla paylaşırken, öğrencilerimizin hepsinin eşit koşullarda eğitim gördüğü varsayımı ile hareket etmekten ya da böyle bir algı yaratma çabasından vazgeçmelidir. Öğrencilerimizin evdeki ve okuldaki koşullarının eşit olmadığı en çok pandemi günlerinde ortaya çıkmıştır. Ayrıca Türkiye’de yaşanan işsizlik okyanusunda eğitimin sonuçlarının da eşit olmayacağı bilinmektedir. Bu durumun pandemi sürecinde içine girilen ekonomik çıkmazla iyice derinleştiği öncelikle kabul edilmek zorundadır.”

“KAOSUN ÜZERİ ÖRTÜLEMEZ

“Milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime yeterince erişemediği bir ortamda “150 bin tablet dağıttık. Ocak ayına kadar da 300 bin/500 bin tablet dağıtacağız.” açıklamalarıyla eğitimde yaşanan kaosun üstü örtülemez. Dağıtımda dahi kayırmacılıkların olduğu, kimi illerde tablet dağıtımı için öğretmenlerden katkı isteyen “idarecilerden gelen cep mesajları” haberleri durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Pandemi sürecinde ortaya koyduğumuz ek bütçe ve ek atama taleplerimizin dikkate alınmadığı bir zamanda ortaya çıkan bu uygulamalar ortak geleceğimiz açısından kaygı vericidir.”

ÇAĞRILARA KULAK TIKANIYOR
Dünyanın birçok ülkesinde, merkezi standart sınavların azaltıldığı birçok eğitim modelinin var olduğunu anımsayarak, salgın koşullarında eğitim üzerine daha çok düşünülmeli ve öğrencilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini daha fazla açığa çıkaracak olan “sınavsız eğitim modelleri” için harekete geçilmelidir. Öğrencilerin içsel güdülenmelerine ve somut üretimlerine daha çok özen gösteren, daha dayanışmacı, geliştirici, aynılaştırmayan, öğrencilerin güç ve yetilerinin açığa çıkması için eşit ve denk eğitim koşulları sağlayan, tüm öğrenciler için sonuçlarda eşitlik fikrini işleyen eğitim stratejileri üzerinde durmak zorundayız. MEB, tüm eğitim bileşenlerinin ve bu alanda örgütlü tüm demokratik kitle örgütlerinin düşüncelerini ve önerilerini dikkate alarak söz, karar ve irade yetkilerini okul, ilçe il milli eğitim düzeyleriyle paylaşarak ortak akıl ve duygu üretimi çağrılarına kulak tıkamamalıdır"