1915 yılında Gaziantep'te doğdu. Annesini adı Atiye, babasının adı Mehmet Ali Gül'dür. 1920 yılında Gaziantep savunması sırasında, o zor savaş şartları içinde henüz 5 yaşında bir çocukken hastalanıp yatağa düşen annesi Atiye hanımı kaybetti. Kendisini babaannesi büyüttü. Babasının teşvikiyle okudu ve 1933 yılı ders yılı sonunda öğretmen oldu. 26 Ocak 1933 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Gaziantep'e geldiğinde, Hayriye Güngör öğretmen okulu son sınıfta bir öğrenci idi. Atatürk'e "hoş geldiniz paşam diyerek elini öpmek ve çiçek vermek" onuruna erişti. 1933-1934 ders yılından 1959 ders yılı sonuna kadar Gaziantep'te başarı ile ilkokul öğretmenliği yaptı. Gaziantep'te İsmet paşa ve Cumhuriyet İlkokullarında öğretmenlik yaptı. Eşi Kadir Güngör de öğretmendi. Öğretmen olarak ilk yıllarda bir süre İslahiye-Fevzipaşa ve Oğuzeli ilçesinde de öğretmenlik yaptılar 1959 ders yılı sonunda Hayriye Güngör Cumhuriyet İlkokulu öğretmeni, Kadir Güngör ise Ahmet Çelebi İlkokulu Müdürü iken, çocuklarının üniversite tahsilleri için Milli Eğitim Bakanlığından, İstanbul'a tayinlerini istediler ve kıdemli öğretmenler olarak İstanbul'a tayin edildiler. İstanbul'da eşi ile birlikte öğretmen olarak Eyüp merkez ilkokulunda 1959-1960 ders yılında göreve devam ettiler. Üç yıl sonra evlerine yakınlığı dolayısıyla Şehremini İbrahim Alaaddin Gövsa ilkokuluna tayinlerini istediler. Ve bu okulda da birkaç yıl öğretmenlik yaparak Kadir Güngör 1965 yılında, Hayriye Güngör ise 1968 yılında emekli oldular. Böylece eşi ile birlikte 34 er yıl başarı ile öğretmenlik yapmış oldular. Gaziantep'te 1956 yılında büyük kızları ile bir öğretmen arkadaşlarının eşi üzerine açılmış olan ilk ve orta okullar için eğitime destek mahiyetindeki dershanenin (Gaziantep'te açılan ilk dershanedir) de açılması onurunu yaşadılar ve İstanbul'a taşındıkları tarihe kadar, bu yoldan da eğitime hizmet ettiler. İstanbul'a taşındıktan sonra, girişimci bir ruha sahip olan Hayriye Güngör, İstanbul Fındıkzade semtinde yaptırdıkları evin 4 katını, 1961 yılında kız talebe yurdu olarak açıp, bu yoldan da eğitim hizmetlerine bir yenisini ekledi ve eşi ile birlikte adı "Anadolu Yüksek Tahsil Kız Talebe Yurdu" olan talebe yurdunun hem sahibi olarak, hem de yöneterek, Milli Eğitim Yurtlar Müdürlüğünün takdirlerini kazandılar. Bu talebe yurdu 1961 yılından 15.8.2012 tarihinde Hayriye Güngör'ün vefatına kadar devam etmiştir. Yani emekli öğretmen Hayriye Güngör 97 yaşına kadar eğitime hizmet eden bir eğitim çınarı olmak onuruna ermiştir. Hizmetleri dolayısı ile eşi ile birlikte Milli Eğitim camiasından çeşitli onur belgeleri ile ödüllendirilmişlerdir. "Cumhuriyete ışık tutan öğretmenler" ödülü bunlar arasındadır. Hayriye Güngör eğitim konusunda ayrıca bir ara 1971-1975 yıllarında dört yıl süre ile eğitimle ilgili bir başka konuda daha açılım yaparak ve talebe yurdunun bir katını ana okuluna tahsis ederek, "Hayriye Ana Okulu" adıyla ana okulu'nun da kurucusu, sahibi ve yöneticisi olmuş, bu açıdan da taktir kazanmıştır. Hatta 1974 yılı 23 Nisan bayramında İstanbul Vatan Caddesindeki törenlerde Anaokulu Öğrencilerinin başında törene katılmıştır. Hayriye Güngör'ün bu başarılarının yanında acıları da olmuştur. 1920 yılında henüz beş yaşında iken Antep harbi sırasında annesini kaybeden Hayriye Güngör, 1965 yılında henüz 30 yaşında genç bir doktor olan büyük kızını kaybetmiş, 1995 yılında da eşi Kadir Güngör'ü kaybetmiştir. Acılarını kalbine gömerek eğitim hizmetlerine devam etmiştir. Hayatta olan beş çocuğunun dördü erkek biri kız olup, hepsinin üniversite mezunu başarılı birer meslek sahibi olmalarında büyük pay sahibi olmuştur. Bütün bu övgüye layık özellikleri ve başarılı hizmetleri yanında, aynı zamanda iyi bir ev hanımı ve terzilik vasfı da olan Hayriye hanım, Gaziantep'te 1950'li yıllarda yaz tatillerinde, eşin dostun evlenecek kızlarına gelinlik bile dikmiştir. Ve bazı genç kızlara dikiş nakış öğretmiştir. Hayriye Güngör, bütün bu başarıları ile Gaziantep'in övgüyle hatırlayacağı değerli bir eğitimci ve örnek bir öğretmendir... Ruhu şad olsun. Nur içinde yatsın. O benim sevgili annemdi. Saygı ile anıyorum...