* 32 bin öğretmenle Gaziantep eğitimini zirveye taşıyacağımızı düşünüyorum*Eğitimde şiddeti asla kabul etmiyoruz, zaten sistem bunları sistemin dışına atıyorİl Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe, Gaziantep’in eğitimini farklı bir noktaya getireceğini belirterek iddialı konuştu. Tepe, “Hedefimizi koyup, Gaziantep’e yakışmayan eğitimde başarısız şehir imajını ortadan kısa sürede kaldırmayı düşünüyoruz. Önümüzdeki sınava 3 ay var. Bu 3 ay içerisinde tabiki şu noktadan aldım, hedef zirve demiyorum ama büyük bir mesafe katedeceğiz. Gelecek yıl öyle zannediyorumki, herkesin takdir edeceği bir sıralamada biz Gaziantep’in ismini göreceğiz” dedi.KARA BİR GÜNDÜMilli Eğitim Müdürü Yasin Tepe ile başarı sıralamasında hakettiğimiz noktada olmadığımız kentimizin eğitimini konuştuk. Cengiz Mete’nin Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü atanmasının ardından göreve gelen Yasin Tepe Gaziantep’i eğitimde üst sıralara getirmekte kararlı. Tepe, “Türkiye genelinde 7-8 yıl önce üniversite başarı sıralamasında kötü bir yerdeydik, kara bir gündü. Şimdi bu tersine dönmeye başladı. Önceki müdürümüz, şu an genel müdürümüz olan Cengiz Mete, moral ve motivasyon açısından çalışanlarını güzel sevk ve idare etti. Bizde inşallah eğitimimizi, üzerine birşeyler katarak çok farklı bir noktaya getireceğiz” diye konuştu.2300 ÖĞRETMEN DAHA GELECEKEğitim kalkınması için personel ve fiziki ortamın çok önemli olduğunu söyleyen Tepe, personel ve fiziki ortam ile ilgili son dönemde inanılmaz hamleler yapıldığını anlattı.Tepe, ”Şu an inşaatı devam eden 162 tane eğitim binası var. Öğretmen sayımız son 5 yılda 10 bin arttı, 29 bin 500 öğretmenimiz var, 2300 daha gelecek. Bunlar sözleşmeli öğretmen olduğu için 4 yıl boyunca şehrimizde kalacaklar, bunların ataması olmayacak. Dolayısıyla eğitim için olmazsa olmaz iki tane biz önemli problemi ortadan kaldırmış oluyoruz” dedi.GAZİANTEP GÖÇÜ ÇOK GÜZEL YÖNETTİEğitimde dezavantajımız olarak algılanan göç konusunu fırsata çeviren bir şehir olduğumuzun altına çizen Tepe şunları dile getirdi:”Gaziantep göçü çok güzel yönetti. Türkiye’ye zaten model oldu. Bakanlığımız her yerde Gaziantep’in çözümünü örnek gösteriyor. Burada çalıştaylar yapıldı, önümüzdeki günlerde yine planlanıyor. Bu anlamda biz bunu da fırsata dönüştürdük. 78 bin tane misafir evladımız var. Kendi eğitim sistemimiz içerisinde Türkçe başta olmak üzere bütün derslerde kendi çocuklarımız ne alıyorsa onlara da onları veriyoruz. Buda önemli bir fırsat. Batılı ülkeler kendi dillerini öğretmek için başka ülkelere gidip oralarda çeşitli faaliyetler yürütürken bizler tarihin doğal akışı içerisinde keşke olmasa ama oluyor, oldu, bu çocuklar buraya geldi, bizlerde bunu inşallah bir fırsata dönüştürerek yarının daha güçlü Türkiyesini bu vesiyle kurmuş olacağız.”32 BİN ÖĞRETMENLE EĞİTİMİ ZİRVEYE TAŞIRIZEğitimdeki hedeflere de değinen Tepe şöyle konuştu:”Bizlerin 2023 hedefi var, Bakanlığımızın, Yeni bakanımızın ortaya koyduğu hedeflerimiz var. Eğitimci bir bakanımız var. Milli eğitimin başına eğitimci bir bakanın gelmesi eğitim camiası ve 82 milyonun hep arzusuydu. Bu oldu, Sayın Bakanımız 1.5 yıldır görev başında, bizlerin üzerinde, yöneticilerin üzerinde, eğitimcilerin üzerinde inanılmaz bir heyecan yarattı. 2023 vizyonu ile beraber kamil bir öğrenci profili çizeceğiz. Tasarım beceri atölyeleriyle özellikle çocukların sadece akademi anlamda değil, kendi kendine her alanda yeten bir öğrenci olmasını istiyoruz, onun için çalışıyoruz. Öğretmenlerimizi bu noktada eğitimlere tabi tutuyoruz. Şehrimizde 29 bin 500 öğretmen var, 2 bin 300 daha gelse 32 bine yakın ediyor. 