Türkiye son derece önemli bir virajda, toplum tarihe not düşülecek günleri ve olayları yaşıyor. Zihniyetin hiç değişmediği ise ortada. Önce istihbari bilgiler toplanıyor, buzdolabında beklemeye alınan bu veriler, siyasal manada uygun zaman geldiğinde medya vasıtasıyla topluma servis ediliyor. Dört bakan, üç bakan çocuğu, iş adamları, bir kamu bankasının genel müdürü ve bir belediye Başkanı. Rüşvet, imar yolsuzluğu, para ve altın transferi. Vatandaş hipnoz edilip uyutulurken, memleket gitti gider com'da yani. 7 kişinin de arandığı bu çark şu anda polis ve savcılık aşamasında. Hukuksal zemin gereğini yapacak. Fazla söze hacet yok. Hadi bu işe tevessül edenler suçlu diyelim, peki elindeki bu belgeleri bekletenler çok mu masum ? Yani bu güçler savaşında hiçbir taraf bir diğerinden daha masum değil. Ne AKP'nin karşısındayız, ne de cemaatin tarafındayız. Buradan çıkan sonuç şu; Demek ki parti ile cemaatin çıkarları örtüşmeye devam etseydi, kendi içinde bir hesaplaşma ve güç savaşı olmasaydı bu skandallar ortaya çıkmayacaktı . Seçimlere 5 kala MHP`li vekillere ve CHP genel Başkanı Deniz Baykal'a ait belden aşağı kasetleri büyük bir iştahla patlatanların bugün düştüğü hal, "şaşır Allah, düşür Allah" durumu değil de ne? Kaldı ki, "özel hayatın mahremiyeti ve kişilik haklarına belden aşağı yapılan o dönemin mütecaviz saldırıları, bizzat Başbakan ve şurekası tarafından uzun bir süre siyasete malzeme yapılmıştı. Oysa ki AKP`lilere ait pornografik kasetler 'Sözcü ve Aydınlık' gazetelerine gönderildiğinde onlar ne yaptılar? Söz konusu kasetlerden nemalanmak ve rant devşirmek yerine, siyasal hasımları da olsa bu gayri ahlaki kasetleri Türkiye kamuoyu ile paylaşmadılar, kırıp attılar. İşte ulusalcıların, Kemalistlerin, Solcuların, Laiklerin ahlak anlayışı.. İşte dinden beslenenlerin, Allah'ı ve Kitab-ı mukaddesi kendileri için zırh haline getirenlerin ahlak anlayışı.. Uyan artık sevgili yurdum,sevgili halkım uyan!..