Nasıl bir ülke ve nasıl bir şehir haline getirildik, inanın üzülmemek elde değil.. Değerler kayboluyor yavaş yavaş.. Ahlak çöküntüsü normal karşılanmaya başlandı.. Küçücük kız çocuklarının zoraki evlendirilmesi savunulur hale getirildi.. Tecavüzle eşdeğer bu ahlaki çöküntü herkesi birbirine düşürdü.. Kız çocukları kadar erkek çocukları da tecavüzden nasibini alır oldu.. Güvenerek, inanarak gönderilen okullar, dini kurumlarda peşpeşe tecavüz vakaları yaşanmaya başlandı.Duyduğumuzda kahrolduğumuz yetmiyormuş gibi, birde bu tecavüzleri, ahlaksızlıkları savunmaya kalkışanlar kahretti asıl bizleri.. Çok uzak değil Türkiye’nin çeşitli illerinde çocuklara tecavüz mahkemeleri sürüyor hala.. Kamplarda bile çocukları taciz, cinsel istismar ve tecavüz olayları ayyuka çıktı alenen..Ve TBMM’nde, tecavüzcüsüyle evlenmesi istenilen o kızlar için onay verenleri görüp tanıyınca, nefret duygularımız tavan yaptı resmen..BU İŞİN CAHİLİ, ALİMİ, PROFESÖRÜ, REKTÖRÜ OLMAZ..İnanın söylenecek şey kalmadı bu konuda.. Genç yaşta, hatta çocuk iken hiç söz hakkı olmadan evlenmek zorunda bırakılan kızlarımızı hiç mi düşünmez bunlar.. Okutulmayan, evden dışarı çıkartılmayan, okula giderse fahişe olur mantığı ile nefes aldırılmayan kızların, 18 yaşına gelmeden üstelik kendilerinden yaşta çok çok büyüklerle evlendirilmeye kalkışılmasını asla tasvip edemem.. Kimse, ama kimse bu konuyu savunmasın arkadaşlar.. Bu işin cahili, okumuşu, alimi, profesörü, Rektörü olmaz.. 18 yaşından küçük, hatta yine hiç okula gitmemiş veya Üniversiteye kadar yükselmiş öğrenci olsun, bunları taciz etmek, ırzına geçip hatta hamile bırakmak, ne ahlaka, nede insanlığa sığar.. Lütfen EMPATİ yapın ve öyle konuşun..SON NOKTA: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirildi. 2015 yılında evlendirilenlerin 31 bin 337’si kız, bin 483’ü erkek çocuğuydu. Bu sayı, 2015’teki toplam evlilik oranında kızlarda yüzde 5.2’ye, erkeklerde yüzde 0.2’ye denk geliyor. En çarpıcı rakamlar ise ‘çocuk anneler’de. Yine TÜİK rakamlarına göre 2015’te 15-17 yaş arası tam 17 bin 789 kız çocuk doğum yaptı. Kız çocuklarında 15 yaş altı doğum yapanların sayısı ise aynı yıl 244 oldu.ara.jpgTİCARET ODASI SANAYİ ODASIYLA TEKRAR BİRLEŞSE NE OLUR“Yok Artık” diyenlerle birlikte “OHAAA” diyenleri de duyuyor gibiyim.. Hatta “dalga geçip alay etmenin sırası mı” diyenler de çıkacaktır mutlaka.. Ama ben yine de sorumu tekrarlıyorum.. “1989 yılına kadar Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası adı ile faaliyet gösteren, ama daha sonra, Sanayi Odasının ayrı bir kuruluş haline getirilmesiyle parçalanan bu birliktelik, şimdi yeniden birleştirilse ne olur”Yine kızacaklar ama o kızanlar bir zahmet aynaya bakabilir mi ? Eyüp Bartık dönemine kadar hükmi şahsiyeti olan ve mükemmel idare edilen ama bu dönemle birlikte adeta yok edilecek noktaya getirilen Ticaret Odası için bana kızacak olanlar varsa eğer, bakacakları aynanın kendilerine söyleyeceklerini iyi dinlemelidir..