Katılımın yoğun olduğu çalıştayda farklı görüşler dile getirildi. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, 1999 Depreminin bu konuda bir milat olduğunu söyleyerek " Toplum olarak bilinçli olmamız gerekiyor, çocuklarımızın bilinçli olması gerekiyor. Binaları yapanların çok daha kontrollü olması, belediyelerimizin bu konuda çalışma yapması gerekiyor"dedi. İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk ise şehre karşı sorumlulukları olduğunu belirterek, "Gaziantep Deprem Master Planı’nın hazırlanmasının bir Çalıştay ile olmayacağının farkındayız. Atalarımız, başlamak; bitirmenin yarısıdır, demiştir. Böyle uzun soluklu bir çalışmada, birçok farklı kurum ve kuruluşun ortak ve koordineli çalışması gerekir" diye konuştu.

FAY HATTI YANIBAŞIMIZDA

İnşaat Mühendisleri Odası Sekreter Üyesi Hüseyin Kaya, Gaziantep'teki binaların yüzde 65'nin mühendislik hizmeti almamış, çarpık, kontrolsüz ve hatta güvensiz olduğunu ileri sürdü. Kaya, "Dolayısıyla gelecekte can ve mal kaybını önlemek veya asgariye indirmek için mevcut yapılarda hasar risk seviyelerini hızlı ve doğru araştırmaya ihtiyaç vardır" dedi.

Deprem Master Planının önemine değinen Kaya, "Özellikle Gaziantep ilimizde muhtemel bir deprem tehlikesine karşı, mevcut yapıların deprem güvenliklerinin incelenmesi ve yeterli güvenliğe sahip olmayan yapılar için; mali, hukuki, sosyal açısında gerekli güçlendirme ilkelerinin belirlenmesi, bunun dışında kalan riskli alanların acilen dönüştürülmesi gerekmektedir. Bingöl’den başlayıp Hatay’a kadar uzanan Doğu Anadolu Fay Hattı, Gaziantep’e 40-45 kilometre uzaklıkta ve oldukça yıkıcı bir konumdadır. Bu kırılmamış faylar, olası 7 ve üzeri depremde ilimizde ciddi can ve mal kayıplarına yol açabileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla hemşerilerimizin depreme karşı daha çok tedbirli olmaları gerekmektedir. " diye konuştu.

ÇELİKTÜRK: GAZİANTEP'E KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR

Teymur Continental Hotel'de düzenlenen çalıştaya çok sayıda akademisyen de katıldı. İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, şehre karşı sorumlulukları olduğını söyledi. İnşaat Mühendisleri olarak tüm çalışmalarında bu sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ettiklerini belirten Çeliktürk, "Bu bilinçle yönetim kurulu olarak deprem riski taşıyan Gaziantep’imizin bu gerçeğe hazırlıksız yakalanmaması, paydaşlar nezdinde bu farkındalığın oluşturulması ve deprem öncesinde, sonrasında neler yapılacağının planlama çalışmalarını başlattık. Gaziantep Deprem Master Planı’nın hazırlanmasının bir Çalıştay ile olmayacağının farkındayız. Atalarımız, başlamak; bitirmenin yarısıdır, demiştir. Böyle uzun soluklu bir çalışmada, birçok farklı kurum ve kuruluşun ortak ve koordineli çalışması gerekir" dedi.

YOL AÇIYORUZ

"Biz burada yapacağımız çalışma ile bu yolu açıyoruz" diyen Çeliktürkü, "Paydaşlarımız olarak siz katılımcılarımızdan üç temel fikir üretmenizi bekliyoruz. Bir, Gaziantep Master Planının içeriği ve kapsamı ne olmalıdır? İki, hazırlanması sırasında kurum ve kuruluşlara ne roller düşüyor? Bu iki önemli konudan yola çıkılarak yol haritası oluşturulacak, ilgili kurum ve kuruluşlara çalıştaydan çıkacak sonuç bildirilecek. Bilindiği üzere Türkiye’de hazırlanan planlar, çoğunlukla rafta kalan dokümanlara dönüşmüştür. Fikir üretmenizi beklediğimiz üçüncü konu ise budur. Bu plan hazırlandıktan sonra rafta kalmaması için neler yapılması gerekir? Gaziantep için Akademik Meslek Odası olarak ilk hareketi yaptık ve bundan sonra bu hareketin destekçisi ve takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.

