Yılmaz, “Türkiye’de geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca vatandaş, artık sadece açlıkla değil, yakıt yoksulluğuyla da mücadele ediyor. Özellikle dar gelirli kesimlerin yaşamını doğrudan etkileyen enerji zamları, halkın günlük yaşamını sürdüremez hale gelmesine yol açıyor. Doğalgaz artık bir ihtiyaç değil, bir lüks oldu” dedi.
Verilen doğalgaz müjdelerine rağmen, vatandaşın faturasının düşmediğini aksine her geçen ay daha da kabardığını belirten Yılmaz, “Karadeniz’de doğalgaz bulunduğu iddiasıyla halkın umutları yıllarca oyalanırken, gerçek olan tek şey zamlar oldu. 2025 yılı içinde bu son artışla birlikte doğalgaza yapılan toplam zam oranı yüzde 95’i aştı! Sadece Temmuz 2025 itibarıyla konut tarifesine yüzde 24,6, sanayi tarifelerine ise yüzde 7,86 oranında yeni zam gelmiştir. Bu nasıl müjde? Bu nasıl enerji politikası? Halkın cebini boşaltarak enerji yatırımı mı olur?
VATANDAŞ DONUYOR
Son bir yılda elektrik, doğalgaz ve akaryakıtta yapılan zamların, enflasyonu tetiklediği gibi tüm temel tüketim ürünlerinin fiyatlarını da arttığına işaret eden Tüketici Hakları Derneği Şube Başkanı Bülent Yılmaz, “ Mutfakta ateş yanmıyor, ceplerde para kalmadı. Asgari ücretli, emekli, işçi, öğrenci... Herkes aynı sıkıntının içinde. Biz soruyoruz: Bu halk daha ne kadar dayanacak? Doğalgaz faturaları maaşların beşte birini geçerken, sosyal devlet nerede? Isınmak artık zengin işi mi oldu? Kış kapıdayken bu zamlara sessiz kalanlar, vicdanlarını sorgulasın. EPDK, yaptığı açıklamada bu artışların 2025 yılı bütçe hedefleri doğrultusunda yapıldığını duyurdu. Yani iktidar, bütçeyi halkın cebinden çıkan doğalgaz faturalarıyla denkleştirmeye çalışıyor. Kamu zararı, özelleştirmelerle zarar eden şirketler, müteahhitler değil; halk mı sorumlu bu açığı kapatmaktan? Bu kabul edilemez! Bütçe açığını kapatmanın yolu temel hizmetlere zam yapmak değil, halktan yana ekonomik politikalar geliştirmektir. İktidarın tercih ettiği yol, açıkça enerji yoksulluğuna davetiye çıkarmaktadır”