32 bin öğretmenle biz Gaziantep eğitimini inanılmaz zirveye taşıyacağımızı düşünüyorum. Yeterki öğretmenlerimizi harekete geçirelim, onları motive edelim, okullarında ziyaret edelim, morallerini yüksek tutalım. Onlar zaten eğitim fakültelerinden çıktılar, donanımlılar. “ÖĞRETMENLERİMİZDE MERHAMET DUYGUSU VAR‘Gaziantep’e yakışmayan eğitimde başarısız şehir imajını ortadan kısa sürede kaldırmayı düşünüyoruz’ diyen Tepe,”Biz merhametli, vicdanlı bir toplumuzki, en son Suriye örneğinde görüyoruz. Savaş mağdurları doğuya gitmiyor, batıya gitmiyor, güneye gitmiyor kendi milletleri olmasına rağmen merhamet denizi Gaziantep’e ve Anadoluya geliyor. Öğretmenlerimizde merhamet duygusu da var, sabırda var. Hedefimizi koyup, Gaziantep’e yakışmayan eğitimde başarısız şehir imajını ortadan kısa sürede kaldırmayı düşünüyoruz. Önümüzdeki sınava 3 ay var. Bu 3 ay içerisinde tabiki şu noktadan aldım, hedef zirve demiyorum ama büyük bir mesafe katedeceğiz. Gelecek yıl öyle zannediyorumki, herkesin takdir edeceği bir sıralamada biz Gaziantep’in ismini göreceğiz” dedi.HERKES EĞİTİMİN YANINDAGaziantep’te eğitime önemli destekler verildiğini belirten Tepe, bu desteklerle birlikte kentimizin eğitimde farklı bir noktaya geleceğini söyledi. Tepe, ”Gaziantep’te herkes eğitimin yanında. Sayın Valimizi takip ediyorsunuz, birebir herşeyiyle ilgileniyor. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin herşeyiyle okulların içinde. Elinden gelenin çok çok fazlasını yapıyor. Belediyenin belki eğitim için ayırdığı bir bütçe var, onun çok çok daha fazlasını eğitime ayırıyor. Kadrolarına baktığınızda da eğitime verdiği önemi görebilirsiniz. İlçe belediyelerimizin desteklerini de gözardı edemeyiz. Şehitkamil belediyemiz hem spor, hem de kültürel anlamda eğitimi destekliyor. Şahinbey Belediyesi 4 yılda 250 Milyon TL eğitime destek verdi. Bu inanılmaz bir rakam. Okullarımızda destekleme kurslarımız var. Bütün bölgelerde açtık. Valimiz liderliğinde 8. sınıf tüm çocuklarımıza ücretsiz soru bankası dağıtmayı planlıyoruz. Belediye başkanlarımız eğitime önem verdikleri için büyük destekler verdikleri için buna olumlu yaklaşıyorlar. Bütün bu desteklerle beraber emin olun Gaziantep olarak eğitimde çok farklı bir noktaya geleceğiz ve bu çok da uzun sürmeyecek ,inşallah hep beraber onun tadını çıkaracağız”dedi.EĞİTİMDE ŞİDDET OLMAZZaman zaman öğrencilerine şiddet uygulayan öğretmenlerin gündeme geldiğini hatırlatmamız üzerine Yasin Tepe şunları söyledi:”Öğretmen sabır demek, öğretmen merhamet demek, öğretmen insaf, vicdan demektir. Dolayısıyla şiddeti asla kabul etmiyoruz. Bunlar kabul edilemez şeyler. 29 bin 500 öğretmenden bir iki tane çıkabiliyor. Tabiki sistem bunları sistemin dışına atacaktır, çünkü bu eğitim sistemi içerisinde asla kabul edilemez bir şey. Eğitimde asla şiddet olmaz. Şiddet bu çağda uygun bir metot asla değildir. Eğitimde kesinlikle şiddet olmayacak. Eğitimde cezayı bırakın artık ödül bile eğitim sistemi içerisinde tartışılır bir kavram haline geldi. Bazı uzmanlar ödülün bile bazan ceza etkisi yaratabileceğini söylüyor.”İYİ BİR ÖĞRETMEN BÖYLE OLURİyi bir öğretmen profilinin nasıl olacağıyla ilgili görüşlerini söyleyen Tepe, “Aslında eğitimde şu var. Öğretmen çocuğu sınıfta gözlemler. Çocuğun kimisi sıralar arasında dolaşır, kimisi gider arkadaşına dirsek atar, kimisi gider başka bir şeyle uğraşır, kimisi bir resim çizer, kimisi kendi kendine dalar gider. Şimdi her çocuğun bu hareketlerin içerisinde olmasının bir sebebi var. Güçlü öğretmen, iyi öğretmen çocukların bu davranışları niye yaptığını keşfeder ve o keşfettiği yetenekleri, ilgilerini geliştirmeye çalışır. Biz aslında öğretmenlerimize bunu söylüyoruz. O hayale dalan öğrencinin hayallerini öğrenmeye çalışan bir öğretmen iyi öğretmendir. Çocuk eğer gidip arkadaşıyla didişiyorsa, tartışıyorsa orada bir problem vardır. Bizler bir kalıba girdik ama çocuklarda kalıp yok. Çocuklar sınırsız düşünüyor, çok yaratıcılar, bazan birşey söylüyor öğretmen eğer onu yakalarsa belkide dünyayı kurtaracak bir şey söylemiş oluyor. Öğretmenin yaratıcılığını besleyen en büyük şey çocuğun hareketlerini anlamaya çalışması” diye konuştu.