"Sınav sonuçlarına dair yayınlanan istatistikler, eğitimdeki ağır tahribatı gözler önüne serdi YKS sonuçları eğitimdeki ağır tahribatın kanıtı oldu" dedi.ÖĞRENCİLERE İSTENEN YETERLİLİK KAZANDIRILAMADIAdayların YKS’"deki başarı düzeylerine bakıldığında en çarpıcı verinin, bu yıl ilk defa uygulanan “Temel Yeterlilik Testi” sonuçlarında görüldüğünü belirten Ali Ersönmez, "Şöyle ki, 500 puan üzerinden değerlendirilen bir testte 250 ve üzerinde puan alan adayların, toplam adaylara oranı yüzde 19,80, 400 ve üzerinde puan alan adayların oranı ise yüzde 1,37’'dir. Bu tablo, eğitim sisteminde öğrencilere kazandırılmak istenen yeterliliklerin kazandırılamadığının, yani eğitim politikalarındaki başarısızlığın ifadesidir. Daha açık ifade etmek gerekirse, eğitim sistemi ile hedeflenen en temel yeterlilikler dahi öğrencilerin çok küçük bir kısmına kazandırılabilmiştir" diye konuştu.EĞİTİM SİSTEMİ İFLAS ETTİAdayların sorulara verdikleri yanıtlar değerlendirildiğinde ise eğitim sisteminin çöktüğünün daha net görülebildiğini dile getiren Ersönmez şunları söyledi:"Türkçe testinde soruların en az yarısını doğru yanıtlayabilen adayların oranı yüzde 45'’tir. Soruların en az yarısını doğru yanıtlayabilen adayların fen bilimleri testindeki oranı yüzde 11; sosyal bilimler testinde yüzde 24; temel matematik testinde ise yüzde 11’dir. Kısaca eğitim sistemimiz, öğrencilerine sadece temel yeterlilik düzeyinde değil, Türkçe, fen bilimleri, matematik ve sosyal bilimler alanında da kazandırmayı hedeflediği noktadan çok uzaktır. Öyle ki sınava giren adayların toplamda matematikte 40 sorudan 3,9; fizikte 14 sorudan 0,4; kimyada 13 sorudan 1,1; biyolojide 13 sorudan 1,6 soruya ortalama doğru yanıt verdiği düşünülecek olursa, eğitim sisteminin iflas ettiğini söylemek işten bile değildir!"BAŞARI ORANINI KORUDUVerilere bakıldığında fen ve Anadolu liselerinin hala sayısal ve eşit ağırlık alanındaki başarı düzeyini koruduğunun da görüldüğünü söyleyen Ersönmez şöyle konuştu:"Özellikle özel fen ve temel liselerin ortalama başarı puanları da diğer özel liselere kıyasla yüksek görünmektedir. Fakat burada sorulması gereken önemli bir soru vardır. Özel liselerin dershane mantığıyla hareket ederek, kendilerini “sınava hazırlık” propagandasıyla pazarladığı herkes tarafından bilinmektedir. Acaba lise son sınıftayken kaç öğrenci devlet okullarını bırakıp, özel liselere geçiş yapmıştır? Devlet okullarında yetişen bu öğrenciler, kimi özel liselerin başarı grafiğini nasıl etkilemiştir? Bu sorulara gerçekçi yanıt verilmemesi durumunda, mevcut istatistiklere bakarak yorum yapmak sadece eğitimdeki ticarileştirme politikalarına meşruluk kazandırma işlevi görecektir."KAYGILIYIZGeçmiş yıllarda yayınlanan istatistiklerde, Türkiye'’de coğrafi bölgeler arasındaki ekonomik, kültürel, toplumsal eşitsizliğin sınavların “başarı” dağılımlarına da yansıdığının görüldüğünü hatırlatan Ersönmez, "Bu yıl yayınlanan istatistiklerde ise bölgesel dağılımın yer almaması eğitimdeki eşitsizliğin görülmesini engellemektedir. Yayınlanan veriler, adayların ve öğrencilerin değil, eğitim politikalarının başarısızlığını göstermektedir. Bu tablo, öğrencinin ilgi, yetenek ve yaratıcılığını geliştirmek yerine, MEB'in eğitim de bildiğinde ısrar etmesinin sonucudur! Kaygımız, bu karanlık tablonun daha da derinleşeceğidir. Ve her öğrencinin gelişiminin sağlanacağı, insan yetiştirmeyi hedefleyen, veli ve öğrencinin talebini merkez edinen eğitim sistemine acil ihtiyaç duyulmaktadır" şeklinde konuştu.Meral KINACILAR