Vali Davut Gül, dünyanın artık küçük bir köy haline geldiğini, herkesin herkesten mal aldığını ve ticaret yaptığını belirterek, satış yapılan ülkenin kurallarına uyulması gerektiğini dile getirdi. Gül, KOBİ'lerden büyük sanayicilere kadar temiz enerjiyle üretim yapan sistem kurulması gerektiğine işaret etti. Anadolu’daki iş insanlarının yeşil dönüşüm konusundaki farkındalığını artırma hedefiyle TÜRKONFED ve Konrad-Adenauer-Stiftung iş birliği, Akbank’ın desteğiyle hayata geçirilen "KOBİ’ler için Yeşil Dönüşüm Projesi”, Gaziantep’te düzenlenen etkinlikle devam etti. GÜNSİFED ev sahipliğinde, iş insanları ve uzmanların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Türkiye’nin ihracatının üçte birinden fazlasını gerçekleştiren KOBİ’lerin yeşil dönüşüm sürecine adaptasyonuna yönelik öneriler ve projeler paylaşıldı. GÜL: SİSTEM KURULMALI Türkiye'nin bu konuda gerekli düzenleme ve anlaşmalara dahil olduğunu, KOBİ'lerden büyük sanayicilere kadar temiz enerjiyle üretim yapan sistem kurulması gerektiğine dikkati çeken Gül, şunları kaydetti: "Bu kapsamda sanayicilerin, enerjilerinin 2 katını güneş enerjisi başta olmak üzere yenilebilir enerjiden üretme fırsatı var. Bu çok önemli bir imkan ve herhangi bir fabrika 10 megavat enerji kullanıyorsa 20 megavat bir tesis kurabilir. Bunu kendi ihtiyacı için kullanabilir, fazlasını da sisteme satabilir. Bunu finansal anlamda çözebilirsek sanayici, ülke ve dünya açısından çok önemli. Sanayicilere verilen bu şans ayrıca tarımsal sanayiye ve tarımsal üretime de verildi. Kamu ve özel sektör bunun farkında ama elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Elimizi çabuk tuttuğumuzda inanıyorum ki biz ülke olarak yeni şartlara çabuk ayak uydurabiliyoruz, bu kural ve imkanlardan en çok yararlanabilecek ülke ve şehirlerden biri olabiliriz."SÖNMEZ: YEŞİL KÖPRÜLER KURMALIYIZDoğa ile uyumlu, çevre ile dost, dünya kaynaklarını hoyratça kullanmaya son veren bir ekonomi anlayışının küresel çapta standart hale geldiğini söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “En büyük ticari ortağımız olan AB’deki KOBİ'ler ile Türkiye'deki KOBİ'lerin iklim krizi öncelikleri ve zorluklarının kesiştiğini görebiliyoruz. Bu zorluklar yeşil finansmana erişim, eko-inovasyon kapasitesinin geliştirilmesi, bilgiye erişim ve yeni iklim mevzuatına uyumun getirdiği ek idari yükün hafifletilmesi olarak sıralanıyor. Ülkemizin ihracatının üçte birinden fazlasını üstlenen KOBİ’lerimiz ile AB arasında kurulacak yeşil köprüler olmaksızın, Yeşil Mutabakat hedeflerinin gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Bu doğrultuda sorunlarımızı birlikte çözmemize destek olacak ortak KOBİ mekanizmaları ve platformları oluşturmalı, KOBİ'lerin yeşil dönüşümünü bütünsel olarak ele almalıyız” ÖNCEL: KOBİ’LER İÇNİ FIRSATTürkiye ile Almanya arasındaki diyaloğu ve iş birliğini farklı alanlarda geliştirmek ve pekiştirmek üzere 1985 yılında faaliyetlerine başladıklarını ifade eden KAS Türkiye Temsilciliği Proje Yöneticisi Bekir Öncel, Türkiye’nin AB üyelik sürecini desteklemek için de çaba gösterdiklerini dile getirdi. Öncel ayrıca Türkiye’nin ekonomik gelişimini, sosyal piyasa ekonomisi kriterleri dâhilinde desteklemek ve özellikle KOBİ’lerin serbest rekabet koşulları içerisinde güçlerini artırmak için ortakları ile eğitim ve bilgilendirme etkinlikleri düzenlediklerini anlattı. ÖZDEĞİRMENCİ: ÇOK KAPSAMLI BİR PAKETAkbank KOBİ Bankacılığı Pazarlama Bölüm Başkanı Melis Özdeğirmenci, “Akbank olarak tüm KOBİ’lerin Sınırda Karbon Düzenlemesi sebebiyle karşılaşacakları riskleri fırsata çevirmeleri ve rekabet güçlerini artırmaları için harekete geçtik. Sektörde sürdürülebilirlik kapsamında KOBİ’lere özel tasarlanan ilk ve en kapsamlı paket olan ‘KOBİ Eko Dönüşüm Paketi’ ile KOBİ’lerin karbon ayak izlerini azaltmaya ve enerji giderlerini düşürmeye yönelik tüm faaliyetleri teşvik ve finanse etmeyi hedefliyoruz. KOBİ Eko Dönüşüm Paketi’yle dönüşüm kapsamında farklı amaçlara hizmet eden çeşitli kredi ürünleri ile KOBİ’lere finansman sağlamayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.ÖZTÜRKMEN: YOL HARİTASI ÖNEMLİGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Enver Öztürkmen ise kamu, belediyeler, sivil toplum, iş dünyası kurumları, akademi ve kentin ileri gelenleri olmak üzere yereldeki tüm aktörlerin bir araya geleceği ortak akıl ve ortak vizyon ile şehirlerin kalkınma yol haritalarının belirlenebileceğini ifade etti. Öztürkmen, “Dijitalleşme ile birlikte yeşil dönüşüm işletmelerimize, bölge ekonomimize ve ülkemizin kaliteli büyümesine de yarar sağlayacaktır. Karbon ayak izinden işletmelerde atık yönetimine, dijital dönüşüm yeşil ekonomiye geçişimizi de kolaylaştıracaktır. Öte yandan Avrupa’nın büyüme ve kalkınma stratejisi olarak uygulamaya aldığı, yasal çerçeve ve mevzuatların yanı sıra yeşil finansman kaynaklarının da planlandığı Yeşil Dönüşüm ülkemiz için riskler kadar önemli fırsatlar da barındırıyor. Risklerimizi azaltmak için uyum kapasitemizi güçlendirmek, iklim stratejimizi oluşturmak, yasal altyapı ile gerekli mevzuatları hayata geçirmek ve finansman kaynaklarımızı da yeşillendirecek mekanizmaları planlamak büyük önem taşıyor” diye konuştu. Leyla Özekşi Polat