ÇOK FAYDALI BİR PROJEKitap okumayı teşvik için çeşitli kampanyanlar düzenlendiğini, bunların eğitime önemli katkısının olacağını ifade eden Tepe, Gaziantep okuyor kampanyasının bu anlamda çok önemli bir proje olduğunu kaydedtti. Tepe, “Çocuğun sürekli elinde cep telefonu var. Çocuk yarım saatte olsa cep telefonunu bıraksın, kitap okusun. Öğretmenlerimiz öğrencilerin evlerine ziyarete gidiyor, haneyi görüyor. Hasbel kadar bu vesileyle öğretmen eve gidip kitap okuma fırsatı bulduysa orada gözlemde yapıyor, sohbet ediyor, derdini anlatıyor. Öğretmen, çocuğun olumsuz bir davranışı varsa bunun sebebini anlıyor. Çok faydalı bir proje. Bir yerden başlamak lazım” dedi.PLANLAMA YAPTIKGaziantep’te okullar arasında sınıf mevcutlarıyla ilgili dengesizlik olduğu yönündeki sorumuz üzerine Tepe şunları dile getirdi:”Bunun planlamasını yaptık, Bakanlığa gönderdik. Talepler nisbetinde biz belli oranlar koyduk. Hiç bir çocuğumuzun açıkta kalmayacağı ve taleplere uygun okullara yerleşmesiyle ilgili planlamamızı yaptık gönderdik. Bizim meslek liselerini çok teşvik etmemiz lazım. Sayın bakanımızın sürekli üzerinde durduğu bir şey var, herkes beyaz yakalı olmak istiyor. Beyaz yaka denince sanki masa başına geçiyorsunuz, direk liseyi veya üniversiteyi bitirince inanılmaz maaşlar var, artık ömür boyu rahatsınız, takım elbise, grand tuvalet. Halbuki mesele hiçte öyle değil.”MESLEK LİSELERİNDE İŞ GARANTİLİ BÖLÜMEğitim fakültelerinden mezun öğretmen adayı sayısının 400 bini aştığını, ihtiyacın ise bu kadar olmadığını söyleyen Tepe, ”Biz çocuklarımıza gençlerimize bunu anlatmaya çalışıyoruz. Diyoruzki, doğru tercih yapın. Çok farklı alanlarda meslek okulları açtık. Örneğin bir halı sektörü var. İhracatta İstanbul’dan sonra ikinci sırada. Ama bir halı bölümü yoktu. Hem Şahinbey hem Şehitkamil’de meslek liselerinde halı bölümü olacak. Öğrenci bir gün bizde eğitim görecek 4 günde fabrikaya gidecek, orada ustaların tezgahında yetişecek. Meslek liselerinde halıcılığa gelen tasarımcı olacak. Oradan mezun çocuklar direk fabrikada işe girecek. İş garantili. İş garantili hiç bir üniversite yok şuanda” dedi.MESLEK LİSELERİNİN ÖNEMİNİ ANLATACAĞIZ‘Saygın bir yere gelmek için illa fen lisesinde, anadolu lisesinde okumak gerekmiyor’ diyen Tepe şu ifadelerde bulundu:”500 tam puan alan bir çocuğun sanki direk gideceği okul fen lisesi gibi düşünüyor. Bu çok yanlış bir algı. Yani o çocuk ne istiyor, o çocuğun neye yeteneği var, neye merakı var, çünkü siz 500 tam puanlı çocuğu fene gönderdiğiniz zaman büyük ihtimal mühendis veya doktor olacak ama çocuk mühendislik ve doktorluğu sevmiyorsa kendisine gelen hastalara nasıl davranacağını siz tahmin edin. Ancak işini severse daha doktorun kapısından içeri girer girmez iyileşmeye başlar hasta. İlgiler, merak, odak, yetenek bunların hepsini tercihlerde dikkate almak lazım. Meslek liselerinden çıkan öğrencilerin meslek lisesi olmayan liselere göre ülkeye katkıları hesaplanmış yüzde 75-80 aralığında meslek liselerinin ülkemize gelir getirdiği tesbit edilmiş. Meslek liselerinin önemini anlatacağız.” Meral KINACILAR, Leyla ÖZEKŞİ POLAT