KOÇER: GELECEK İÇİN ÖNEMLİ

Ak Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, 1999 Depreminin bu konuda bir milat olduğunu söyledi. O dönemden bu yana çok şeyin değiştiğini anlatan Koçer, "İmar yönetmelikleri, inşaat yönetmelikleri, bilinçler gibi birçok şey değişti. Tabi bunlar yeterli değil; bunu daha da ileri gitmesi gerekiyor. Toplum olarak bilinçli olmamız gerekiyor, çocuklarımızın bilinçli olması gerekiyor. Binaları yapanların çok daha kontrollü olması, belediyelerimizin bu konuda çalışma yapması gerekiyor. Bu konu ülkemiz adına, milletimiz adına önemli bir konu. Türkiye’nin deprem kuşağı içerisinde yer alan bölgelerimiz belli. Bunlarla ilgili yapacağımız çalışmalar geleceğimiz adına büyük önem arz ediyor. Yaşadığımız bu topraklarda güvenle yaşamak, güvenle oturmak, herhangi bir sarsıntı olduğunda depremin bize zarar vermeyeceğinden kuşku duymamak önem taşıyor. Bu çalıştayın sonuçları itibariyle, bana düşen kısımlarında elimden geleni yapacağımı ve sizlere destek olacağımı taahhüt ederim.”

KAYA: KENT GÜVENLİĞİ YOK

İnşaat Mühendisleri Odası Sekreter Üyesi Hüseyin Kaya ise, Türkiye nüfusunun yüzde 71, topraklarının da 66’sının birinci ve ikinci derece deprem kuşağında bulunruğunu anlattı. İllerimizde yapılan tespitlere göre; ülke genelinde mevcut binaların çok az bir kısmının yapı güvenliği açısından risk teşkil etmediğini anlatan Kaya, "Hatta bazı illerimizde taşıma gücünü kendiliğinden kaybeden binalar bulunuyor. Bu tespit Gaziantep için de geçerlidir. İl genelinde binaların yüzde 65’i mühendislik hizmeti almamış, çarpık, kontrolsüz ve hatta güvensiz olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla gelecekte can ve mal kaybını önlemek veya asgariye indirmek için mevcut yapılarda hasar risk seviyelerini hızlı ve doğru araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu tespitleri yaparken özellikle 2000’li yıllardan başlanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan tespitlerde; bu tarihten sonra 4708 Yapı Denetim Kanunu kapsamında yapılmış binalarda taşıyıcı sistemin güvenli olduğu görülmüştür. Yapı Denetim Kanununda eksiklikler ve sıkıntılar olmasına rağmen, bu uygulamanın özellikle yapı güvenliğine olumlu katkısı olmuştur. Yeni düzenlemelerle daha da iyiye gideceğine inanıyoruz" dedi.

DÖNÜŞÜMÜ DEPREM ARACI GÖRÜYORLAR

“Afet risklerinin temel nedeninin kentlerdeki çarpık yapılaşma olduğunu anlatan Kaya, "6306 Sayılı Afet Risk Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanun ile Türkiye’de kentsel dönüşüm başlatılmıştır. Ancak, yaklaşık 5 yıllık uygulamanın ardından kentsel dönüşümün depremi bir araç olarak kullanarak, yeni rantların yaratılması çalışmasına dönüştüğüne dair eleştiriler alınmaktadır. Çok az sayıda uygulama dışında kentsel dönüşümde daha çok bina yenileme çalışması haline dönüşmüştür. Bu haliyle bile kentsel dönüşüm uygulamalarının bir tıkanma noktasına geldiğini göstermektedir. Uygulama gelir düzeyi yüksek bölgelerde devam ederken, rantın sınırlı olduğu alanlarda aksamakta veyahut hiç başlamamaktadır. Kentsel Dönüşüm Çalışmalarında ‘Yık-Yap’ modeliyle tek düze yapılardan oluşan yapılardan oluşan yerleşimler yerine; çevresel, ekonomik ve sosyal ilkeleri dikkate alarak yapılacak dönüşüm uygulamaları ile sürdürülebilir ve yüksek standartlara sahip yaşama alanları geliştirilmelidir. Bakanlık tarafından çalışması tamamlanan ve bu ay içerisinde yayınlanması beklenen Kentsel Dönüşüm Kanunu ve buna bağlı olarak, diğer kanunlardaki düzenlemelerle bu sorunların giderileceğini umut ediyoruz.”

