Parlakçı, “Salgında yeni bir aşamaya gelindiği, ancak siyasi iktidar ve ilgili kamu kurumlarının salgınla mücadelede halen geçerli ve etkili önlemler almaktan imtina ediyor olması da kaygılarımızı artırmaktadır” dedi.GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALIAçıklanmayan vaka sayılarının tahmin edilen oranlarının yüksekliğinin önümüzdeki birkaç ayın bizler açısından oldukça zor olacağına işaret ettiğini belirten Parlakçı şunları söyledi: ”Okullarda yüz yüze eğitimin genişlemeye devam ettiği bir süreçte, dönemin hassasiyetine uygun önlem alınmamasını da sıklıkla eleştiriyoruz. Bu konuda sorumluluğu olan tüm kamu kurumlarının ve başta siyasi iktidarın hızla gerekli önlemleri alması artık kaçınılmaz hale gelmiştir. MEB, 5. ve 9. Sınıfların da 2 Kasım 2020 tarihinde seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitime başlamasına dair bir karar aldı. Daha önce yüz yüze eğitime başlayan sınıflarda vaka sayısı ve okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının salgına etkilerine dair bilimsel bir çalışmanın olmaması ve kamuoyuna dönük bilgilendirme yapılmaması bu konuda değerlendirme yapmayı güçleştirmektedir.” YOL HARİTASI BİRLİKTE BELİRLENMELİVaka görülen sınıfları karantinaya alarak ve kimi zaman okulları kapatarak eğitim hizmetinin sağlıklı verilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Parlakçı, “Öğrencilerin kendi sınıf seviyelerine ait tüm kazanımlardan sorumlu olacağı düşünüldüğünde parçalı okul kapatma veya sınıf karantinasının farklı eşitsizlikler oluşturması güçlü bir olasılıktır. Ayrıca bu yöntemin salgınla mücadelede etkili olup olmadığı da tartışmalıdır. MEB, bu konuda hızlıca sorundan etkilenen tüm kesimlerin temsilcileri ve bilim insanlarıyla bir araya gelmeli ve alınacak önlemlerle bundan sonra izlenecek yol haritasını birlikte belirlemelidir” diye konuştu. MERAL KINACILAR