Bir ilaç alım protokolü olmamasına rağmen devlete olan güvenle ülkemizde barınan 4 milyonun üzerindeki Suriye’liye ilaç hizmeti verdiklerini belirten Demirci, “Eczacı sağlık ve ilaç hizmetinin vazgeçilmez bir unsurudur” dedi.ECZACILAR HASTALARI İLAÇSIZ BIRAKMAZ14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda Atatürk Anıtına Çelenk koyan ezcacılar, Saygı Duruşunda bulundu, İstiklal Marşı okudu. Kutlamaya CHP Gaziantep Milletvekili Eczacı İrfan Kaplan ve CHP İl Başkanı Lütfü Demir de katıldı. İrfan Demirci, 7 gün 24 saat halkın ilaca erişimini kolaylaştırmak, yaşam kalitesini yükseltecek hizmetler vermek için çalıştıklarını söyledi. Demirci, “Bizler bu hizmeti her türlü olumsuzluğa rağmen sunmaya devam ediyoruz. SGK bilgisayar sistemleri çalışmasa da eczacılar hastaları ilaçsız bırakmaz. Depolarda ilaç bulunmasa bile eczacı, diğer eczanelerden ilacı bularak hastaya verir. Bir ilaç alım protokolü olmamasına rağmen devletimize olan güvenle ülkemizde barınan 4 milyonun üzerindeki Suriyeliye ilaç hizmeti veriyoruz. Bu açıdan bakılırsa eczacının ne denli vazgeçilmez bir unsur olduğu açıkça görülür” dedi.BU UYGULAMADA BÜYÜK EKSİKLİKLER VARGaziantep Ezacılar Odası Genel Sekreteri Serdari Dalsüren ise, 2013 yılından itibaren eczacılık fakültelerine girmeye hak kazanan öğrencilere mezun olduklarında serbest eczane açmadan önce bir yıl yardımcı eczacılık yapma zorunluluğu getirildiğini söyledi. Dalsüren, “Bu uygulama genç meslektaşlarımızın eczanenin multidisipliner ortamına girdiklerinde yaşadıkları sıkıntıları azaltma yönünde olumlu bir uygulama olmakla beraber, yardımcı eczacılık kılavuzunda olması gereken görev ve sorumluluklar bölümünün yetersizliği nedeniyle büyük eksikliklerle yürürlüğe konuldu. 2018 haziran mezunları yardımcı eczacılık kılavuzunun geç yayımlanması nedeniyle yaklaşık 4 ay belirsizlikler içinde bekledi ve mağduriyet yaşadı. Yardımcı eczacılık kavramının içi en kısa zamanda doldurulmalı, hem yardımcı eczacının hem de yardımcı eczacı istihdam edecek eczacının hak ve sorumlulukları net olarak belirlenmelidir” diye konuştu.ECZACILAR TAHSİLDARLIK YAPMAMALIEczacının danışman kimliğini ön plana çıkaracak uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Dalsüren, “Hastane eczacılarına verilen satınalma komisyon üyeliği, taşınır mal kayıt sorumluluğu gibi işler nedeniyle hasta ile teması azalmakta ve danışman kimliğinden yeterince yararlanılamamaktadır. Yine serbest eczanelerde ise sağlık uygulama tebliğinden kaynaklanan reçete karşılama sürecinin uzunluğu ve hastalarla yaşanan muayene katkı payı, reçete katkı payı tutarlarının tahsilatı tartışmaları eczacıyı asıl görevi olan danışmanlık görevinden alıkoymaktadır. Eczacılar muayene katkı payı tahsildarlığı yapmaktan ve bu sebeple hastaları ile karşı karşıya gelmekten kurtulmalıdır”dedi.DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMALIYIZ!Sağlıkta dönüşüm programı ile toplam sağlık harcamalarının yüzde 20’sine tekabül eden yıllık 30 milyar lira seviyelerine ulaştığını dile getiren Dalsüren şöyle konuştu:”Kamunun sağlığa ayırdığı pay yıllara göre artış göstermekte ancak hala OECD ortalamasının yarısındadır. Türkiye’de yerli ilaç üreticisi sayısı bir elin parmaklarının sayısından azdır. Daha da vahimi hiçbir yerli ilaç molekülümüz yoktur. 1,2 trilyon dolarlık dünya ilaç pazarında Türkiye sadece 1 milyar dolarlık bir ihracata sahiptir. Bununda hammadde girdilerinin büyük kısmı ithalata dayalıdır. Bugün Türkiye’de kullanılan her 100 kutu ilacın 70’i yerli üretimdir ancak ciro olarak baktığımızda bu oran yüzde 45’e düşmektedir. Kullandığımız aşıların tamamını ithal etmekteyiz. Stratejik bir ürün olan ilaçta dışa bağımlılığın azaltılması için ivedi şekilde tedbirler alınması gerekmektedir. İlaçta dışa bağımlılık ilaç yokluğuna yol açmaktadır. Euro kurunun 6,50 TL’yi aştığı bir ortamda ilaç fiyat hesabında kurun 3,40 TL’den hesaplanması sonucu ilaç ithalatında sorunlar yaşanmaktadır. Bu ilaçlar ağrı kesiciler ve göz damlaları olabildiği gibi son derece ciddi hastalıklarda kullanılan benzeri bulunmayan ilaçlar da olabilmektedir. “ECZACILARIN BANKA KREDİ KULLANIM ORANI YÜKSELİYOREczanelerin finansman sorunları da yaşadığını belirten Serdari Dalsüren, “Eczacıların banka kredisi kullanım oranları sürekli yükselmektedir. 2018 ağustos ayında yaşanan kur dalgalanması nedeniyle ilaç depolarının satış vadelerini kısaltması da ciddi mali sıkıntılara yol açmıştır. Sağlık uygulama tebliğinde yapılan değişikliklerin sıklığı ve kullanılan ifadelerin muğlaklığı da çeşitli sorunlar oluşturmaktadır. Eczacı reçetede yazılan ilacı gördüğünde etki, yan etki, etkileşim yerine ödenme koşullarını düşünür hale gelmiştir. Öte yandan Sağlık beyanı ile yazılı-görsel basında halka sunulan ürünler ciddi sorun oluşturuyor.Üretim ve satış aşamasında kontrol ve denetimleri zayıf olanbesin destek, gıda takviyesi adı altında halka sunulan bu ürünler reklam yoluyla önemli satış ciroları yapmaktadır” dedi. Meral KINACILAR