Gaziantep'i Wuhan'a benzeten Yılmazkaya, "Ben milletvekilliğimin yanı sıra aynı zamanda hekimim. İnsanlar bizi arıyor, feryat figan içerisinde yardım istiyor. Onların sesindeki çaresizlik beni derinden etkiliyor ve gözlerin doluyor. Gerçekten ilimizdeki hastanelerde şu anda yer kalmadı adeta. Yer kalmadığı için hastaları evine göndermek gerekiyor, ama evine gidenler başkalarına bulaştırma korkusu içinde kalıyorlar. Artık Gaziantep için daha sıkı önlemlerin alınması gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.HASTANELERDE YER KALMADIKentteki hastanelerde hasta yatıracak yer kalmadığını söyleyen Yılmazkaya, “Gaziantep Türkiye’de nüfusa oranı bakımından birinci sırada. İstanbul-Ankara’dan sonra üçüncü sıradayız, ama nüfusa oranla baktığınızda yüzde 17,8’le birinci sırada şu anda Gaziantep. Burada gerçekten işler iyi gitmiyor. Ağır hastalar, yoğun bakımda kalanların durumu. Hepsi yüreğimizde yaralar açıyor. Bizler şehrin valisi, belediye başkanı ile birlikte görüştüğümüzde tüm bunları dile getirdik. Durumun iyiye gitmeyeceğini kış ayında vaka sayısının artacağını ve Sahra hastanesinin şart olduğunu söyledik" dedi. SAĞLIKÇILARIMIZ PERİŞANYılmazkaya, sağlıkçıların perişan olduğunu da anlattı. "Doktorlarımız, hemşirelerimiz, genel cerrahlarımız bütün branş doktorlarımızın psikoloji bozuk" diyen Yılmazkaya, "Biz bir savaştayız ve askerlerimiz doktorlarımız. Ancak askerlerimiz perişan. Durumlarıa gerçekten çok kötü. Ben ölürsek çocuğuma eşime kim bakacak korkusunu taşıyorlar. İnsanlarımız bir bir ölüyor. Ve bu insanlarımız kimsesiz gömülüyor. Ne evlatları, ne anneleri, ne de babaları gelemiyor. Herkeste bir tükenmişlik sendromu söz konusu. Doktorlarımız bile artık ölüm korkusu ile yaşıyor" şeklinde konuştu.1 HAFTA YASAK GELMEDİVaka sayısının arttığı Gaziantep'te 1 haftalık yasak getirilmesi gerektiğini ancak bunun için de önlem alınmasının şart olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, "Ölüm hızının giderek arttığı kentte bir haftalık yasak gelmeli. Hükümet, esnafına, çalışanına herkese sahip çıkmalı. 1 haftalık zarar karşılanmalı. Yoksa ipin ucu kaçacak ve Gaziantep önüne geçilmeyen bir perişan hale gelecek"SAHRA HASTANESİ ŞARTYılmazkaya, kente bir Sahra hastanesinin şart olduğunu da dile getirerek, "Durum hiç görüldüğü gibi değil. Bu kentte çok sayıda insan evinde kalabalık ortamda izole olmak zorunda. Ama 1-2 bin yataklı bir sahra hastanemiz olsa inanın bu insanlar kendi kaderine terk edilmez. Durum gerçekten kötü" dedi. HERKES ELİNDEN GELENİ YAPIYOR AMA…Dr. Bayram Yılmazkaya, vakaların önüne geçememenin en büyük nedenlerinden birinin halkın yeterince şeffaf bir şekilde bilgilendirilmemesi olduğunu ifade ederek, “Gaziantep’te vakaların önüne geçememenin nedenlerinin başında kentin halkına bu hastalığın ciddiyetiyle ilgili gerçekleri tamamen yansıtmamamız yer alıyor. Her ne kadar şehrimizin idarecileri, yöneticileri ellerinden gelen her şeyi yaptıklarına inanıyorlarsa ki bir muhalefet milletvekili olarak dışarıdan gördüğüm kadarıyla valimiz ve belediye başkanlarımız yapıyorlar. Ancak Gaziantep halkına bu hastalığın ciddiye alınması gerektiğini daha şeffaf bir şekilde tekrar tekrar anlatmak gerekiyor. Bunun yanı sıra birçok etken var; örneğin Gaziantep’in yaşam kültürü de bu hastalığın ilerlemesine neden olan etmenlerden bir diğeri. Antep halkı birliği, beraberliği, iç içe yaşamayı seven bir halk. Taziyelerde cenaze sahibi gelmeyin dese bile taziyesini iletmek için zorla giden bir halk. Tabii biz şeffaflığı ve olayın ciddiyetini anlatamadığımız için bunlar oluyor’’ diye konuştu.