İlköğretim öğrencilerine(Antep Savunması Öyküleri) Antep nasıl gazi oldu ?Büyük Araptar’lı İsmet Çavuş yaşlıydı, dizlerinde romatizma vardı. Zorlukla yürürdü,kaç savaşa katılmış nice ölümlerden dönmüştü ama daha ölmemişti işte.” Bu günleri görmek de varmış kaderde!”,dedi kendi kendine,yıkkın.”Siz gide koyun…” dedi köylülerine… Kendisi vardı Boyno Obasına, buldu Memik Ağayı. Memik Ağa haber uçurdu Güce köyünde Ahmet ve Mehmet Kâhyalara:“Tez yetişesiniz adamlarınız, silâhlarınız ve cesaretinizle... Toplayasınız çevre köylerden eli silâh tutan erkekleri de... Buluşalım şafakta, Çatal Mazı Boğazında...”Kimi tahrasını *aldı, kimi tüfeğini, tabancasını, kimi babadan kalma kılıcı, palayı, kimi kaptı tırpanı, kimi kaptı bir nacak*… Tez kopup geldiler Boğaza. *İlenç : Beddua,kötü dilek.*Tahra : Bir cins büyükçe eğri budama bıçağı./Nacak : Kısa saplı,küçük odun baltası. Şimdi sessiz olalım! İşte göründü düşman. Sis de bastı Boğazı. Ses etmeyin yiğitler! Ben “hücûm!” deyince saldırın aslanlar, kurtlar gibi göreyim sizi!Düşman akşamki rezaletlerinin gevşekliği ve şımarıklığı ve vurdumduymazlığı içinde salına salına sabah mahmurluğuyla Boğaza girince...Haksızlığa uğramış haklıların gücü ve hırsıyla saldırdı yiğitler...Komadı akşamın keyfini, rezaletini yanlarına...Memik Ağa, Ahmet Ağa, Mehmet Ağa ve yüreği yanık tüm yaşlı, genç tümü bağırıyordu: “Vurun Antepliler kavga günüdür!Vurun Antepliler gün bu gündür! Vurun Türk uşağı namus günüdür!””Vurun Antepliler namus günüdür !Düşman bu ani ve şiddetli baskın karşısında silâhlarına sarılacak zamanı bile bulamadı.Subaylarının sesleri duyuluyordu:“Couchez-vous!” “Gardez-vous!” (Yere yatın,kendinizi kollayın!)Kurşun sesleri Allah Allah seslerine karıştığında Fransızların da sesi kesildi. 400 kişilik Fransız ve Ermeni gücünden elli kadarı öldü,bir o kadarı yaralandı. Düşmanın tüm mühimmat*,silâh, erzak, nesi var, nesi yoksa büyük ölçüde ele geçirildi…Fransız keferesinden tabanı yağlayıp kaçanlar ancak kurtuldu.Yürekleri biraz olsun ferahladı Büyük Araptarlı köylülerin ve bu utkuyu duyanların!”Yavuz okuduğu kitabı kapatarak bir an gözlerini dinlendirmek istedi. Kitabın üzerinde KUŞATMA İHANET AÇLIK yazıyordu.Yavuz’un doğup büyüdüğü kentin ünlü savunmasını anlatıyordu Şimdi de.merak ediyordu, şu Kara Gün neydi ki ?Kitaba yeniden döndü.