Çünkü o ayna “kendinizi kandırmayın”diyecektir.. Ve Ticaret Odasının, bundan sonra Sanayi Odalılaştığını fısıldar kulaklarına.. Onun için diyorum ki, birkaç akil insan toplansın ve “bir zamanlar Ticaret Odası, tam anlamıyla Ticaret Odasıydı.. Şimdi devir döndü, Sanayi Odası herşeyde hakimiyet sağladı..OSB’deki etkisinin yanısıra, şehrin en sözü geçerli konumuna getirildi.. Kayyum’da bile ağırlık Sanayi odasında oldu.. Onun içindir ki, en iyisi 27 yıl önce yapılan ayrılma hareketi, tam da Gaziantep plakası tarihinde tekrar birleştirme hamlesine dönüştürülsün.. Böylece sıkıntılar biter, Sanayi Odası da bu kadar uğraş verip yorulmaz..YORUM SİZLERİN..GURBETTEKİ GAZİANTEPLİ HEMŞEHRİMİZDEN MEKTUP VARSayın Ökkeş Özekşi,İl dışında yaşayan bir Gaziantepli olarak sizleri gazeteniz Gaziantep27.net aracılığı ile yıllardan beri takip etmekteyim. Yaptığınız haberleri çok beğeniyorum. Ayrıca Gaziantep ile ilgili hassasiyetinizi de takdir ediyorum. Gaziantep kamuoyunu oluşturmada ve siyasilere ulaşmada çok etkili olduğunuzu düşünüyorum. Gaziantepimizin imajını çok olumsuz etkileyen son terör olayıyla birlikte bazı düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim.1- Maalesef terör olayları Gaziantep’in imajını çok kötü etkiliyor. Gaziantep’e yıllardan beri özellikle doğu ve güneydoğudan oldukça önemli Kürt nüfusu göç ediyor. Bu göç neredeyse Gaziantep in etnik yapısını değiştirecek boyuta ulaştı. Son terör olayı da bildiğiniz gibi Siirt’ten göç eden bir Kürt aileye yapıldı. Bu olay özellikle ulusal medyada tv ve gazetelerde Gaziantepli kürt vatandaşlara yapılmış bir saldırı gibi yansıtıldı. Köşe yazarlarının neredeyse tamamı Gaziantep’i Diyarbakır gibi % 100 kürt nüfusunun yaşadığı yer olarak gösterdiler. Yani Gaziantep’in asıl sahibi yerli halkı yani Türkmenler yani bizler sanki yokuz onların gözünde. Bu çok tehlikeli bir oyun. Terör örgütleri YPG/PKK Suriye’nin kuzeyini işgal ederek Kürt devleti kurmak isterken; içeride de Kürt iç göçü ile Türkiye nin etnik yapısını değiştirmeye çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli bir durum. Siyasilerin uyarılması ve önlem alınması gerekmekte. Ayrıca Gaziantep için bir imaj çalışması yapılması gerekmekte. Ben sürekli Antep dışında yaşadığım için biliyorum, Gaziantep’i hiç kimse tanımıyor bilmiyor. Herkes Gaziantep’i Diyarbakır gibi sanıyor.2- İkinci olarak Gaziantep nüfusu 2,5 milyona yaklaşan çok büyük bir şehir olmasına rağmen maalesef hiçbir devlet hizmeti almıyor. Koskoca Antep’e Ak parti iktidarı döneminde sadece bir stad yapıldı. Bunun dışında hiçbir hizmet yok.Diğer büyük şehirlere en azından ikinci bir devlet üniversitesi kurulurken Gaziantep’e kurulmadı. Büyük şehirlere devlet eliyle Metro yapılırken gene Gaziantep’e yok. Hızlı tren deseniz sözü bile edilmiyor. Şehir hastanesinin yapılıp yapılmayacağı belli değil. Ama başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere Konya, Kayseri, Antalya ya hizmet yağıyor. Diyarbakır’a bile yeni körüklerin olduğu havalimanı yapılırken Gaziantep’e gene yok. Özet olarak, Ak Parti’nin gözünde ya da devletin gözünde Gaziantep bir büyük şehir değil küçük bir köy olarak görülmekte bu hizmetler verilmediğine göre… Saygılarımı sunar, bizim taleplerimizi siyasilere ve kamuoyuna duyurmanız dileğiyle çalışmalarınızda başarılar dilerim.. Salih ÖZTÜRKHepinize iyi haftalar