ÖZEL ÖNLEM ALINMALIGaziantep için özel önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Yılmazkaya “Gaziantep’te vaka sayısının hızla artışı yasaklar sonrası normalleşme sürecinde oldu maalesef. Bunun yanı sıra Gaziantep’teki ölüm oranlarının neredeyse yüzde 90’ı 70 yaş üstü. Şeker hastası, kalp yetmezliği, koah veya tansiyon hastalığı olan hastalarımız maalesef hayatlarını kaybediyorlar. 65 yaş yasağının kalkmasının ardından insanlarımız 2-3 ay içeride kalmanın etkisiyle kendilerini saldılar. Yasaklar olduğu zaman da çok bir uyum yoktu" dedi. KISITLAMA GETİRİLMELİYılmazkaya, "Gaziantep aynı zamanda bir sanayi kenti. Mayıs ayından itibaren organize sanayi çalışmaya başladı. Her ne kadar dikkat edilse de vardiyaların 250 kişiye kadar ulaştığı fabrikalarımız var. Bunlardan birinde olduğu zaman, diğerlerine bulaşıyor. Bizi arayan insanların ses kısıklığından Covid’in ne safhada olduğunu bile hisseder hale geldim. Gaziantep için mutlaka özel önlemler alınması lazım. Normalleşmeyi Antep için biraz kısıtlamamız lazım. Ulaşımı sadeleştirmemiz lazım. Toplu taşımacıların ekonomik gideri olacaktır tabii ki, onları da gerekirse karşılamamız lazım. Pozitif çıkan herkesi eve göndermek yerine ya uygun bir yerde toplamak lazım, yurt gibi ya da gerekirse sahra hastanesi kurmak lazım’’ şeklinde konuştu.FERYAT EDEREK BENİ ARIYORLARBelirti göstermeyen kişilere test yapılmadığını ileri süren Yılmazkaya “Covid-19 salgınındaki sayı bakımından yüzde 10 ile 15 arası vaka Gaziantep’ten çıkıyor. Vaka çok olduğu için de ölüm oranlarının da üçte biri Antep’ten çıkıyor. Bu hastalıkta çıkan vaka sayısı ve ölüm oranlarından daha da önemlisi yoğun bakıma girmek zorunda olan ve yoğun bakıma girdikten sonra da solunum cihazına bağlanmak zorunda olan hastaların durumu. Bu hastalık yoğun bakıma düşecek kadar insanı bu hale getirdiyse hastanın geriye dönüşü zorlu bir safhaya girmiş oluyor. Vücut artık bu savaşı kaybettiği için bu hale geliyor. Yoğun bakıma giren hastaların ne yazık ki yüzde 70’ini kaybediyoruz. Milletvekili ve doktor olmama rağmen beni arayan hastalara yer bulamadım. Geceleri feryat içerisinde evlerinden beni arayan insanlarımız var. Bildiğim kadarıyla şu anda devletimiz şikayeti olmayanlara Covid-19 testi yapmıyor. Eğer belirti varsa kan tahlili ve akciğer filmi çekildikten sonra test yapılıyor. Halbuki gizli taşıyıcılar var. Çünkü bu hastalık yüzde 60 oranında belirti vermeden geçiyor. Özellikle gençlerde hiçbir belirti yok. Salgın bu raddeye geldiyse mücadelede mutlaka test sayısını arttırmamız lazım. Pozitif olduğu zaman o kişiyi izole etmezsek biz bu hastalığın yayılmasını önleyemeyiz’’ diye konuştu. LEYLA ÖZEKŞİ POLAT