İlköğretim öğrencilerine(Antep Savunması Öyküleri)Antep nasıl gazi oldu ?SAVAŞMAK GEREKHeyet-i Merkeziye açıktan açığa ‘biz savaş istiyoruz’ diyemiyor ve aslında istemiyordu da. Onların istediği Fransızların çekip gitmesi, gitmediği takdirde… Eh günah bizden gitti deyip vuruşmak… Ama her şey açık söylenmedi. Onun için ilgililer bir yandan bildirilerle halkı sükûnete* davet ediyor,öte yandan da özellikle Ermeni Mahalleleri karşısında bulunan mevkilerin iyi tahkim* edilmesini, öteki semtlerden de buralara adamlar getirilmesini öneriyor.Saint Mari’nin bombardıman gözdağı karşısında, Kolejin güneyindeki tepeler boşaltıldı. Ancak, aynı zamanda Latin Kilisesine ve Amerikan Kolejine ciddi saldırılarda bulunuldu. Amerikan Hastanesi Müdürü Dr. Sipirt’ın isteği üzerine bir Fransız Müfrezesi, hastaneyi korumak için geldi. Ayrıca bir müfreze de, o zamana kadar içinde sadece bir tek görevlinin bulunduğu Latin Kilisesine göndermeye karar verdiler. Fransızlar neyi, niçin koruyacaklarını çok iyi biliyorlardı doğrusu. Şimdi durup dururken kiliseye bir muhafız müfrezesi gönderiliyordu. İşin içinde iş vardı…”Çünkü kiliseleri bir silâh deposuydu.Antep’te,kent içinde savaş böylece başlamıştı.BU ARADA ANADOLU’DA16 Şubat 1920 Fransız Birlikleri.Maraş’tan çekilmekte.Bu Fransızlara 2.000 civarında ölü ve yarayla mal oluyor 22 Şubatta 5 vapur dolusu Yunan askeri daha geldi ve Yunan askerinin sayısı Ege’de yüz bini geçtiVE AYINTAP’TA18 Mart. Akçakoyunlu’dan büyük bir Fransız gücü Kilise doğru geliyor.Şahin bey bu yolu tutmakla görevlendirilmiştir.“Fransızların da yiyeceğe,içeceğe,cephaneye gereksinimi vardı doğal olarak.Bunu temin etmek için karargâhtan bir güç Antep dışına çıkıyor ve dışarılardan hem kendilerine,hem hayvanlarına yiyecek,içecek,teçhizat*,cephane vb. getiriyorlardı.Bunu yapabilmek için iki yoldan biri de Kilis yoluydu. Antepliler bu yolu tutabilirlerse,yani düşmanı bu yoldan geçirmezlerse,düşman da yiyeceksiz,cephanesiz kalır ve kenti terk etmek zorunda kalırdı.Bu yolu tutmak,düşmanı buradan geçirmemek için yiğit bir komutana gereksinim vardı.Bu yolun komutanlığına asıl adı Mehmet Sait olan fakat takma adı Şahin konulan bir komutan atandıŞahin Bey diyorlardı adına.Şahin Bey etkili konuşması,askeri iyi yönetmesi ve kahraman tavırlarıyla herkesler tarafından sevilmiş v çevresine bir hayli çete toplamıştı.Ama ne yazık ki bu çetelerin çoğu askerliğini yapmamış gençlerden ve deneyimsiz köylülerden oluşuyordu.Şimdi sözü Şahin Bey’e bırakalım . ŞAHAN OLUP UÇTUM GÖKYÜZÜNE “Bizde doğru dürüst bir silâh bile yoktu ağalar,beyler! Her birimizin elinde başka başka tüfekler. Rus, İngiliz, Osmanlı, Alman! Herkesin bir iki avuç mermisi ya var, ya yok!Düşman kavi*Direngen.Sürü sepet*. Düşman, öncüleriyle, top ve makineli destekleriyle Acar Kasteli’ne kadar uzanan tüm mevzilerimize saldırıya geçti. Bizimkilerde ne top, ne makineli. Tam deyimiyle sadece, eski püskü çakar almazlar* *Sükûnet : Sakinlik,heyecanlanmama.Dinginlik.*Tahkim :Güçlendirme,sağlamlaştırma.*Teçhizat : Araç,gereç,malzeme.*! Kavi : Sağlam.*Sürü sepet : Çok.Sürüyle.* Çakar almaz : Eski silâh