Ben bu lisede eğitim göremedim ama yaşamım boyunca kendimi Gaziantep Liseli hissettim.. Nedense Ökkeş Özekşi olarak hep bu liseden mezun saydım kendimi.. Öyle ki, dostlarım, arkadaşlarım, değer verdiğim büyüklerim, şehrimi ülkede en iyi temsil eden çok sayıda hemşerim hep bu liseden mezun oldular. Siyasetçisi, Milletvekili, Bakanı, Sanatçısı, Hukukçusu, Doktoru, Profesörü, Bilim ve Kültür adamı, Eğitimcisi, Bürokratı, sanayicisi iş adamı ve daha sayamadığım binlerce değerin lise diplomasında Gaziantep Lisesi yazar.. Gaziantep Liseli olmak bir ayrıcalıktır çünkü.

Dün Gaziantep Lisesi Mezunları Derneğinin feryadı vardı.. Çünkü 1923 yılında eğitime başlanılan ve daha sonra 1933 yılında Atatürk’ün çok önemsediği bir lise olarak adı Gaziantep Lisesi olarak değiştirilen bu lisemizin yarısı Bahçelievler Anadolu Lisesi yapılacakmış.. Bu kararı kim aldı, kim gündeme getirdi bilmiyorum.. Ama söyleyeceğim tek şey, Gaziantep Lisesinin bu kentin hafızası olduğudur. Kararı alanlar yarın bu şehirden gidecekler, ama bu kararla Gaziantep’in hafızasına ve 7’den 77’sine kadar herkesin yüreğine kalbine büyük bir darbe vuranlar olarak anılacaklardır. Bu kararın tekrar gözden geçirilmesi ve vazgeçilmesini istemek her Gaziantepli gibi benim de hakkımdır. Çünkü bu tür eğitim yuvaları bir kentin sembolüdür. Buralar aslına uygun şekilde bırakılmalıdır.. Düzenleme yapılacaksa, daha iyi şartlara kavuşması sağlanarak yapılmalıdır.. Tekrar ediyorum.. Gaziantep Lisesi "Gaziantep'in hafızasıdır" Bir santimine bile dokunulması bu şehrin geçmişine ihanet, geleceğine darbe olacaktır.. Benim söyleyeceğim budur..

SON DAKİKA.. Bu yazıyı yazdıktan sonra akşam saatlerinde aldığım bilgi, Milletvekili Sayın Nejat Koçer'in attığı Twitte lisenin bölünmesiyle ilgili bir uygulamaya geçilmeyeceğini belirtmiş. Ama buna rağmen ben yazımı değiştirmiyorum. Çünkü Gaziantep'in bu hassasiyetinin iyi bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu konuda sadece Nejat Koçer'in ses vermesine de dikkat çekiyorum..

TOPLU TAŞIMADA GAZİANTEP’İN GELECEĞİ KURTARILACAK

Nedense güzel şeyler yazdırmak istemiyorlar bu şehirde bizlere.. Durup dururken moralimizi bozuyorlar.. Oysa bugün girişe “toplu taşımada Gaziantep’in geleceği kurtarılıyor” diye başlayacaktım.. Yine de yazmalıyım tabii.. Çünkü GAZİRAY ile METRO bu kentin kaderini değiştirecek.. Sayın Fatma Şahin'i bazen eleştirsek de, elbette güzel hizmetler yaptığında görmezden gelemeyiz.. Kolay değil birden bire şehrin nüfusunun 1 milyona yakın insanla çoğalması. Bunlar tüm düzenini bozdu kentin.. Çünkü böyle bir göçe, ne alt yapısı hazırdı, ne üst yapısı. Sosyolojik yönlü tahribat daha büyük oldu. Gaziantep’in kimyası bozuldu resmen.. Kent ve yaşam kültürümüz erozyona uğradı. Dilimizi bilmeyen, yaşantıları tamamen bizim dışımızda 700 bine yakın insan birkaç yıl içinde kente yerleşti. Allah yardımcıları olsun elbette.. Ama kolay mı bunları yönetmek, düzen kurmak… Mevcut alt yapısı zaten şehrin kendine yetmezken, birde bu kadar nüfus gelince denge bozuldu.. Kontrol zorlaştı.. Eğitim sıkıntıya girdi, ulaşım deseniz tam bir kargaşa yaşanmaya başladı. Düşünün bir kere bu şehirde trafiğe çıkan araç sayısı 500 bini geçti.. Buna birde kent merkezli yapılaşmalara ağırlık verilince Gaziantep tamamen kilitlenecek noktaya geldi..

GAZİRAY VE METRO ŞEHRE NEFES ALDIRACAK

İşte burada Sayın Fatma Şahin çok zorlandı.. Ancak Allah var ciddi çaba gösteriyor.. Kavşaklar yaparak ulaşıma nefes aldırmak istiyor. Bazılarında rahatlama sağlıyor ama bazılarında kilitlenme devam ediyor. Günün belirli saatlerinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor kavşaklarda, alt ve üst geçitlerde.. Hele Karataş'tan Gaziantep Üniversite önüne gelişi tam bir çıkmaza giriş gibi.. Buraya mutlaka bir çözüm bulunması gerek.. Eski haliyle kalan çeşitli formüllerle çözüm aranan Kent merkezi için maalesef çözüm bulunamıyor.. Bu sıkıntıları çözmenin tek çaresi elbette toplu taşıma.. Avrupa da ve gelişmiş ülkelerdeki gibi herkesin toplu taşıma araçlarını kullanması. Gaziantep’te hala arabası olan herkes işine aracıyla gidip geliyor. Oysa toplu taşıma araçları düzenli olsa, kentin önemli kesimlerine gitse belki de trafikte kilitlenme sona erecek.

