İlköğretim öğrencilerine

(Antep Savunması Öyküleri) Antep nasıl gazi oldu ?

SAVAŞMAK GEREK

Karayılan kahramanca atılıyor öne:

”Vurun aslanlarım,ateşe devam,korkmayın yiğitlerim!”

Orta boylu, bıyıklı, kara yağız Karayılan. Bu saldırıya çıkarken gümüş saplı kamçısını Karagöz Camii İmamı’na teslim etmiş ve : ”Dönmezsem obamda ,ana kucağında, bebe bıraktığım oğluma verirsiniz,babandan sana bir teberik!” diye tembihlemişti.

Sanki içine doğmuştu…

Şimdi aklında düşmanı tepelemekten başka bir şey yok!

“Vurun yiğitlerin,Vurun Antepliler!Gün bu gündür aslanlarım!!”

Yüreklendiriyor,siperden sipere,taştan kayaya atlıyor,zıplıyor,ver diyor kurşunu düşmana…

O ne ?

İşte bir Fransız kurşunu geliyor kör mü kör.

Onca boşluğun içinde Karayılan’ı buluyor…

Karayılan vuruldu. Gözlerinin önünden oğlu,bebesi geçiyor…Ve içinden bir umut: O da büyüyecek.O da savaşacak düşmanla yurdu temizleyinceye dek!Yurdu,vatanı,milleti,bayrağı için..

FRANSIZLAR TELÂŞTA

Kent içinde nöbet tutan bir Fransız onbaşısı soluk soluğa karargâha geldi: “Komutanım, Türk Mahallelerinde Gözleri erinç* içinde kapanıyor!

Erinç : Huzur,mutluluk.

iki erimizi öldürdüler. Ayrıca iaşe* subayımız Mülazim Grelom ve emrindeki yirmi kişilik müfreze tutsak alınıp Hükûmet Konağına götürüldü. Ayrıca, adını bilmediğim bir Fransız onbaşı da tutuklanarak aynı yere götürülmüş. Bir de efendim,hani şu daha önce tutuklanan Osmanlı Bankası Müdürü Lofo var ya, onu salıvermişler ama evinde göz hapsindeymiş. Maruzatım* bu kadar.”

Fransız komutan telâşla telefona sarıldı:

“Alo! Alo! Monsieur Le Mutasarrıf, ben Fransız Komutan Albay Saint Mari… Şimdi yanınıza geliyorum. Askerlerime ateş açarlarsa bilesiniz ki..”.

“Hayır! Hayır! Monsieur Le Colonel Saint Mari, sizi temin ederim ki*…”

“Geliyorum orada görüşürüz.”

Telefonu kapatır kapatmaz önceleri “yanıma gel!” diye neredeyse emir verir gibi konuşan Fransız Komutan bu kez

Mutasarrıfın* ayağına gidiyor Fransız Komutan yanına bir de Ermeni tercüman alarak.

"Sayın Mutasarrıf,* vatandaşlarınız tarafından başlatılan bu hareketi protesto ediyorum. Ayrıca Düztepe,Kurban Baba,

Karga Sekmez ve Azaz Yokuşu işgâl edilmiş durumda, nasıl derler ona, çetelerinizi derhal çekmediğiniz takdirde kenti bombardıman edeceğimi üzüntüyle bildiririm.”

“Elimizden geleni yapıyoruz Bay Albay komutan! Tüm caddelere, semtlere genelge gönderdim.” “Soruyorum size: Bu bir savaş ilânı mı?”

“Hayır hayır Komutan halkın kendi insiyatifiyle* giriştiği bir olay…”

“O halde durdurunuz Monsieur Le Mutasarrıf!”

“Elimden geleni yapıyorum Monsieur Le Colonel siz de çaba gösteriniz…”

“Ben gösteriyorum efendim. Bakın daha toplara ateş emri vermedim!”

İaşe : Yiyecek,içecek.

Temin etmek :1)Edinmek. 2)Sözüme güvenin demek. Garanti vermek

Mutasarrıf: O zamanki kaymakam.

İnisiyatif:Kendi istemi,kendiliğinden,kendi düşüncesi,öngörüsü.

“Boş yere kan dökülmesin..”

“Ama iki erimizi öldürmüşler!”

“Suçlular cezalandırılacaktır Monsieur Le Colonel!”

“Bekliyoruz Bay Mutasarrıf, evet karargâhımda bekliyorum bu cinayetlerin durdurulmasını yoksa, emin olunuz ki…”

“Tamam Monsieur Le Colonel elimden gelen her şeyi yapacağım!”