GENİŞ KAPSAMLI PLAN HAZIRLANMALI

"Gaziantep ilimizde muhtemel bir deprem tehlikesine karşı, mevcut yapıların deprem güvenliklerinin incelenmesi ve yeterli güvenliğe sahip olmayan yapılar için; mali, hukuki, sosyal açısında gerekli güçlendirme ilkelerinin belirlenmesi, bunun dışında kalan riskli alanların acilen dönüştürülmesi gerekmektedir" diyen Kaya, "Öncelikle ve bir an evvel 50 ve 100 yıllık nüfus artış planı göz önüne alınarak, kapsamlı bir deprem master planı hazırlanmalı, hazırlanacak plan çerçevesinde Ulaşım Master Planı revize edilmeli ve nazım imar planına işlemelidir. Bingöl’den başlayıp Hatay’a kadar uzanan Doğu Anadolu Fay Hattı, Gaziantep’e 40-45 kilometre uzaklıkta ve oldukça yıkıcı bir konumdadır. Bu kırılmamış faylar, olası 7 ve üzeri depremde ilimizde ciddi can ve mal kayıplarına yol açabileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla hemşerilerimizin depreme karşı daha çok tedbirli olmaları gerekmektedir. AFAD’ın 2014 yılında yaptırdığı araştırmalara göre; Türkiye nüfusunun yüzde 23’ünün doğrudan bir afete maruz kaldığı ve toplumun yüzde 47’sinin de oturduğu bölgeyi afet riski altında gördüğü tespit edilmiştir. Bu ciddi bir orandır ve dikkate alınmalıdır. Bu nedenle devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla beraber, deprem ve yapı güvenliği konusunda güvenliği konusunda gerekli önlemi en üst seviyede almalı, yapı sahibi, yapı denetim, müteahhitti, mühendisleri bilimin ışığında üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Okullarda verilen eğitimlerle bu bilincin yerleştirilmesi benimsenmelidir. Deprem denince yapı güvenliği, yapı güvenliği denince akla inşaat mühendisleri gelir" diye konuştu.

KARADAĞ: ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Büyükşehir Belediye Başkanvekili Latif Karadağ, “Nüfus arttıkça şehirleşme yoğun bir şekilde yaşanıyor. Hızlı nüfus artışı ve şehirleşme ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Sadece deprem değil çok büyük afetlere hazırlıksızlığı getiriyor. Gaziantep, 2 milyonu bulan nüfusu ile 500 bine yakın Suriyeli Mülteci ile dünyanın önemli şehirlerinden biri. Bu anlamda burada yapılacak olan çalışmanın bize düşen kısmında elimizden geleni yapacağız. Kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi çalışmalar yaptık. Bunun yerine imkan olsa Kuzey Şehir gibi yeniden şehirler kurulsa. Kuzey Şehir bir proje olmaktan çıktı, yatay mimariye örnek olacak. Tamamlandığı zaman örnek olacak" dedi.

TAHMAZOĞLU BİLGİ VERDİ

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, ise yaptıkları kentsel dönüşümü anlattı. “Deprem öldürmez, bina öldürür’ sözüne bizzat şahit olmuş bir insanım" diyen Tahmazoğlu, "Demek ki sağlam bina yaparsak, bu riskten, afetten kurtulabiliriz. Bunun için toplum olarak iş birliği yapmamız ve tedbir almamız gerekiyor. Göreve başladığımız dönemde Şahinbey İlçesi’nin yüzde 80’i çarpık yapılardan oluşuyordu. Depreme dayanıksız, hiçbir mühendislik eseri olmayan, herkesin kendine göre yaptığı binalar. Göreve geldiğimiz günden beri tam olarak 7 bin 400 adet yapılaşmış evin kamulaştırmasını belediye olarak yaptık ve yıkımını gerçekleştirdik. Buralarda hiçbir olay olmadı, vatandaşında gönlünü yaparak, kentsel dönüşüm kapsamında yıkımları gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.