Bu düşünceden hareketle Sayın Fatma Şahin GAZİRAY projesiyle birlikte METRO için çırpınıp duruyor.. GAZİRAY çalışmasının yarısından fazlası tamamlandı. Özellikle OSB’den, yeni stadyum, Mücahitler, Grand kavşağı yakını, tren garı, mezarlık kavşağından Çimento fabrikasının ilerisine kadar 25 kilometrelik, 17 istasyonlu çok geniş bir ağa sahip olacak.. Metro ise bence Gaziray’dan daha etkili olacak. Çünkü şehrin can damarına nefes aldıracak. Zaten Fatma Şahin, Genel Sekreter Sezer Cihan ve Ulaşım Planlama ve Raylı Sistemler Daire Başkanı Hasan Kömürcü ile ekibi de bunun için Ankara- Gaziantep arasında mekik dokuyor.. Mevcut Tramvayın son durağı olan Gaziantep Gar’dan başlayarak, Demokrasi Meydanı, Ersin Arslan Hastanesi, Düztepe, Dutluk, Yeşilvadi, Akkent oradan Şehir hastanesine kadar uzanan bir güzergaha sahip olacak. Yapımını uzun sürebilir, kent merkezinde ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Ama sonunda Gaziantep olarak çok güzel bir esere sahip olacak ve nefes alacağız.. Dileğimiz en kısa zamanda bitirilmesi olacaktır. Şimdiden Fatma Şahin ve ekibine teşekkür ediyoruz..

DEVA PARTİSİ VE GAZİANTEP

Dikkatle izliyorum gelişmeleri. Yaklaşık 2 ay önce Gaziantep yetkilisi olan Sayın Bekir Sıtkı Arslan beni de arayıp görüş almıştı.. Ayrıca Kurucu Üye olan Gaziantepli Alper Akalın de aramış, daha sonra gazeteye gelerek uzun bir sohbet gerçekleştirmişti. Hem Arslan, hem de Akalın, siyasetle işimin olmadığını, ama kentin menfaatleri için ciddi manada çaba sarfeden bir kişi olduğumu herkese sorup öğrendikleri için benden ayrıca görüş istediler. Dilimin döndüğünce anlattım tabii.. Türkiye 'nin siyasette çok ciddi sıkıntıları olduğunu, ülkenin insanlarının mutsuzluğunu, ekonominin çıkmaza girdiğini, gençlerin çok büyük sıkıntı yaşadığını, sanayicinin ve iş dünyasının ekonomik yönlü nefes alması gerektiğini, Babacan’ın aslında bu şansını mevcut konumuyla iyi kullanabileceğini dile getirmiştim.. Bazı isimler sormuşlardı, özellikle Sayın Arslan'a dilimin döndüğünce anlattım.. Tabii sonradan ekip olarak Gaziantep’e geldiler ve yaklaşık 30 kişiyle mülakat yaptılar. Çoğu tanıdığım kişilerdi zaten.. Daha sonra görüşmemiz olmadı tabii..

GÜZELBEY- BİNİCİ KONUSU

Şimdi gözlediğim kadarıyla DEVA Partisi ciddi manada ilgi görüyor. Hele Ali Babacan’ın eski tutukluluğunu üzerinden atıp, özellikle ifade özgürlüğü ve basına yönelik sıkıntıların yanısıra Z kuşağı dediğimiz gençlere damardan girecek hamlelerinin ilgi gördüğünü söylemeliyim. Gaziantep’e dönecek olursak, öncelikle bu partinin hem iş ve sanayi dünyasını iyi tanıyan, hemde sosyal yönlü kamuoyunun bildiği bir isimle yola çıkması, ilk adımını doğru attığını gösterecek. Burada bazı çevrelerin bu yönde çok spekülasyon yapmasının dikkatimi çektiğini belirtmeliyim. Örneğin Asım Güzelbey’in DEVA’nın Gaziantep politikasını yönlendirdiği iddialarına şaşıp kalıyorum. Çünkü Güzelbey’in çok önceden bu işe girmeyeceğini söylediğini biliyorum. Birde Güzelbey’in Necati Binici için bastırdığı söylentisine sadece gülüyorum, gerçekte öyle bir şeyin olmadığını da biliyorum. Necati Binici benim de yol arkadaşım. Türkiye Kent Konseylerinde birlikteyiz. Çok da başarılı birisi.. Türkiye'nin birçok ilinde yaptığımız toplantılarda, hem Gaziantep'i en iyi şekilde temsil ediyor, hemde bekraundu ile insanları etkiliyor. Zaten bu yönde isim olarak benim fikrimi sorsalar, direkt il başkanı yapın diyeceğim isimlerin başında gelir. Çünkü DEVA için en ideal isim.. Ama Sayın Binici ile konuştuğumda “ben DEVA Partisine başkanlık için başvurmadım, sadece hizmet etmek isterim dedim” şeklinde değerlendirdi. Diyeceğim o ki, bazı çevreler Asım Güzelbey ve Necati Binici yakınlığını DEVA Partisine farklı şekilde monte etmek istiyor olabilirler. Ama bu tür söylentilere durumu bilenler kıs kıs gülüyor.. Öte yandan şunu da çok iyi biliyorum ki, DEVA Partisi Gaziantep’te her şeyi ince elenip sıkı dokuyor. Biraz gecikmeli olsa da, umarım doğru ve partiyi gündemde tutacak bir isimle ve yönetimle yola çıkarlar..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR