Ege­men bir dev­let ön­ce­lik­le ken­di mil­li sı­nır­la­rın­da ha­ki­mi­ye­ti sa€­la­yan, ya­sa­la­rı­nı va­tan adı ve­ri­len mil­li co€­raf­ya­nın her ka­re­sin­de yıl­ma­dan, sin­me­den ve kork­ma­dan uy­gu­la­yan­dır. Ge­rek içer­de­ki, ge­rek dı­flar­da­ki it ve ça­kal sü­rü­le­ri­nin akor­du bo­zuk ulu­ma­la­rı­na al­dır­ma­dan, ken­di mil­li re­çe­te­si­ne uy­gun flart­la­rı olufl­tu­ran­dır. Ni­za­mi ve gay­ri ni­za­mi har­bin ko­flul­la­rı­na bün­ye­si­ni uy­gun ha­le ge­ti­ren, "En iyi sa­vun­ma sal­dı­rı­dır" pren­si­bin­den ha­re­ket­le, düfl­man un­sur­la­rın ha­re­ket ka­bi­li­ye­ti­ni sı­nır­la­yan­dır. Va­tan sa­vun­ma­sı­nı sa­de­ce ken­di mil­li sı­nır­la­rı için­de ka­bul et­me­den, sa­vun­ma hat­tı­nı di­€er dev­let­le­rin co€­raf­ya­la­rın­da da dü­flü­ne­rek, sa­vun­ma ve gü­ven­lik stra­te­ji­si­ni alan ola­rak ge­nifl­le­ten, ül­ke top­rak­la­rı­nı bir iç ka­le ola­rak dü­flü­nen­dir. Kim ki­min­le na­sıl oy­nu­yor­sa, bah­se ko­nu oyu­nun ku­ral­la­rıy­la öz­defl, tak­tik an­lam­da­ki ye­ni ma­nev­ra­la­ra uy­gun dü­fle­cek si­ya­si yön ta­yi­nin­de zor­lan­ma­yan­dır. Dost gi­bi düfl­man­la­rın han­çer­le dan­sı­na kar­flı, her A pla­nı­na ek ola­rak bir B pla­nı­nı buz­do­la­bın­da sak­lı tu­tan­dır. ‹s­mi ve cis­mi a€ır­lı­€ı ve ko­nu­mu her ne olur­sa ol­sun "Si­zi not et­tik" di­yen la­net­li im­pa­ra­tor­lu­€un bay­kufl­la­rı­na, "Biz de si­zi not et­tik" di­ye­bi­len­dir. Yü­ce Al­lah'ın "Be­nim yer­yü­zün­de­ki or­dum" de­di­€i yü­ce Türk mil­le­ti­ne kir­li el­le­ri­ni uza­tan, onun as­ker­le­ri­nin ba­flı­na çu­val ge­çir­me cür­re­tin­de bu­lu­nan, zi­na ço­cuk­la­rı­nın el­le­ri­ni ko­par­tan, bafl­la­rı­nı kan, irin ve dıfl­kı çu­ku­run­da mü­ka­fat­lan­dı­ran­dır. fiem­din­li Kay­ma­ka­mı'nın ya­ka­sı­na ya­pı­flan na­mus­suz­lu­€u ve onun yü­zün­de pat­la­yan to­ka­dı An­ka­ra'da du­yan, kar­flı ce­va­bın se­si­ni bir Os­man­lı sil­le­si ata­rak Lond­ra'da du­yu­ran­dır. Bin yıl­lık Türk yur­du­nun ta­pu­su­nu ge­ne­tik iha­ne­te tes­lim ede­rek, a€­zı sal­ya­lı afli­ret re­is­le­ri­ne de­li dum­rul ha­ra­cı öde­me­yen­dir. Bu ba€­lam­da; bir hük­mi flah­si­yet olan dev­let; uy­gu­la­yan, olufl­tu­ran, sı­nır­la­yan, dü­flü­nen, sak­lı tu­tan, di­ye­bi­len, ha­raç öde­me­yen, mü­ka­fat­lan­dı­ran ve du­yu­ran­dır. Bu­nun dev­let ne­dir ya da ki­me dev­let de­nir so­ru­la­rı­nın ce­va­bı­dır. Dev­let içi bo­flal­tıl­mıfl ku­ru bir ifa­de ya da bofl bir te­ne­ke de­€il­dir... Dev­let can­lı­dır, ne­fes alır, ne­fes ve­rir... Dev­let gü­ler, a€­lar, se­vi­nir, ta­sa­la­nır... Dev­let kı­zar, öf­ke­lenir... Zira, in­san­la var­dır dev­let... "‹n­sanı yaflat ki dev­let yaflasın" fliarın­dan hareket­le dev­let in­san­la bir yaflar. fiim­di lafazan­lar büyük bir gay­ret ve ifl­güzar­lık­la üretecek­tir. "Dev­let kin tut­maz" diye... Peki dev­let seyir­cisi midir kan gölün­deki serenadın? Dev­let kula€ını mı tıkayacak­tır er­siz kalan kadın­ların yakarıfl­larına, babasız kalan ev­lat­ların fer­yadına... Kime dev­let denil­mez sorusuna gelin­ce, ev­lat­larının kanını yer­de koyan­dır cevabımız...