MAHALLE BAZINDA GİDİYORUZ

Depreme dayanıklı, yaşanabilir konutlar yapmaya devam edeceklerini anlatan Tahmazoğlu, "Kentsel Dönüşüm, Rantsal dönüşüm ben bilmiyorum. Başka illeri bilmiyorum, kendi alanlarımız çarpık yapılaşmış ve ihtiyaç olan bölgeler. Bunlardan bir tanesi Yazıcık. 460 adet evi yıkarak yerine 162 konut yaptık. Hiç birinde yoğunluk artışı yapmadan tam tersi yoğunlukları da düşürerek. Özdemirbey Caddesi üzerinde Çamlıca, Kıbrıs, Kahvelipınar, Güzelvadi, Geylani, Perilikaya, Serinevler, Eski Garajlar bölgelerinde geniş yollar açıp, çarpık yapılaşmış alanları düzeltmek için uğraşıyoruz. Burada rantsal dönüşüm değil parsel bazında değil, mahalle bazında gidiyoruz. Tamamını kamulaştırıp, yıkıp ve yeniden plan yaparak; mevcut yönetmeliklere uygun yaşam alanları oluşturuyor hem de depreme dayanıksız alanları yok etmek için uğraşıyoruz" dedi.,

ALADAĞ: ÖNLEM ALINMALI

Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, "Gaziantep, ülkemizin ve bölgemizin, Ortadoğu’nun önemli sanayi merkezlerinden biri olarak, gerekli önlemleri ve planlamaları yapmak ve güncel tutmak zorunda" dedi. Aladağ devamla şunları söyledi: “Deprem hiç şüphesiz bir doğa olayı ancak yarattığı sonuçlar açısından sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan çok önemli sonuçlara, hatta yıkımlara yol açan, tedbirli olunmazsa büyük sonuçlara yol açan bir durumdur. Gaziantep, 600 kilometre uzunluğu olan Doğu Anadolu Fay Hattı’nın 40 kilo metre yakınında bulunuyor. İslahiye ve Nurdağı ilçelerimiz birinci dereceden deprem bölgesi içinde yer alıyor. Metropol bölge üçüncü derece deprem bölgesi içinde, önceki haritaya dayanarak söylüyorum. Nizip ve Karkamış İlçelerimizin yeni haritada dördüncü dereceden üçünü dereceye geçtiği görülüyor. Bizim metropol alanımız üçüncü dereceden deprem bölgesi olmakla birlikte Doğu Anadolu Fay Hattına en yakın Türkeli-Hatay hattındaki 145 kilometrelik fay bölümüne en yakın İslahiye ve Nurdağı ilçelerimiz var. Çok dağınık olan deprem planlamamız AFAD’la beraber, önemli etkinliğe ulaştı. Özellikle ulusal ve iller planında, Deprem Acil Plan müdahale planımız hazır. AFAD planlaması biliyorsunuz, üç aşamalıdır. Deprem öncesinde ve sonrasında tedbirlerle ilgili planlar değerlendirilmektedir. Önemli olan planlamada, plan ilkelerine uymakla birlikte en önemlisi değişen şartlara, kişilere, kurumlara ve durumlara göre incelemek ve uygulanabilir halde tutabilmektir. İnşaat Mühendisleri Odamızın yaptığı bu çalışmada, benim şahsi kaanatim deprem öncesinde alınması gereken tedbirlerin alınması ile ilgili, çervevemizin bu şekilde çizilmesinde yarar var. Ve deprem sırası ve sonrasında kurum ve kuruluşlarla özellikle farklı sivil toplum kuruluşlarıyla bu işin yürütülmesi ve deprem master planın ortaya çıkarılmasıdır".

KİMLER KATILDI

Çalıştaya Vali Vekili Uğur Aladağ, Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Latif Karadağ, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri, çok sayıda inşaat mühendisi, uzman ve akademisyenler katıldı.Gaziantep Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Şehitkamil ve Şahinbey İlçe Belediyeleri, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile üniversite ve akademisyenlerin de destek verdiği çalıştayın kinci ve daha sonraki oturumlarında Deprem Master Planı ve Yol Haritası değerlendirileceği teknik detaylar masaya yatırılacak.